Güney Kıbrıs Polis Genel Müdürü’nün kararıyla 12 polis memurunun açığa alındığını yazan Fileleftheros gazetesi, polis memurlarının, tekenin limandan kaçmasının zamanında önlenememesine yol açan hatalar veya ihmallerden sorumlu tutulduklarını belirtti.
Baf Polis Karakolundan 11, Liman Polisinden de bir kişinin açığa alındığını yazan gazete, içerisinde 61 Suriyeli ve Lübnanlı mültecinin bulunduğu teknenin halatının nasıl çözüldüğü ve teknenin nasıl serbest bırakıldığı konusunda soru işaretleri bulunduğunu belirtti.
Herkesin söz konusu halatların ne kadar sert olduğunu bildiğini, dolayısıyla mültecilerin yanında bıçak olduğunun düşünüldüğünü kaydeden gazete, bunun, Rum Yönetimi topraklarına yasa dışı şekilde giriş yapan yabancı uyruklularla ilgili soruşturma altındaki bir dava açısından kabul edilemez olduğuna işaret etti.
Öte yandan disiplin ve görev aşamasında dün yaşanan gelişmelerden önce, konunun Güney Kıbrıs açısından kapanmış göründüğünü belirten gazete, limandan ayrılan teknenin Perşembe gecesi Baf’ın sekiz deniz mili açığında tespit edildiğini ancak mültecilerin Güney Kıbrıs’a dönmek konusunda ikna olmamış göründüklerini belirtti.
Mültecilerin İtalya’ya doğru devam edeceklerini söylediklerini ve Rum makamlarının önerdiği hiçbir çözümü kabul etmediğini yazan gazete, bunun üzerine Liman Polisinin mültecilere yiyecek ve giyecek ikmali yaparak “Kıbrıs karasularından” çıkana kadar tekneyi takip ettiğini ekledi.


İÇİŞLERİ BAKANINDAN SİYASİ SIĞINMA BAŞVURULARI KONUSUNDA AÇIKLAMA
Öte yandan Alithia gazetesinin manşetinde yer alan bir habere göre ise, Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris dün yaptığı açıklamada, siyasi sığınma başvuruları konusunda sıfır noktasına geri döndüklerini çünkü bu yılın başında incelenmeyi bekleyen 18 bin siyasi sığınma başvurusu olduğunu, bunların 9 bininin incelendiğini ancak bu süre zarfında 11 bin başvuru daha yapıldığını vurguladı.
Yaklaşık olarak 12 bin mülteciye uluslararası koruma statüsü verildiğini ve bu kişilerin artık daimi olarak Rum Yönetimi topraklarında kaldıklarını da ifade eden Nuris, yalnızca 2021 yılı içerisinde 8 bin 500 başvurunun ise reddedildiğini belirtti.
Dolayısıyla şu an neredeyse aynı noktada bulunduklarına işaret eden Nuris, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Avrupa Komisyonu Başkanına gönderdiği mektupta, Rum kesiminin içerisinde bulunduğu kritik durumu anlatarak, başvuru sahiplerinin başka ülkelere yerleştirilmesi aynı zamanda ara bölgenin gözetimine ilişkin teknik yardımda bulunulmasını istediğini ifade etti.


AKEL’İN LOKMACI KAPISIYLA İLGİLİ ELEŞTİRİLERİ
AKEL’in, yüksek bir demir korkuluk monte edilmesiyle Lokmacı sınır kapısında yapılan konstrüksiyonların sınıra atıfta bulunduğu konusundaki eleştirilerine de yanıt veren Nuris “Eğer herhangi bir kişi, Kıbrıs sorununa çözüm bulunacağı anda birkaç saat içerisinde kaldırılabilecek bir korkuluk veya çitin işgal olduğunu düşünüyorsa, bu ütopiktir” yanıtını verdi.
Rum Yönetiminin çit yerleştirmeye ihtiyacı olmadığını da savunan Nuris, Türkiye’nin Rum Yönetimi’ni “2016 yılında AB ile Türkiye arasında yapılan anlaşma uyarınca saygı gösterilen aynı hakka saygı duyulacak ülkeler arasına gerçekten dahil etmesi durumunda bunun olabileceğini, yani fiziksel engeller yerleştirmeye devam etmeyebileceklerini” öne sürdü.
Nuris “bunun kabul edilmesi durumunda, hiçbir çite gerek olmadığını” sözlerine ekledi.


BİR KİŞİ TUTUKLANDI
Öte yandan Fileleftheros gazetesinde yer alan bir haberde ise, Suriyeli 38 yaşındaki bir zanlının, üçüncü ülkelerden düzensiz mültecilerin KKTC üzerinden Güney Kıbrıs’a gidişlerine yardım ettiğine dair suçlamaları kabul ettiği belirtildi. 
Gazete, konu hakkında Purnara’daki mülteci kampında kalan yabancı uyruklu iki kişinin ifadesine başvurulduğunu ve bu kişilerin geçtiğimiz Şubat ayında “Kıbrıs’a” gelmelerini ayarlaması için 5 bin Euro ödeme yaptıklarını, ardından İstanbul üzerinden havayoluyla KKTC’ye geldiklerini, 38 yaşındaki Suriyeli’nin ise kendilerini 400 Euro karşılığında Pile’de bir noktadan aldığını ve arabayla Limasol’a götürdüğünü söylediklerini ekledi.