Fileleftheros “Enerji Oyunu (kartları) Dağıtıyor… Kıbrıs ve İsrail’in Doğal Gaz Rezervleri Gelişmelerin Ana Unsuru” başlıklı haberinde, Doğu Akdeniz bölgesindeki siyasi sahneyi belirleyen ana unsurun, İsrail’in ve Rum yönetiminin, tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge”deki (MEB) doğal gaz rezervleri olduğunu yazdı.
Enerji alanında bölgesel bir örgüt haline gelen “East Med Gas Forum”un, Fransa’nın katılım talebi, ABD’nin daimi gözlemci ve AB’nin de finansör olacak olmasıyla, uluslararası nitelikte siyasi ittifak da olduğu belirtilen haberde, bu gelişmede başrol ve müzakere masasında konum sahibi olmasının Rum yönetimine, gelişmelerin parçası olma olanağı verdiği kaydedildi. 
Habere göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis kişisel sosyal medya hesabında dün yaptığı paylaşımda, önceki gün Mısır’ın başkenti Kahire’de Güney Kıbrıs, Mısır, Yunanistan, İtalya, İsrail, Ürdün ve Filistin Enerji bakanlarının kuruluş tüzüğünü parafe etmesi ile “East Med Gas Forum”un (EMGF)  kurulmasını kutladı. İtalya’nın EMGF’ye resmî katılım başvurusunda bulunmasının, ABD’nin daimi gözlemci statüsünde, AB’nin de iki yıl boyunca EMGF’ye yarım milyon Euro finans sağlayacak olmasının hem bu işbirliğini hem de “bölgede barış ve istikrar isteğini” güçlendirdiği görüşünü ortaya koydu.
Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis de RİK’e yaptığı açıklamada, Kahire toplantısında sunulan Avrupa Yatırım Bankası incelemesinde, doğal gaz altyapılarının bir parçası olarak Güney Kıbrıs’ta bir doğal gaz sıvılaştırma terminali kurulması önerisinin de yer aldığına dikkat çekti. Türkiye’yi kast ederek, Forum’un hiç kimseyi dışlamadığını ve hiç kimse aleyhine kurulmadığını öne süren Lakkotripis  “devletlerin gösterdiği karşılıklı saygı Türkiye’nin eylemleriyle çatışıyor” dedi.
Yunanistan Enerji Bakanı Kostis Hacidakis de RİK’e açıklamasında “East Med Gas Forum bazılarının çağ dışılığına karşı mesajdır” dedi, şunları ekledi: 
“7 Doğu Akdeniz ülkesi doğal gazı ve genel olarak enerjiyi bölgedeki işbirliği ve barışın katalizörü yapıyor. Bu da bütün bölge ülkelerine, var olması muhtemel modası geçmiş fikirlerini terk etmeleri ve uluslararası hukuk temelinde bu işbirliğine ilerlemeleri yönünde bir mesajdır.”  
AKEL ABD’NİN EMGF’DEKİ DAİMİ GÖZLEMCİLİĞİNDEN RAHATSIZ
Gazete, AKEL’in, ABD’nin EMGF’de daimi gözlemci olarak yer almasından çekince belirttiğine dikkat çekti.
Habere göre, AKEL Basın Sözcüsü ABD’nin, 7 Doğu Akdeniz ülkesinin işbirliği oluşumunda gözlemci olarak yer almasının, enerji inisiyatiflerinde yer alması ve bölgedeki jeopolitik çıkarlarını ileri götürmesi anlamına da geldiğini belirterek “çıkarları da ezelden beridir istikrarsızlaştırma ve müdahalelerle eş anlamlı olmuştur” ifadesini kullandı. AKEL’li AP milletvekili Niyazi Kızılyürek’in de Rum yönetiminin bölge ülkeleri arasındaki jeopolitik rekabete taraf olmasını yanlış bulduğunu söyledi.
ATİNA HAFTER ÜZERİNDEN ROL ARAYIŞINDA
Aynı gazete “Atina Rol Arıyor… AB’deki Ortaklarından Taahhüt Almak İçin Hafter Kozunu Kullanıyor” başlıklı haberinde de “Atina, Türkiye’nin de katılacağı Berlin’deki konferansa davet edilmediği için, önümüzdeki günlerde meydana gelecek gelişmelerde rol ve söz sahibi olma çabasını doğu Libya’nın güçlü adamı General Halife Hafter’e dayandırıyor” vurgusunu yaptı.
Gazeteye göre Hafter’in Atina’da olmasından ve Yunan liderliği ile konuşmalarından, Miçotakis hükümetinin  “Türkiye-Libya mutabakatının feshini isteyerek ve bunun için Brüksel’e veto uyarısı yaparak, süreç içerisinde kullanabileceği bazı kozlar elde etmeye çalıştığı” anlaşılıyor.
Gazete, Yunan hükümet kaynaklarına dayanarak, Miçotakis’in Hafter’e “Berlin’de yapıcı tavır sergileme” çağrısı yaptığı, Hafter’in ise Türkiye-Libya mutabakatlarını “geçersiz” diye niteleyerek, Yunanistan ile deniz bölgelerini sınırlandırma sözü verdiğine işaret etti. 
“YUNANİSTAN LİBYA’YA KUVVET GÖNDERMEYE HAZIR…”
Politis “Yunanistan’ın ‘İstekleri’… Dendias Hafter’e Üç Talepte Bulundu” başlıklı haberinde, dün gerçekleşen 90 dakikalık görüşmelerinde Dendias’ın Hafter’den “Berlin’de yapıcı tavır sergileyerek ateşkesi kabul etmesini, yabancı askerlerin çekilmesini ve Türkiye-Libya mutabakatının geçersizliğini tanımasını” talep ettiğini yazdı.
Habere göre Dendias, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, Hafter’in bu talepleri kabul ettiğini belirterek “Yunanistan Libya’nın ertesi gününe, Yunan Kuvvetleri’nin Avrupa misyonuna katılımıyla yardıma hazırdır” ifadesini kullandı. 
RUM MECLİSİNDEN “TÜRKİYEYİ KINAYAN”  LİBYA KARARI
Fileleftheros “Libya Mutabakatıyla İlgili Meclis Kararı… Türkiye Tarafından Silah ve Asker Gönderilmesini Kınadı” başlıklı haberinde Rum meclisinin, “Libya’ya asker ve silah gönderme kararı ile Libya’ya silah ambargosunu ihlal ettiği” iddiasıyla Türkiye’yi kınayan bir karar onayladığını yazdı.
Habere göre, DİKO tarafından sunulan ve Rum Meclisi Genel Kurulu’nda onaylanan kararda BM’ye, “Libya’ya silah ambargosunun Türkiye tarafından uygulanmasını denetleme” ve Rum yönetimine de Libya halkına insani yardım sağlama çağrısı yapıldı,  Türkiye-Libya mutabakatından “doğrudan etkilenmekte olan” Yunanistan’a ve Mısır’a destek beyan edildi.
Rum meclis kararında “Türkiye’nin Sarraj hükümeti ile savunma işbirliği anlaşması yapmakla Akdeniz’deki güvenliği, barışı ve istikrarı dinamitlediği” iddiasına da yer verildi.