Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ve birkaç gün sonra da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Güney Kıbrıs’ı ziyaret etmesi ve her birinin Rum yönetiminden bazı istek ve taleplerde bulunması iki süper gücün de bölgeyi birbirlerine bırakmak niyetinde olmadığının göstergesi olarak yorumlandı.

Haftalık Kathimerini’nin “Kıbrıs’ta ABD-Rusya Partisi” başlıklı manşet haberine göre, kısa süre içerisinde peş peşe gerçekleşen bu ziyaretler, bazı çevrelerce Güney Kıbrıs’ın “iki süper güç arasında çekişme elması haline geldiği” şeklinde değerlendiriliyor. Bazı çevrelerce ise “çekişme elmasının Türkiye olduğu” belirtilen haberde, Güney Kıbrıs’a süper güçlerden hangisinin yanında olduğunu seçmesi için diplomatik baskı yapılacağı endişesine de yer verildi.

ABD’nin Pompeo’nun ziyareti aracılığıyla Rum yönetiminin, Beyaz Rusya’ya yaptırım konusundan geri adım atmayacağını güvenceye almak istediği belirtilen haberde, Rum yönetiminin, Beyaz Rusya’ya karşı yaptırımlara rıza göstermek için Türkiye’ye karşı da benzer yaptırım kararları alınmasını şart koştuğu hatırlatıldı.

ABD VE RUSYA’NIN BASKI OYUNUNA KATILMAK…

İki süper gücün dışişleri bakanlarının bu kadar kısa süre içerisinde peş peşe ziyaret gerçekleştirmesi nedeniyle “tarihi” bir hafta yaşayan Rum yönetiminin, ABD ile Rusya’nın “baskı oyununa katılmış göründüğüne” dikkat çekilen haberde, ABD’nin Beyaz Rusya’ya yaptırım talebi dışında, 2018’den beridir Güney Kıbrıs’ın “yavaş yavaş Rus unsurundan kurtulmasını sağlamak istediği” belirtildi.

Haberde özetle şunlar aktarıldı:

“ABD’nin, FBI verilerine göre, Amerikan seçimlerine karıştıkları düşünülen Rus işadamları ve oligarklarına karşı yaptırım çabası 2018’den beri sürüyor. ABD Maliye Bakanlığı’nın ekonomik suçlardan sorumlu müsteşarı, Kıbrıs’ta Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı’nı ziyaret ederek, ekonomi politikası aracılığıyla Kıbrıs’ın kampını seçmesi yönünde ültimatom vermişti.  Hesapların taranmasına ve şüpheli hesapların kapatılmasına o zaman başlanmıştı.

ABD de, diğer AB devletleri de ünlü ve büyük Rus şirketlerinin Kıbrıs’tan gitmesi için baskı uyguluyor. ABD, Kıbrıs’ın Rus savaş gemilerinin limanlarına demirlemesine son vermesini de istiyor ancak Lefkoşa bir süredir, böyle bir şeyin mümkün olmadığı mesajını veriyor.

Rum liderin, Lavrov ile görüşmesi sırasında Rus gemilerinin normal şekilde demirlemeye devam edeceğini teyit etmesi tesadüf değil. Bunun, ABD ile ilişkileri nasıl etkileyeceği belli değil, rahatsızlığını nasıl göstereceği de.

Aynı şey Moskova için de geçerli. Pompeo’nun aksine, Beyaz Rusya’ya yaptırımı uygun bulmayan Rus Dışişleri Bakanı gemilerin demirlemesi meselesini güvenceye aldı ve Rus banka hesapları ve ikili anlaşmalarla ilgili bir dizi başka konuda cevaplar da aldı. Lavrov’un, ziyareti sırasında Türk dengine sıklıkla atıf yapması dikkat çekti. Bu hareketi, Lefkoşa’ya, Moskova’nın Ankara ile çok iyi ilişkileri olduğu mesajını verdi.

Bu doku içerisinde Kıbrıs sorununun nerede bulunduğu da bir mesele. Başka şartlar altında iki süper gücün gelişi Kıbrıs sorununda mason değişikliğinin ön habercisi mesajı verirdi. Şimdilik iki süper gücün hareketi, Maraş’ın yerleşime açılmasına dair emrivakilerin önlenmesi ve Kıbrıs MEB’inde daha fazla gerginlikten kaçınılması hedefini taşıyor”

“ANDREAS PAPANDREU HAVA ÜSSÜ, EN GÜÇLÜ KOZLARDAN BİRİ”

Gazete devamla, Baf’taki “Andreas Papandreu Hava Üssü”nün kullanılmasının, Güney Kıbrıs’ın bölgedeki jeopolitik çalışmalarda oynayabileceği role hizmet eden en güçlü kozlardan biri göründüğünü, ABD’nin ve Fransa’nın Güney Kıbrıs’ın “jeopolitik değerine” büyük ilgi gösterdiğine de dikkat çekti.

Rum tarafında askerî açıdan büyük önem verilen Yunan savaş uçaklarının adaya gelmesi ve üssü kullanması, Yunan Savunma Sahası Doktrini’nin ihtiyaçlarına da cevap veren “Andreas Papandreu Hava Üssü’nün Rum- iki taraf arasındaki askerî işbirliğinin olmazsa olmazı” addedildiği vurgulandı.

“RUS DAVAŞ GEMİLERİ KONUSUNDA ABD’NİN TEZLERİNE KULAK VERİN”

Fileleftheros “Pompeo’dan Türkiye’ye Suçlama… Amerikan Dışişleri Bakanı Kıbrıs’a ve Yunanistan’a Karşı Kanunsuz Türk Faaliyetlerine Atıf Yaptı… Akıncı, Telefon Görüşmesini Reddetti” başlıklı manşet haberinde dün akşam Güney Kıbrıs’a birkaç saatlik ziyarette bulunan Pompeo’nun Rum yönetiminin “münhasır ekonomik bölgesi içerisindeki doğal kaynakları çıkarma egemenlik hakkını” savunarak, Türkiye’ye güçlü bir mesaj verdiği yorumunu yaptı.

Habere göre, ABD’nin 33 yıldır uyguladığı silah ambargosunu, kısmen ve bir yıllığına kaldırma kararını hatırlatarak, Güney Kıbrıs’la savunma işbirliği konusuna değinen Pompeo, Rum yönetiminin, Rus savaş gemilerinin Rum limanlarına yanaşması konusunda ABD’nin tezlerine kulak vermesi dileğinde bulundu.

ANASTASİADİS POMPEO’DAN MARAŞ KONUSUNDA DEVREYE GİRMESİNİ İSTEDİ

Anastasiadis ise Pompeo’ya Rum yönetiminin münhasır ekonomik bölge sınırlarını belirlemek üzere Türkiye ile diyaloğa hazır olduğu ancak Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerine son vermesi gerektiği konusunda bilgi verdiğini söyledi. Rum lider, Amerikalı muhatabından Kapalı Maraş konusunda da devreye girmesini istediğini açıkladı.

Haberde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Pompeo’nun KKTC’ye gelerek, kendisi ile görüşmemesinden duyduğu rahatsızlığı ve ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Judith Garber’in, Pompeo’nun kendisiyle telefon görüşmesi yapabileceğini iletmesi üzerine, bu teklifi reddettiği de aktarıldı.

CYCLOPS MEMORANDUMU İMZALANDI

Gazete, Pompeo’nun Anastasiadis ve Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile Rum Başkanlık Sarayı’nda gerçekleşen görüşmesi sırasında iki taraf arasında bir de savunma ve güvenlik konularında karşılıklı anlayış memorandumu imzaladığını yazdı.

Habere göre, memorandum, ABD’nin finanse edeceği ancak mülkiyeti Rum yönetimine ait olacak bir  “Kara, Açık Deniz ve Sınır Güvenliği Merkezi” (Cyprus Center for Land, Open Seas and Port Security /CYCLOPS) eğitim merkezi kurulmasını öngörüyor. Merkeze teknik bilgi ve teknik malzeme de sağlayacak olan ABD, Rumları, “eğitmenleri eğit konsepti” çerçevesinde bölgedeki diğer eğitmenleri eğitme teknik bilgi ve becerisine sahip olacak şekilde eğitmeyi de üstlendi.  Merkezde verilecek eğitimler arasında, sınır denetimi ve güvenliği, liman güvenliği, karada ve denizde gümrük denetimi, özel laboratuvarlarda kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer madde yönetimi ile siber güvenlik bulunuyor.

Politis haberi “ABD, Türkiye’nin Kanunsuz Faaliyetlerinden Endişeli… Pompeo, Rus Gemileri ve Kıbrıs’ta Kara Para Aklama Konularını Gündeme Getirdi… Kıbrıs ve ABD Dışişleri Bakanları Güvenlik Konularında Eğitim Merkezi Kurulmasına Dair Karşılıklı Anlayış Memorandumu İmzaladı” başlığıyla aktardı.

Alithia manşet haberine “ABD-Kıbrıs Güvenlik İttifakı… Güvenlik Konularında Eğitim Merkezi Kurulmasına İmza Atıldı… Pompeo’dan Türkiye’nin ‘Kanunsuz Faaliyetleri’ne Net Atıf… Yunanistan ve Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgelerinde Hakları Vardır” başlığını attı.

Haravgi de “Pompeo’dan Kıbrıs’a Yıldırım Ziyaret” başlığını kullandı.