Fileleftheros gazetesi “5’lerden Güçlü Tepki- ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’den Net Pozisyon” başlıklı haberinde, ABD, Rusya, Büyük Britanya, Fransa ve Çin’in Maraş’la ilgili Türk faaliyetlerini kınayarak, Maraş’la ilgili 550 ve 789 sayılı kararların uygulanmasını istediklerini yazdı.

Gazeteye göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, konuyla ilgili yazılı açıklamasında, ABD’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Maraş’ın bir kısmının Kıbrıs Türk kontrolüne devredileceğine dair açıklamalarını kınadığını belirtti.

Bu hareketin, Maraş’ın açıkça BM tarafından yönetilmesini talep eden BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarıyla bağdaşmadığını iddia eden Blinken, ABD’nin, Kıbrıs Türk tarafının Türkiye’nin de desteğiyle Maraş’ta gerçekleştirdiği hareketleri “kışkırtıcı, kabul edilemez aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakerelere yapıcı bir şekilde katılma konusunda geçmişteki taahhütleriyle bağdaşmayan hareketler olarak addettiğini” öne sürdü.

“Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye 2020 yılının Ekim ayından bu yana açıkladıkları kararları ve aldıkları önlemleri geri çekme çağrısında” da bulunan Blinken, ABD’nin, bu durumu BM Güvenlik Konseyi’ne taşımak için ortaklarıyla iş birliği içinde olduğunu, aynı zamanda güçlü bir tepki verilmesini de teşvik edeceğini ekledi.

Gazeteye göre Blinken, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’le gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Twitter’dan yaptığı paylaşımda ise, ABD’nin, konuyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi tarafından güçlü bir yanıt verilmesi için zorlayacağını söyledi.

Hristodulidis’e “ABD’nin, Kıbrıs Türk tarafının Maraş’la ilgili olarak Türkiye’nin desteğiyle yaptığı açıklamayı kınadığını” yineleyen Blinken “bunun kabul edilemez olduğunu ve BM kararlarıyla bağdaşmadığını” iddia etti.

Hristodulidis’in ise, açıklamasından ötürü Blinken’e teşekkür ettiği belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın ise, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’le yaptığı telefon görüşmesinin ardından açıklamada bulunduğunu yazan gazete, açıklamada “Rusya’nın, adadaki Kıbrıs Türk ve Rum tarafları arasındaki doğrudan müzakereler aracılığıyla, Kıbrıs’ta iki kesimli iki toplumlu bir federasyonu öngören BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasına bağlılığına işaret edildiğini” iletti.

Rusya’nın “durumun istikrarsızlaşmasına yol açacak aynı zamanda Kıbrıs sorununa uluslararası hukuk çerçevesinde çözüm bulunması çabalarında ekstra engeller çıkaracak herhangi bir adımdan kaçınılması gerektiğine işaret ettiği” de aktarıldı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise açıklamasında, İngiliz hükümetinin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyareti sırasında Maraş konusunda yaptığı açıklamadan “derin bir şekilde endişeli olduğunu” belirtti.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “yapılan açıklamanın BM Güvenlik Konseyi kararları ile BΜ Güvenlik Konseyi Başkanlığı tarafından 8 Ekim 2020 tarihinde yapılan açıklamasına karşı olduğunu” da öne sürdü.

Haberde, Birleşik Krallığın konuyu acil olarak Güvenlik Konseyi’nin diğer üyeleriyle de ele alacağı belirtilirken, Birleşik Krallığın “tarafların tümünü, Kıbrıs sorununun çözüm sürecini sabote edecek veya adadaki gerilim artıracak herhangi bir faaliyette bulunmaktan kaçınmaya çağırdığı” da kaydedildi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı da, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın dün Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’le telefon görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Fransa’nın BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarına tam anlamıyla saygı duyulması çağrısında bulunduğunu ve bu konuya bugün gerçekleştirilecek istişareler çerçevesinde atıfta bulunacağını dile getirdi.

Fransa’nın “bu tek taraflı ve koordinasyonsuz eylemden üzüntü duyduğunu belirttiği” de ifade edildi.

Çin’in Lefkoşa Rum kesimindeki Büyükelçisi Liu Yantao ise Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Maraş konusundaki son gelişmelerle ilgili alınabilecek önlemler konusunda, BM Güvenlik Konseyi’nin diğer üyeleriyle temaslarda bulunulduğunu belirtti.

Çinli Büyükelçi, ülkesinin pozisyonunun “tüm tarafların Maraş’la ilgili BM kararlarına sıkı bir şekilde bağlı kalmaları gerektiği yönünde olduğunu” da ekledi.

Gazete “Erdoğan’a Uluslararası Kınama” ara başlıklı haberinde ise, Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Avusturya Dışişleri Bakanı, Hollanda Dışişleri Bakanı’nın ve İsrail’in, yaptıkları açıklamalarla, Türk tarafının Maraş konusundaki açıklamalarını kınadıklarını belirtti.

Gazeteye göre, Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa Halk Partisi Grup Başkanı Manfred Weber de açıklamasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs’ta yaptığı açıklamaları kınadı.

Atina-Makedonya Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada Güney Kıbrıs’a destek belirterek, iki devlet çözümünü reddeden Weber, Maraş’ın kısmi olarak açılması konusunda Erdoğan’ın açıklamalarını kınadığını öne sürdü.

Rum AP milletvekili Dimitris Papadakis AB’ye yönelttiği soruda, Erdoğan’ın açıklamalarının BM Güvenlik Konseyi kararları ve bariz olarak 550-789 sayılı kararlarla çelişmekte olduğunu öne sürerken, AGİT Parlamenterler Meclisi’ndeki Rum Heyetin Başkanı İrini Haralambidu ise AGİT Parlamenterler Meclisi’nin tüm üyelerine mektup göndererek, Maraş konusunda destek istedi.

LONDRA’DA PANKARTLI EYLEM

Öte yandan Haravgi gazetesinde yer alan haberde, “Büyük Britanya Maraş Derneği’nin,” “Ulusal Kıbrıs Federasyonu’nun” katılımı ve desteğiyle geçtiğimiz Salı günü Londra’da Avam Kamarası’nın önünde, Barış Harekâtının 47’nci yılı dolayısıyla pankartlı bir eylem yaptığı belirtildi.

Eylemin “Maraş ve işgal altındaki Kıbrıs lehinde, aynı zamanda Kıbrıs’ın büyük bir bölümünün devam eden istila ve işgali karşısında yapıldığı” ileri sürüldü.

Uluslararası toplumun Maraş konulu açıklamalara tepkisiyle ilgili haberler Haravgi gazetesinde, “Uluslararası Toplum BM Kararlarına Bağlı Kalınmasını Öneriyor”, Politis’te “Erdoğan’ın Maraş’la İlgili Hareketine Herkes Kapıyı Gösterdi- ABD’den Sert Tepki- Maraş’la İlgili Kararın Geri Çekilmesi ile BM’den Güçlü Yanıt İstiyorlar”, Alithia’da ise “Uluslararası Toplum Erdoğan’a Pür Ateş” başlıklarıyla yer buldu.