Hristu Alihtia’ya verdiği özel mülakatta “istila ve işgal sorunu” olarak gördükleri Kıbrıs sorununda 40 yılı aşkın süredir yapılan iki bölgeli iki toplumlu federasyon görüşmelerinin başarısız olduğunu belirterek “artık korkunç bir çıkmazdayız” dedi.
Benzer argümanı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da ortaya koyduğu hatırlatıldığında sözlerine “büyük bir fark var” diyerek başlayan Hristu “Kıbrıs Cumhuriyeti ve siyasi güçleri meşru devleti ve yasal sakinlerin çoğunluğunu temsil ediyor. Tatar ise bir yasadışı devlet oluşumunu ve Kıbrıs’ın bir azınlığını temsil ediyor” dedi, özetle şunları ekledi:
“Kıbrıs Türk tarafında Kıbrıs sorununa çözüm ve ülkede barış isteyen siyasetçiler varsa Sayın Tatar’ın öne sürdüğü politikalara tepki göstermeleri gerekir. Tepkiler var ancak ben onlar için münferit derim. ELAM olarak Kıbrıs Türk siyasi partileri ile ilişkimiz yok. Çünkü öncelikle yasadışı bir varlıkta oldukları için onları yasal partiler olarak görmüyoruz. Kişisel düzeyde bazı ELAM yetkilileri temas edebilir ancak ülke olarak karşı karşıya olduğumuz sorun Kıbrıslı Türkler ile kişisel ilişki değildir, sorun siyasi ve ulusal düzeydedir.”
Hristu ELAM eylemlerinde hiç “Kıbrıs Cumhuriyeti” bayrağı taşımadıkları hatırlatıldığında, söz konusu bayrağa olan mesafelerini de şu sözlerle açıkladı:
“Devletin bayrağı bilindiği gibi bir Kıbrıslı Türk tarafından çizildi ve esasında Kıbrıs’ta iki ayrı varlığı, Helenleri ve Türkleri yansıtıyor. Dolayısıyla şu anda ülkemizdeki gerçekliği yansıtmıyor olabilir. Partililerimizin (eylemlerde) bayrağı tutmalarını yasaklamıyoruz. Ancak devlet sembolüne dair kendi yorumumuz var.”
Rum meclisindeki varlıkları ile başardıkları arasında “savunma ödeneklerinin artırılmasını” da sayan Hristu, parti olarak fikirlerini gerçekleştirmek için iktidara veya iktidar ortaklığına talip olduğunu da kaydetti.