Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, meydana getirdikleri işbirliklerinin herhangi bir üçüncü devlet aleyhinde olmadığı gibi, komşularının egemenlik haklarına saygı duyan ve uluslararası hukuk çerçevesinde davranan hiçbir devleti dışlamadığını da söyledi.

Hristodulidis, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında Kudüs’te gerçekleştirilen üçlü zirveye “ad hoc” katılımıyla, Rum Yönetimi’nin komşu devletlerle işbirliklerindeki dış politika hedefinin önemli rolünün kabul edildiğini ifade etti.

Alithia gazetesi, “Bölgeyi Militarize Etmiyoruz” başlığı altında verdiği haberinde, Hristodulidis’in üçlü zirve konusundaki açıklamasına geniş yer verdi.

Hristodulidis, Körfez ülkeleriyle yeni üçlü işbirlikleri kurulmasının yanı sıra, mevcut üçlü işbirliklerinin de başka Avrupa ülkelerinin katılımıyla genişlemesinin haberini de verdi.

Nikos Hristodulidis, Kudüs’te gerçekleştirilen üçlü zirvede, enerji güvenliği, bölge devletlerinin işbirliği ve Doğu Akdeniz’in enerji perspektifleri konusunda yapıcı bir görüşme gerçekleştirildiğini ifade etti.

Kudüs’te bölgenin askerileştirilmesi konusunda herhangi bir görüşme yapılmadığını ve kendilerinin böyle bir diyaloğa girmeyeceklerini söyleyen Hristodulidis, MEB’in nasıl korunduğunu sorgulayanların Exxon Mobil şirketinin kısa zaman önceki sondajına ve ABD’nin faaliyetlerine bakabileceklerini kaydetti.

Hristodulidis, göndermekte oldukları mesajın, bölgede var olan perspektiflerin, herhangi bir kişinin bunların değerlendirilmesini engellemesine izin vermeyecek şekilde olduğuna işaret etti.

AFRODİT YATAĞI KONUSU

Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasında Kudüs’te baş başa gerçekleştirilen görüşmede, iki ülke arasında Afrodit yatağı konusunda var olan anlaşmazlığın da ele alındığını ve bazı kararlar alındığını açıkladı.

Şirketlerin de müdahil olmasıyla konunun çözümüyle ilgili yeni bir yaklaşım ortaya konduğunu ifade eden Hristodulidis, şirketlerin yatakla ilgilendiklerini ve bir an önce bunun geliştirilmesini istediklerini söyledi.

Rum bakan, önerilen ve kabul edilen bu yaklaşımla, kısa bir süre içerisinde olumlu sonuçlar ortaya çıkmasını umut edebileceklerini dile getirdi.

ÜÇLÜ İŞBİRLİKLERİ

Hristodulidis, her daim olumlu bir gündemle gerçekleştirilen ve herhangi üçüncü bir devlet aleyhinde olmayan bu işbirlikleriyle, bölgesel işbirliğiyle ilgili bu görüşmelere katılmayan bölge ülkelerinden Türkiye’ye mesajlar gönderildiğini dile getirdi. 

Rum bakan, kendilerinin, uluslararası hukuk çerçevesinde davranan ve komşu devletlerinin egemenlik haklarına saygı duyan devletlerin hiçbirini dışlamadıklarına işaret etti.

Hristodulidis, Türkiye’nin de bu görüşmelere katılmasının mümkün olabilmesi için, Kıbrıs sorununun çözümünün yakında mümkün olmasını umduğunu da dile getirdi.

Hristodulidis, üçlü işbirliklerinin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili çabaya yardımcı olduğunu düşündüklerini de ekledi.

PARTİLERİN AÇIKLAMALARI

Rum siyasi partiler de Kudüs’teki zirve konusunda açıklamalarda bulundu. DİSİ, Kudüs’teki dörtlü görüşmenin, bölgede sahip olmaları gereken gidişata yönelik net bir mesaj gönderdiğini, bunun ise Doğu Akdeniz’deki barış, güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesi olduğunu belirtti.

AKEL ise açıklamasında, bölge halkları ve devletleriyle olan işbirliklerinin geliştirilmesinden yana olduğunu belirterek, Güney Kıbrıs’ın “Batı’nın ileri karakoluna” dönüşmesi perspektifinde hareket eden her türlü harekete, aynı zamanda bölgede ve sözde MEB’deki askeri gerilimin tırmanmasına sebep olacak askeri işbirliklerine genel olarak karşı olduğunu ifade etti.

DİKO da açıklamasında, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun zirveye katılımının ve EastMed boru hattının inşa edilmesi perspektifine verdiği desteğin oldukça olumlu olduğunu dile getirdi.

EDEK partisi ve Vatandaşlar İttifakı da yaptıkları açıklamalarda, Kudüs zirvesinin sonuçlarının olumlu bir gelişme teşkil ettiğini belirttiler.