Fileleftheros’un haberine göre Güney Kıbrıs, İspanya, Malta Dışişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen 6’ncı Delfinon (yunuslar) Uluslararası Ekonomi Forumu’nda konuşan Dendias, Genel Sekreter Antonio Guterres’in büyük çabasına rağmen Cenevre’deki gayriresmî konferansın “hiç de iyi gitmediğini” belirtti. Gerekçe olarak da Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafının görüşmeye “uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararları açısından imkânsız” diye nitelediği bir şeyden (iki devlet çözümünden) başlamış olmasını gösteren Dendias şunları ekledi:
“Üstelik Kıbrıs Rum tarafından ve Yunanistan’dan Kıbrıs Türk toplumunun egemenlik hakkı, egemen varlığı olduğunu tanımasını istediler. Bu, BM Güvenlik Konseyi kararlarını aşan bir şeydir. (Cenevre’yi) ayakta tutan tek şey Genel Sekreter’in çabasına devam edecek olmasıdır. Yunanistan da çabalamaya devam edecek. Türkiye’yi ve Kıbrıslı Türkleri, Ada’yı, Uluslararası Hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararları, yani iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde yeniden birleştirmemize değer olduğuna ikna etmeye çalışacağız. Başka yol yok.”
Dendias, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yakında görüşüp görüşmeyeceği sorulduğunda “Çavuşoğlu dostumdur. Kendisini Yunanistan’a davet ettim ve ilke olarak kabul etti. Ne zaman geleceği kendisine bağlı” dedi. Çavuşoğlu ile görüşmelerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis arasında özlü bir görüşmenin hazırlığı niteliğinde olması dileğinde bulunan Dendias, “Çünkü Türkiye ile meselelerimizi çözmenin yolunu bulmamız gerek. Yol bulamazsak en azından anlaşmazlıklarımızı Uluslararası Hukuk ve Deniz Hukuku çerçevesinde yönetme yöntemi bulmalıyız” ifadesini kullandı.
Türkiye ziyareti sırasında Çavuşoğlu ile düzenlediği olaylı basın toplantısı hatırlatıldığında ise “Gerçekleşen aleni tartışma çok faydalıydı. Herkes iki tarafın görüşlerini, diplomatik olmayan tarzda açıkça işitti. Kimin haklı kimin haksız olduğu çok netti” dedi. 
Aynı forumda konuşan Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ise Güney Kıbrıs’ın bölge ülkeleri ile koordinasyonunun Doğu Akdeniz’de güvenlik ve iş birliğini teşvik ettiğini söyledi. Hristodulidis, “Tek taraflılık yolu verimli değildir. Kıbrıs Türkiye’den Deniz Hukuku temelinde MEB sınırlandırması için ikili görüşmeye başlamayı, aksi halde müştereken Uluslararası Mahkeme’ye başvurmayı istedi” dedi.
SEÇİM PROPAGANDASININ KIBRIS SORUNU AYAĞI
Güney Kıbrıs’ta 30 Mayıs 2021’de yapılacak genel seçimlere yönelik propaganda açıklamalarında muhalefet, pandemi yönetimi ve ekonomi dışında Kıbrıs sorununun yönetiminde de iktidara yüklendi.
Fileleftheros ve diğer gazetelere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i “Kıbrıs müzakerelerini yeniden başlatmak için inisiyatif almaya, çözüm ilkelerinin dışına çıkılmasını önleyecek hareketlerde bulunmaya ve Kıbrıs Türk toplumuna ve Türkiye’ye uzlaşılmış çözüm zeminine dönmelerini sağlayacak teşvikler vermeye” çağırdı.
Anastasiadis’in, BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerine, Genel Sekreterliğe, Genel Sekreter Antonio Guterres’e ve diğerlerine mektup göndererek, Kıbrıs sorunundaki son gelişmelerle ilgili “bilgi verme” girişimini “doğru bulduğunu” da belirten Kiprianu, özetle şunları ekledi:
“Dört yıldır, Kıbrıs sorununu çözme şartlarını yaratacak inisiyatif almazsak bu noktaya geleceğimiz ve çıkmazın kalıcılaşmasının kazandıracağı tek şeyin bizi taksime daha da yaklaştırmak olacağı konusunda uyardık. Aralık 2020’de Başkan’a önerilerimizi sunduk ancak sadece ‘hayır’ dedi. Bizimle yüz yüze görüşmediği öneriyi hiçbir şekilde değerlendirmemekle kalmadı, kamuoyu önünde çarpıtmaya da çalıştı.”
DİKO, Anastasiadis’i “şahsi eylemleri veya ihmalleri ile Cenevre’yi fiyaskoya sürükledikten sonra Avrupa Konseyi toplantısından sonra yeni bir beşli konferans yapılamasını kabul etmekle ve müzakere zeminini netleştirmeyi daha yeni hatırlamakla” suçladı. 
Müzakere zeminin netleştirilmesinin Cenevre’deki beşli konferanstan önce öncelikli hedef olması gerektiğine dikkat çeken DİKO, “Başkan Anastasiadis Türkiye’nin iki devlet meselesini resmen gündeme getirme isteğini doğru yönetmemekle kalmadı, uluslararasında, böyle bir seçeneği görüşme niyetinde olduğu izlenimi uyandırdı” görüşünü ortaya koydu.
Nikos Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Genel Sekreter Antonio Guterres’in de hazır bulunacağı bir görüşme yapma niyetinden “endişe duyduğunu” vurgulayan Dayanışma Hareketi, “Umarız söz konusu görüşmede Başkan Anastasiadis, desantralize federasyon pozisyonu ile Tatar’ın egemen konfederasyon pozisyonunu arasında köprü kurmaya çalışmaz” dedi.