Tarafların müzakerecilerinin bugüne kadar sürdürdüğü görüşmelerden çıkan sonucun, Kıbrıs Türk tarafının talebinin “bir kısım göçmenin geri dönüşü ve toprağın iadesiyle, iki etnik bölgenin yasallaşması olduğu” iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi, “İki Etnik Bölgenin Yasallaşması – Türklerin Sunduğu Tezler Yaşayabilir Olmayan Devlete Atıfta Bulunuyor”  başlıkları altında verdiği haberinde, Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay ile Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in bugüne kadar sürdürdükleri müzakerelerde ortaya çıkan unsurun, Kıbrıs Türk tarafının “iki etnik bölgenin yasallaşması arzusu olduğunu” iddia etti.

Gazete, Kıbrıs Türk tarafının ayrıca, Yönetim başlığında, “yetkilerde ve erkte güçsüz merkezi bir hükümet” istediğini savunurken Kıbrıs Türk tarafının talep ettiği çeşitli sapmaların ve “güvenlik supaplarının” tamamen otonom olan iki bölgeye ve yaşayabilir olmayacak merkezi bir devlete atıfta bulunduğunu öne sürdü.

Kıbrıs Türk tarafının “pek çok sefer yazılı olarak da sunduğu” görüşlerinin, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun eski Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile yaptığı görüşmelerde sunduklarından pek de farklı olmadığını iddia eden gazete, ABD’nin ise buradaki büyükelçisi aracılığıyla, müzakerelerin ilerlediği ve çözümün görünür olduğu şeklinde “farklı bir imaj vermeye çalıştığını” savundu.

Gazete, BM’nin ise gelecekte atacağı adımları belirlemek için, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanlığı görevinin sonuna gelen Alexander Downer’in raporunu beklediğini, BM’nin bu raporu ciddi şekilde dikkate alacağını öne sürdü.

ANASTASİADİS’İN YOL HARİTASI

Öte yandan Kathimerini gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununun çözümü için gerçekçi koşulların oluşabilmesi açısından  2015 yılı sonunu takvim olarak belirlediğini iddia etti.

Gazete, Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununda ciddi bir al-ver sürecine girilebilmesi için 2015 yılı sonunu öngördüğünü ve Türkiye’deki seçim süreçlerinin tamamlanmasının, Güney’in ekonomisinin olumluya dönmesinin ve Derviş Eroğlu’nun “liderlikten” ayrılıp ayrılmayacağının ortaya çıkmasının bu tarihe kadar gerçekleşeceğini düşündüğünü öne sürdü.

Gazete ayrıca, Anastasiadis’in, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile 2 Nisan tarihinde Brüksel’de gerçekleştireceği görüşmede, yukarıda belirtilen düşüncelerini ve yol haritasını gündeme getireceğini belirtirken ABD’nin ise iki yıllık bir yol haritasının faydalı olacağına inanmadığını savundu.

Haberde, ABD Lefkoşa Büyükelçisi John Koenig’in yaptığı “özel sohbetlerde, tarafların müzakere masasına sundukları uç tezlerden ve gecikmeden rahatsız olduğunu belli ettiği, ancak gerek Anastasiadis’in çevresi, gerekse geçen günlerde DİSİ’de yaptığı temaslarda, ABD’nin hedeflerinin gerçekleşmesi için Kıbrıs ve bölgenin siyasi gerçeklerinin dikkate alınması gerektiğini anlamış göründüğü” iddiası da yer aldı.

Gazete, Kıbrıs sorununa ilişkin diğer haberlerinde ise, Kıbrıs’ta tarafların tezlerinin birbirlerinden uzak olduğu ve çıkmaza girilmesinin an meselesi olduğu iddiasında bulunurken, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Nisan ayında Kıbrıs’a gelerek, kapalı bölge Maraş için bir “master planı” ve uzmanların Maraş’a girdiğini duyurabilmesi için yoğun çaba sarf edildiği iddiasına yer verdi.

Gazete, Nisan ayında İsrail’e gidecek olan Kerry’nin Kıbrıs’a gelişinin, kapalı bölge Maraş konusunda adım atıldığını ilan edebilmesi koşuluna bağlı olduğunu öne sürdü.

ANASTASİADİS GÜVEN YARATICI ÖNLEMLERİN (GYÖ) HAYATA GEÇİRİLMESİNİ İSTİYOR

Alithia gazetesi ise, “GYÖ’ler Olmadan Hiçbir Yere Gitmiyoruz – Anastasiadis-Eroğlu Görüşmesi Yarın” başlıkları altında manşetten verdiği haberinde, Anastasiadis’in Kıbrıs sorunuyla ilgili tüm taraflara, GYÖ’ler olmadan müzakere sürecinin ilerleyemeyeceği mesajını verdiğini yazdı.

Gazete, Anastasiadis’e yakın bir kaynağın gazeteye yaptığı açıklamaya dayanarak, Anastasiadis’in, müzakerelerin ilerleyebilmesi için önemli Güven Yaratıcı Önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüğünü yazdı.

Habere göre Anastasiadis, Kıbrıslı Rumların Türkiye’nin çözüm istediğine inanabilmeleri için Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin, kapalı bölge Maraş konusunda, karşılık beklemeden adımlar atmasını talep ediyor ve bunların en basit olanının, kapalı bölge Maraş’a uzmanların girişine izin verilmesi olabileceğini düşünüyor.

Gazete ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin Kıbrıs ziyaretinin, ancak bunun için, GYÖ’leri açıklamak gibi iyi bir sebep olması durumunda gerçekleşeceği iddiasında da bulundu.