Fileleftheros “İngilizler Kıbrıslı Rumlardan Esneklik İstiyor… Foreign Office Temsilcisi Sekreterlik ve Güvenlik Konseyi 5’leriyle Temaslar İçin New York’a Gitti” başlıklı haberinde edindiği bilgilere dayanarak Sharma’nın, temasları sırasında muhataplarına açıkça, “Ankara’nın icraatlarını kolaylaştırmak için Kıbrıs Rum tarafının daha ‘esnek’ görünmesi gerektiğini söylediğini” yazdı.
Sharma’nın bu çerçevede Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Kıbrıslı Türklerin endişelerini giderecek bir mektup gönderebileceğini söylediği kaydedilen haberde şu ifadeler kullanıldı:
“Foreign Office tarafından ifade edildiği şekliyle, bu mektupta Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin ‘kurucu ortaklar’ ve ‘müşterek sahipler’ olduklarını ifade edilebilir. İngiliz düşüncesine göre Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerin ‘doğal haklarını’ –ki bunlar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘kurucu ortaklarının’ egemenliği meselelerine göndermede bulunur-tanıması gerekiyor.” 
Gazeteye göre Sharma aracılığıyla ortaya konulan bütün fikir, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı Tatar’a mektup göndererek tek yanlı eylemde bulunması gerektiği, Tatar okuyacaklarından memnun olarak cevap verdiğinde –öle olmasını umuyorlar-  müzakerelerin yeniden başlaması yolunun açılacağıdır. 
Gazete “Güvenlik Konseyi 5’leriyle görüşmeden ortaya çıktığı üzere prosedürdeki çıkmazın aşılması için harekette bulunması gerekenin Kıbrıs Rum tarafı olduğunu düşünen İngilizler meseleleri bu kadar basit ortaya koyuyor” vurgusunu yaparak şunları ekledi:
“Elbette Foreign Office’in küçümsediği bir detay mevcut. O da Türk tarafının, bir müzakere prosedürüne geri dönmesi için ‘egemen eşitliğinin’ ve ‘eşit uluslararası statüsünün’ peşinen tanınması gerektiğidir ki bunlar kabul edilemez taleplerdir. Öğrendiğimize göre Sharma yemek sırasında muhataplarına Londra’nın iki devlet çözümüne karşı olduğunu, -kendi ifadesine göre esnek bir çerçeve olan- iki bölgeli iki toplumlu federasyon modelini desteklediğini vurguladı.” 
Gazete Sharma’nın muhataplarına açık kalan fırsat kapılarının, hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de seçim dönemi olan 2023’e kadarki zamanın değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bu aşamada Kıbrıs sorununda tek hareket edenlerin, perde gerisi çalışmaların iplerini ellerinde tutmak isteyen İngilizler olduğu açıktır. Bütün bu yaptıklarına, önerdiklerine, sunduklarına tepki gelmiyor olması da diğerlerinin onlara başrol için yeşil ışık yakması olarak algılanıyor.”