“MARAŞ MESELESİ CİDDİ”
 Fileleftheros, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasında uzlaşmanın kolay, devamının zor olacağı kanaatini belirtti, usul görüşmeleri bölümünden gerçek müzakerelere atlama kritik kavşağı dışında diğer bir ciddi meselenin de Maraş olduğuna dikkat çekti.
Türk yetkililerin söylemlerinden, Ankara’nın Kıbrıs müzakere sürecinin yeniden başlamasına olumsuz yaklaşmadığı, cumhurbaşkanı seçiminin sonucuna bakmaksızın başlamasını istiyor göründüğünü yazan gazete, yeni hareketliliğin bu yılsonu ile 2021 başlarında beklenmesi gerektiğini kaydetti. 
Haberde, iki lider ve üç garantör ülke temsilcilerinin katılımıyla Kıbrıs sorunu için bir prosedürel (usul) görüşme yapılmasının kuvvetle muhtemel görüldüğü, müdahil hiçbir tarafların Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması hedefini taşıyacak böyle bir prosedürel konferansa itirazı olmadığı,  zaten referans şartlarında herkesin az çok uzlaşı niyeti bulunduğu belirtildi. İki liderin ve üç garantörün bu zeminde müzakereleri başlatmada uzlaşabileceği kanaati dile getirildi.
Gazete, prosedürün ikinci boyutunun, bütün tarafların müzakerelerle ilgili pratik çözümlerde uzlaşması olduğunu yazdı, “bu prosedürde,  Kıbrıs sorununda özlü müzakere olacak. Bütün katılımcılar malum oluşumu ile BM himayesi altında yeni bir Crans Montana’ya yönelecek, bu aşamaya AB de katılacak” ifadelerine yer verdi. 
Gazete, üçüncü ve “bulmacanın en zor parçası addedilen” bir boyut daha olduğuna işaret ederek şunları ekledi:
“Jane Holl Lute iki taraf ile temasları sırasında BM’nin, tarafların müzakerelerdeki tavırlarına dair görüş belirtebilmek,  yani müzakerecilerin tavır ve davranışlarını değerlendirebilmek istediğini ima etmişti. Bu kaygılandırıyor ancak o kadar ciddi değil.
Türk tarafı defalarca alternatif seçeneklerden ve devamında ne olacağını, çabanın verimli olup olmayacağını bilmek istediğini söyledi. Türk tarafının bu nihai sonucun ne olacağını yaklaşık olarak bilmek isteği, Rum tarafının itirazı ve yoğun kaygısı ile karşılaşıyor. Kıbrıs Rum tarafı defalarca, böyle bir talebin verimsiz olacağını söyledi. Kıbrıs sorununun yeniden rayına dönmesinin en kolay parçasının yeniden başlama olduğu aşikardır. Bütün müdahillere göre büyük zorluk, prosedürel aşamadan gerçek müzakere aşamasına atlamaktır.”
Gazete “Maraş’la İlgili Sorun Ciddi” başlığıyla ayırdığı bölümde ise, Maraş meselesinin, şekillenmekte olduğu haliyle çok zor olduğu, KKTC’nin yerleşime açma faaliyetleri nedeniyle daha da zorlaştığı görüşünü ortaya koydu.
Maraş konusunda “dönüm noktası” diye nitelediği şu iki noktaya dikkat çekti:
“A) Maraş’ın sahil cephesine gayrı menkul sahibi olan Kıbrıslı Rumlar ne tepki verecek. İşgal rejiminin  sahil cephesindeki mülkleri konusunda bir uzlaşı/anlaşma çağrısına cevap verecekler mi, vermeyecekler mi
B) Uluslararası toplumun ve özellikle BM’nin Maraş konusunda tepkisi ne olacak. Daha kötüsü ancak Güvenlik Konseyi aracılığıyla engellenebilir gibi görünüyor. Bu durumda da durum kolay olmayacak. 
İşgal rejimi Maraş’tan Salamis’e ve Apostolos Varnavas’a (St. Barnabas)  kadar kuzey bölümünde inkişafa ağırlık veriyor. Türkiye bu bölgeyi kalkındırmak, limanı olan yeni ve çağdaş bir kent kurmak istiyor. Mevcut limanın bir  parçası ve bütün sahil cephesi turistik bölgeye çevrilecek. Bu itibarla, Kapalı Maraş’ın geriye kalan bütün kısmı Kıbrıslı Rumlar açısından cazibe olarak kullanılabilir.”