Binlerce kişi organ bekliyor ama çok az sayıda bağış yapılıyor. Türkiye’de yılda 7 bin kişi organ beklerken ölüyor. Örneğin; 2011 yılında İstanbul’da 215 beyin ölümü gerçekleşti, bunların sadece 43’ünün organları bağışlandı. Uzmanlar, bağışlanmayıp toprak altında kalan organların, çok sayıda hayat kurtarabileceğini söylüyor.

Ülkemizde organ bağışında toplumsal bilinci arttırmak amacıyla 3-9 Kasım tarihlerinde 'Organ Bağışı Haftası' kutlanıyor. Ancak tüm çabalara rağmen rakamlar, geldiğimiz noktanın pek de iç açıcı olmadığını gösteriyor. Acıbadem Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, durumumuzu bir örnekle şöyle özetliyor: “2010’da ülkemizde 17.663 kişi böbrek nakli bekliyordu, aynı yıl 1032 kişinin beyin ölümü gerçekleşti ama sadece 281 kişinin organları bağışlandı.” Sişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü Hanife Yavuz’un verdiği rakam da benzer nitelikte: “2011 yılında İstanbul Organ Nakli Koordinasyon Merkezi toplam 215 beyin ölümü tespit etti. Bunlardan 43’ünün organları bağışlandı. Yani beyin ölümü gerçekleşenlerin organ bağışlanma oranı sadece yüzde 20’de kaldı.”

Prof. Dr. Alihan Gürkan, “Türkiye’de organ bağış oranı düşük ama bu sorun yalnızca ülkemize ait değil. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de nakil sayıları istenilen orana ulaşamıyor” tespitinde bulundu. Nakle en çok ihtiyaç duyulan organ böbrek. 2010’da ülkemizde 2548 böbrek nakli yapılırken, bu sayı Eylül 2011’de 2016’ya düşmüş durumda. ''Türkiye'de 65 bin civarında sadece diyaliz hastası var ve yılda yaklaşık 7 bin kişi organ yetmezliğinden, yani organ beklerken ölüyor. Bu kişilerin hayatlarını kaybetmemesi için organa ihtiyaç var'' diye konuşan Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Yavuz Baştuğ da özellikle kadavradan organ bağışının yetersiz olduğunu söyledi.

BEDEN ÖLÜNCE ORGANLAR TOPRAK OLUYOR

“Türkiye'de organların yüzde 75’i canlı donörden ve genellikle hastanın yakınlarından alınıyor, yüzde 25'i de kadavradan elde ediliyor, dünyada ise tam tersi” diyen Baştuğ, organ bağışı çağrısında bulundu. Organların insan bedeni öldükten sonra toprak olduğunu vurgulayan Baştuğ, ''Hepsinin tabii ki nakil olması mümkün değil ama 7 bin kişinin bir kısmının hayatta kalabilmesi için beyin ölümü tespit edilenlerin organlarına ihtiyaç var'' dedi.

BEYİN ÖLÜMÜNÜN GERİ DÖNÜŞÜ YOK Sişli Etfal Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü Hanife Yavuz’a göre, Türkiye’de organ bağışının yetersiz olmasının en önemli nedenlerinden biri vücut bütünlüğü algısı. “İnsanlar vücut bütünlüğünün bozulmasını, yani organ çıkarım ameliyatını istemiyor” diyen Yavuz, diğer nedenleri şöyle sıraladı: “İnsanlar beyin ölümü kavramını anlamakta güçlük çekiyor. Beyin ölümü gerçekleşmiş olan yakınlarının yaşadığına inananlar var, bitkisel hayatla karıştırıyorlar. Beyin ölümünde vücut tıbben ölmüştür, geriye dönüş yoktur. Oysa bitkisel hayattaki kişileri tıp ölü kabul etmez. Bu kişilerin milyonda bir de olsa yaşama şansı vardır. Biz zaten bu kişilerden organ bağışı istemiyoruz.

Organ naklinde doğru bilinen 10 yanlış ‘AKSİNE VASİYET’, ORGAN BAĞIŞINI ENGELLİYOR Oran fazla olmasa da hala dini nedenlerden organ bağışında bulunmayanlar var. Ayrıca sağlığında organ bağışı konusundaki fikirlerini paylaşmamış olanların yakınları, ölen kişi adına karar vermekte güçlük çekiyor ve organ bağışı yapmıyor. Son zamanlarda ise 'aksine vasiyet' nedeniyle organ bağışına ‘hayır’ diyenlerin sayısında da artış görüyoruz. Bir de yanlış inanışlar, bilgiler, şehir efsaneleri, hurafeler ve basında çıkan olumsuz haberler de organ bağışını olumsuz yönde etkileyen nedenler arasında bulunuyor.”

ÖLDÜKTEN SONRA BİR BAŞKASINA YARDIMCI OLMAK İSTİYORUM Organ bağışı için yapılması gerekense çok basit. Bütün sağlık kuruluşlarında ve il sağlık müdürlüklerinde organ bağış birimleri bulunuyor. Yapılacak tek şey; sadece 5 dakika ayırmak ve bu birimlerden organ bağış kartı almak.