Alithia gazetesi, Hristodulidis’in dün, “Kıbrıs Üniversitesi”nde düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gambot diplomasisini kullanarak yapmakta olduğu yasadışı eylemlerden” bahsettiğini ve bu eylemlerin, Rum Yönetimi’ni diplomatik, siyasi ve hukuki tedbir almaya ittiğini söylediğini yazdı.
Habere göre Hristodulidis, AB Dışişleri Bakanları Konseyi’nin de bu doğrultuda siyasi, diplomatik ve mali tedbirler aldığını ve bu tedbirler arasında, Türkiye’nin AB ile olan diyaloğunun dondurulması ile Türkiye’nin “yasadışı” faaliyetlerine müdahil olan özel ve tüzel kişilikler aleyhinde belli tedbirler alınmasının bulunduğunu kaydetti.
Hristodulidis, Türkiye’nin eylemlerinin Rum Yönetimi, komşu ülkeler ve şirketler üzerindeki baskı ile gerginliği artırma politikasının bir parçası olduğunu ve olayların yasal konjonktürünü kendi menfaati çerçevesinde değiştirmeyi amaçladığını iddia ederek, Türkiye’nin fiili oldu-bittiler yaratmaya çalıştığını öne sürdü.
Türkiye’nin hidrokarbon meselesini Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasında toplumsal zıtlaşma noktasına getirmeye çalıştığını da ileri süren Hristodulidis, bu durumun müzakerelerin yeniden başlaması perspektifinde zorluklar yarattığına işaret etti.
Konuşmasında ulusal yatırım fonu oluşturulması da dahil, varılan uzlaşıları detaylı olarak anlatan Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in ek öneri yaparak, hidrokarbonlardan istifade edilmesinden ortaya çıkacak olan gelirlerden Kıbrıslı Türklerin payına düşen kısmın yatırılacağı bir “escrow account” (emanet hesap) oluşturulmasını gündeme getirdiğini de anımsattı.
Hristodulidis, Rum Yönetimi ile Türkiye arasında Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarının belirlenmesi anlaşması imzalanması konusundaki niyetinin hala güncel olduğunu söyledi.