Alithia gazetesi “Casus Van’ın Şirketi Ne Diyor?- Biz Teknoloji Ürünleri Satıyoruz- Hükümetle Herhangi Bir İlişkimiz Yok” başlıklarıyla manşete taşıdığı haberinde, casus van aracın sahibi olan “WiSpear Systems Limited” şirketinin, dün konuyu kendi açısından yorumladığını haber verdi.
Şirketin dün, yegâne amacının geliştirdiği teknoloji ürünlerini satmak olduğunu ve hiçbir şekilde müşterilerine “intelligence” (istihbarat) hizmetleri vermediğini açıkladığını kaydeden gazete, şirketin buna paralel olarak Rum hükümetine herhangi bir istihbarat hizmeti kiralamadığı ve satmadığına açıklık getirdiğini de iletti.
Rum hükümet kaynaklarından, devlet birimlerinin söz konusu şirketle herhangi bir işbirliği olmadığını teyit eden bilgiler geldiğini de kaydeden gazete, bu bilgilerin, Rum kesiminde yapılan operasyonların Yahudi cemaatiyle bağlantısı olmadığını söylediğini de iletti.
Şirketin, açıklamasında, polis araştırmasını tamamlayana kadar herhangi bir açıklama yapmamayı tercih ettiğini belirttiğini yazan gazete, fakat daha sonra şirketin ve yetkililerinin adının kendi istekleri dışında gündeme gelmesinin ardından şirketin resmi olarak konu hakkında görüşünü ortaya koymak istediğini iletti.
İlgili açıklamada, şirketin 2013 yılında kaydını yaptığını ve 2017 yılı sonunda çalışmaya başladığını belirten gazete, şirketin, bahse konu aracın test amaçlı ve içerisindeki cihazların test edilmesinin haricinde hiçbir zaman Güney Kıbrıs’ta aktif olmadığını açıkladığını iletti.
Bu testlerin yerel makamların direktifleri takip edilerek ve onların bilgisinde yapıldığını da belirten şirket, ilgili testlerin ise 2018 yılının Kasım ayından önce değil, geçtiğimiz bir yıl içerisinde yapıldığını ifade etti.
Açıklamada şirketin, yetkili makamlarla olan ve yukarıda bahsedilen iletişimle ilgili destekleyici malzemeyi, karar verdiği takdirde, yayınlama hakkını saklı tuttuğu da belirtildi.
ŞİRKETİN ADADAKİ YAHUDİ CEMAATİYLE BİR İLGİSİ YOK
Şirketin, açıklamasında, Güney Kıbrıs’taki görevi ve çalışmalarının adadaki Yahudi cemaatiyle bir ilgisi olmadığını ve bunun şirket çalışanları için de geçerli olduğunu belirttiğini yazan gazete, şirketin açıklamasında son olarak, şirketin Rum Yönetimi’nin yasalarını uygulayıp bunlara uyduğunu ve tüm yasal yollarla duruma derhal müdahale etme hakkını ise saklı tuttuğunu belirttiğini ekledi.
Gazeteye göre, konuyla ilgili haberleri yorumlayan “Kıbrıs’taki Yahudi Cemaati” ise açıklamasında, Kıbrıs’taki Yahudi cemaatinin temsilcisinin casus van aracın sahibi olmadığı gibi, bununla ilgili olarak basında sözü edilen şirketlerle de herhangi bir ilgisi olmadığını ve bunun hissedarı da olmadığını açıkladı.
RUM BAŞSAVCISININ AÇIKLAMASI
Gazeteye göre Rum Başsavcısı Kostas Kliridis ise açıklamasında, casus van araç konusunda şu ana kadar ortaya çıkan şeylerle ilgili olarak, kendisinin konuya müdahalede bulunmasını haklı bulmadığını söyledi.
Kliridis, Kıbrıs (Rum) Haber Ajansı KİPE’ye açıklamasında “sorgulama yapma sorumluluğuna sahip olan Polisin, kendisinin de konuya herhangi bir şekilde karışmasından ötürü, tarafsızlık ve nesnelliğe sahip olamadığının görüldüğü unsurlar ortaya çıkması durumunda, konuya müdahale edeceğini” izah etti.
“NEOFİTU İLE TAL DİLİAN ARASINDA BİR GÖRÜŞME OLMADI”
Gazete, bu başlıkla yer verdiği haberinde ise, DİSİ partisinin, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun, ofisinde Kıbrıs’taki Yahudi Cemaati Başkanı Shakak Avni’yi kabul ettiğini ve ismi casus van araçla ilişkilendirilen Tal Dilian ile herhangi bir teması veya görüşmesi olmadığına dair bir açıklamada bulunduğunu aktardı.
DİSİ partisi açıklamasında, Shakak ile yapılan görüşmenin, Kıbrıs’taki Yahudi toplumuyla ilgili konularla alakalı olduğunu da belirtti.
AKEL partisi de açıklamasında, casus van aracın faaliyetlerinin, ülke için önemli bir konu olduğunu belirtti.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun konuyla ilgili görüşmesinin yarın olduğunu da anımsatan gazete, Vatandaşlar İttifakı, Dayanışma Hareketi ve Ekologların ise açıklama yaparak, tek bir siyasi partinin seçici bir şekilde bilgilendirilmesinden söz ettiklerini iletti.
Rum Hükümeti Sözcüsü Prodromos Prodromu ise buna yanıtında, kamuoyu önünde konuyla ilgili suçlamalarda bulunan AKEL Genel Sekreteri Andros Kirpianu olduğunu belirtti.
Gazete “Hürriyet” gazetesinin, Larnaka’da tespit edilen casus van aracın gözlemlerinin, Kuzey Kıbrıs’taki bölgeleri içerdiği konusundaki haberine de yer verdi.
Politis gazetesi de manşetten yer verdiği haberinde, casus van aracın içerisindeki cihazların nasıl çalıştığının Rum makamların bilgisinde olduğunu belirterek, “Kıbrıs” içerisinde izleme yapılıp yapılmadığı ve eğer yapıldıysa hedeflerin ne olduğunun araştırılmakta olduğunu kaydetti.
WiSpear şirketine ait van aracın geçtiğimiz yılın Kasım ayında yetkili makamlardan bir yıllık izin aldığını ve kısa zaman önce bu izni 6 ay daha uzatmak için başvuru yaptığını yazan gazete, van araçta ve van aracın sahibi olan şirketin binasındaki araştırmaların sürdüğünü ekledi.
Öte yandan Fileleftheros gazetesi ise “KİP’in İsraillilerle İlişkisi” başlıklı haberinde, WiSpear ile CIS isimli iki İsrail şirketinin, Hacking Team isimli bir şirketten izleme cihazları temin ettiklerini, öte yandan Rum İstihbarat Teşkilatı KİP’in de aynı şirketten geçmişte izleme cihazı temin ettiğini yazdı.
Gazete, bunun, gizli belgelerin 2015 yılının Temmuz ayında Wikileaks tarafından açıklanmasıyla ortaya çıktığını kaydetti.
Haberinde DİSİ partisinin açıklamasına da yer veren gazete, DİSİ’den bir kaynağın, Themaonline isimli web sitesinin, Kıbrıs’taki Yahudi cemaati temsilcisi Shakak Avni’nin CIS isimli şirketinin müşteri listesinde DİSİ’nin de bulunduğu konusundaki haberini yorumlayarak, söz konusu şirketin 2016 yılında partinin Lefkoşa Rum kesimindeki binasına izleme kameraları yerleştirdiğini söylediğini ekledi.