Rum Meclisi eski Başkanı Yannakis Omuru, meclisin genel seçim öncesindeki son toplantısında geçirilen yasalardan 16’sını Yüksek Mahkeme’ye, 2’sini de geri meclise gönderen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i “meclise karşı saldırgan tavır sergilemekle” suçladı.

Politis “Başkan Fazla İleri Gitti... Omiru’dan Anastasiadis’e Meclise Karşı ‘Saldırgan Tavır’ Eleştirisi” başlıklı haberinde, Omiru’nun, Rum meclisinin 14 Nisan tarihli son toplantısında geçirilen yasalardan çoğunu ya anayasaya uygunluk incelemesi için yüksek mahkemeye veya meclise geri göndermesiyle ilgili KİPE’ye (Rum Haber Ajansı) yaptığı değerlendirmeyi aktardı.

Habere göre Anastasiadis’in meclise karşı tavrının aşırı olduğuna, (mahkemeye veya meclise geri) gönderdiği yasa sayısının daha kısıtlı olması gerektiğine dikkat çeken Omiru “maalesef, yürütme erkinde veya başkanda meclisle bir çatışmaya girme eğilimi var. Önceden ‘Egemen meclis’ vardı, şimdi bugünkü Başkan, bazı yasaları geçirdi diye meclise cepheden saldırıyor” ifadesini kullandı.

“YAKINDA ÇÖZÜME VARILACAĞINA DAİR İŞARET GÖRMEDİM”

Kıbrıs müzakerelerine de değinen Omiru “Samimi olmak isterim. Şu ana kadarki prosedürde yakında çözüme varılacağına dair perspektif açıldığı işareti görmedim” dedi, özetle şöyle devam etti:

“Başkan Anastaiadis’in, ilk aşamada söyleneni yapması, yani sorunun bütün yönleri üzerinde çapraz müzakere olması gerekiyor. Şimdi ne olacak? Türk tarafının sadece aldığı, bizim de sadece verdiğimiz konularda, yani yönetim, ekonomi, Kıbrıs Cumhuriyeti-AB ilişkileri ve mülkiyet üzerinde müzakere ediyoruz.

Sorunun uluslararası yönü konusunda Kıbrıslı Türklerin görüşlerini de dinlememiz gerekir. Asker hakkında, yerleşikler hakkında, garantiler hakkında ne diyorlar? Sıklıkla söylediğimiz gibi, Kıbrıs sorununun iç yönleri üzerinde anlaşma yörüngesine girersek o zaman uluslararası konferans toplanması gerekir. Ancak Türkler tarafından dörtlü veya beşli konferans gündeme getirildiğinde Kıbrıs hükümetinden, Başkan Anastasiadis’ten, değişmez tezimiz olan ‘dörtlü konferansı kabul etmeyiz’ dediğini duymadım. Uluslararası bir konferansın oluşumu, çözümün şeklini de belirleyebilir.”