Alithia Novosseloff’un bu görüşünü, kısa süre önce Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nde görev yapmış 23 bin Danimarkalı asker hakkında röportaj yapan “Jyllands Posten” isimli Danimarka gazetesinden alıntıladı, bugünkü sayısında “BM Barış Gücü Çözümsüzlüğü Güçlendiriyor” başlığıyla manşetten verdi.
“Jyllands Posten”in röportajından, BM Barış Gücü’nün Kıbrıs sorununun çözümünde oynadığı olumsuz rolün ortaya çıktığına dikkat çeken gazete Novosseloff’un BM Genel Sekreteri için hazırladığı Barış Gücü’nün etkinliği ile ilgili son değerlendirme raporunu henüz tamamladığını ancak raporun öğrenilemediğini, yayınlanıp yayınlanmayacağının da bilinmediğini vurguladı.
Gazeteye göre Kıbrıs’ı ve New York’u ziyaret eden “Jyllands Posten” muhabiri Heidi Plougsgaard’ın kaleme aldığı detaylı araştırma yazısında tarihçesinden ve bugünkü durumundan ve statüsünden bahsettiği “Lefkoşa Havaalanı” için ‘hayalet havaalanı’ ifadesini kullanarak, “Kıbrıs’ın halen hedefinden uzak olduğunu gösteriyor” yorumuna yer verdi. Ploygsgaard ayrıca BM Barış Gücü raportörü Novosseloff’la yaptığı röportaja da yer verdi.
Novosseloff’un Kıbrıs’taki Barış Gücü’nü, BM tarihindeki en uzun soluklu barış misyonlarından biri olarak nitelediğine işaret eden Ploygsgaard “Gerçekten de etkin ancak belki Aleksandra Novosseloff’un inandığı üzere aşırı etkin. Novosseloff, Ada’daki durumun, krizi çözmeleri için siyasilere hiçbir baskı yapılmadığı kadar barışçıl olduğunu kast ediyor” ifadesini kullandığı röportajında özetle şöyle devam etti:
“Novosseloff, fiili durumu korumanın, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için gerekli olan tavizleri vermekten çok daha kolay olduğunu söylüyor. Yıllar boyunca harcanan sayısız çaba diplomatik mezarlığa gömüldü. Her iki tarafta da milliyetçi söylem yoğunlaştı ve taviz vermek çirkin bir şey addediliyor. E o zaman barışı nasıl yaratacaksın? diye soruyor.  Aynı şekilde eleştirdiği Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin de ‘çatışmanın iki tarafına baskı yapmaktansa sükûneti tercih ettiğini’ söylüyor. Bunca yıl sonra bugün Barış Gücü bir dizi pratik konunun çözümünde arabulucu rolü oynadı Kıbrıs ve ‘KKTC’ de kendi başlarına, daimi resmî iletişim kanalları kurmakta isteksiz davrandı.”