Alithia gazetesi, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in, “iefimerida.gr” isimli internet gazetesine verdiği söyleşiye yer verdi.
Habere göre Hristodulidis, söyleşi çerçevesinde,  Kıbrıs sorununun yanı sıra bölgedeki gelişmelere ilişkin görüşlerini dile getirdi. 
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Berlin’de gerçekleştireceği üçlü görüşmede, sonuçların elde edilebileceğini  söyleyen Hristodulidis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un ise, Kasım ayı içerisinde, gayri resmi beşli konferansa hazırlık yapmak adına  garantör devletlerle görüşmeler gerçekleştireceğini ifade etti. 
Kritik bir dönemeçte olduklarını ifade eden Hristodulidis, herkesin hedefinin, olumlu sonuç olması gerektiğini belirtti. 
Hristodulidis, olumlu bir sonuca varılmasına yönelik önkoşullardan bir tanesinin Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge içerisindeki Türkiye’nin faaliyetlerinin sonlandırılması olduğunu savundu.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesinin açıklığa kavuşturulması gerektiği şeklindeki söylemini yorumlayan Hristodulidis, iki kesimli iki toplumlu federasyon dışında başka bir çözüm çerçevesinin bulunmadığını belirtti. 
Siyasi eşitlik konusunda var olduğu görülen anlaşmazlıkların sorulması üzerine Hristodulidis, BM’nin ilgili net bir şekilde ifade edildiği gibi siyasi eşitlik konusunda Kıbrıs Rum tarafının tezlerinde bir değişikliğin bulunmadığını belirtirken, diğer tarafın, çözümün işlevselliğini doğrudan etkileyecek bir olgu olan,  tüm konulara ilişkin olumlu oy talebinin bulunduğunu söyledi. 
Üçlü görüşmede referans şartları üzerinde uzlaşmaya varılıp varılmayacağı şeklindeki bir soru üzerine Hristodulidis, görüşmenin amacına karar vermenin BM Genel Sekreteri’ne bağlı olduğunu, kendi yaklaşımlarının; gerek üçlü görüşmede gerekse gayri resmi beşli konferansta, olumlu bir sonuç perspektifine sahip olacak özlü müzakerelerin yeniden başlaması koşullarının yaratılması şeklinde olduğunu da ifade etti.