Lefkoşa, 20 Haziran 20 : Güney Kıbrıs’ın BM'deki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Andreas Mavroyannis Kıbrıs sorunu hakkında açıklamalarda bulundu.
Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs’ın BM'deki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Andreas Mavroyannis’in bir radyo kanalına yapmış olduğu Kıbrıs sorunu hakkındaki açıklamalarına yer verdi. 
Habere göre Mavroyannis, Kıbrıs sorununun, iki liderin Berlin’de bir araya gelmesiyle alakalı son faaliyetten sonra, bekleme konumuna geçtiğini belirtti. 
Mavroyannis, herkesin, Kıbrıs sorunundaki çabaların devamının, Kuzey’deki seçimlerden sonra geleceğini anladığını ifade etti. 
İki liderin, BM Genel Sekreteri önünde, ilk fırsatta çabaları çabalara devam etme isteklerini dile getirdikleri Berlin görüşmesinin ardından kendilerinin bekleme konumunda olduklarını ifade eden Mavroyannis, müzakerelerin devam etmesi önkoşulunun ise ileri sürdükleri “Türk provokasyonlarının” sona ermesi anlamına gelen uygun koşulların yaratılması olduğunu da savundu.
Volkan Bozkır’ın BM Genel Kurul Başkanlığı’na seçilmesinin, önyargılı bir tutum sergilemesine izin verip vermediği veya rolü nedeniyle sınırlandırıp sınırlandırmayacağı şeklindeki bir soru üzerine Mavroyannis, “normalde her şey onları sınırlandırıyor,  BM Genel Kurulunu temsil ediyorsanız ya da bu görevi üstlenmişseniz, ulusal kimliğiniz altında bir şey yapma hakkına sahip değilsiniz” ifadesini kullandı.
Mavroyannis sözlerinin devamında  ne olursa olsun bunun bir etkisinin olacağını da söyledi.
Özellikle AKEL’de hakim olan “Türk provokasyonlarının sona erdirilebilmesi için Türkiye’nin, bölgedeki enerji kaynaklarından faydalanmaya ilişkin görüşmelerin bir parçası haline gelmesi konusunda ikna edilmesi gerektiği” şeklindeki anlayışın sorulması üzerine Mavroyannis bu görüşün yıllardır var olduğunu, bu düşüncenin Obama hükümetinde ve Joe Biden’in Kıbrıs ziyareti sırasında  da var olduğunu, Obama hükümeti ve Biden’in  çabalarının, Kıbrıs sorununun çözümü içerisinde Doğu Akdeniz’deki bir çok sorunun da çözümlenmesi yönünde  olduğunu ifade etti. 
Mavroyannis bunun, onların mantığı olduğunu ve bu mantığın da 2013-14-15 yıllarına da hakim olduğunu belirtti. 
AKEL’DEN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ 
Fileleftheros gazetesi bir başka haberinde, AKEL’in, Türkiye’nin bölgedeki faaliyetleri konusunda Rum hükümetine eleştiriler yönelttiğini yazdı.
Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, hükümetin bu yöndeki girişimlerinin olumlu olduğunu ancak yeterli olmadığını belirtti. 
“Türkiye’nin provokasyonlarını tırmandırdığını” ve  herkesin bundan endişe duyması gerektiğini savunan Kiprianu, bu yöndeki girişimleri olumlu olarak nitelendirirken yetersiz olduğunu da ifade etti. 
Kiprianu, hükümet ve dışişleri bakanının son dönemlerde tanıtımını çok yaptığı unsurların doğrulanmadığını, aksine yalanlandığını söyledi. 
Bir soru üzerine Kiprianu, tüm bu sorunların göğüslenmesi için, Kıbrıs sorunundaki özlü müzakerelerin yeniden başlamasına olanak tanıyacak önkoşulların yaratılması gerektiği şeklindeki düşüncesini yineledi. 
Kiprianu, net hedefin, BM kararları, Doruk Anlaşmaları, uluslararası hukuk ve AB ilkeleri temelinde Kıbrıs sorununa çözüm bulmak olduğunu da ifade etti. 
Kiprianu açıklamasında ayrıca Anastasiadis hükümetinin şekillendirdiği anlayışın, bir diğer deyişle, kim hükümeti eleştiriyorsa  veya söyledikleri konusunda eleştiri yöneltiyorsa, “O, Türkiye’nin müttefikidir” şeklindeki anlayışı da çok endişe verici  olarak nitelendirdi. 
(FK/HA)