Fileleftheros gazetesinin haberine göre Anastasiadis, kendisi Brüksel’de olduğu için Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis tarafından okunan açıklamasında, 1974 Barış Harekatı’nın yıldönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu.

Anastasiadis, açıklamasında, Nazi Almanyası döneminde Avrupa ülkelerinin izlediği yatıştırma politikasının sonuçlarının ne olduğunu herkesin bildiğini belirterek, ancak Türkiye aleyhinde kararlı bir politika uygulanması halinde, Türkiye’nin “Osmanlı otokrasisi” gibi davranmasının önüne geçilebileceğini vurguladı.

Yatıştırma politikasının Türkiye karşısında işe yaramadığını ve istenen sonuçları vermediğini belirten Anastasiadis, bunun denendiğini ve başarısız olduğunu savundu.

Habere göre Anastasiadis, Türkiye’nin mantıklı, realist ve uluslararası hukukla bağdaşan tavır benimseyeceği yerde, “megalomanlığını, yasadışı eylemlerini, şantajcı yaklaşımını ve bölgenin lideri olduğuna dair sahte hislerini giderek daha fazla beslediğini” öne sürdü.

Anastasiadis, bu durumun önlenmesinin tek yolunun, uygun tedbirler vasıtasıyla Türkiye’ye net mesajlar verecek ve Türkiye’nin, “Osmanlı otokrasisinin rahat hareket edebildiği 18’inci yüzyıldaymış gibi devam edemeyeceği” anlayışını nüfuz edecek kararlı bir tutum benimsenmesi olduğunu kaydetti.

Habere göre Anastasiadis, Kıbrıs sorununa AB ilke ve değerleri ile BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla tam uyum içerisindeki bir çözümü desteklemeye, arzulamaya ve talep etmeye devam edeceklerini ifade ederek, bu çözümün iki toplumlu ve iki kesimli, kalıcı ve işlevsel, halkı ve “bölünmüş vatanı” gerçek anlamda yeniden birleştirecek ve kabul edilemez olan mevcut durumdan kurtarıp gerçek bir doğal devlete dönüştürecek bir çözüm olması gerektiğini vurguladı.

Anastasiadis, bu modern devletin, her türlü çağdışı garantörlük sistemi, müdahale hakkı ve “işgal askerinden” uzakta; bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünü garanti etmesi ve tüm yasal sakinlerinin insan haklarına saygı duyulacağı, hepsinin de ötesinde gerçek anlamda güvenliği, refahı, karşılıklı saygıyı ve barış içerisinde bir arada yaşamayı sağlayacak bir devlet olması gerektiğini belirtti.

Anastasiadis ayrıca, diyaloğun yeniden başlamasına hazır olduğunu yineledi.

“BİZ ACI ÇEKİYORUZ, BAZILARI KUTLUYOR”

Anastasiadis açıklamasının devamında KKTC’deki kutlamalara değinerek, “Biz bugün acı çekiyoruz, bazıları da kışkırtıcı şekilde kutlama yapıyor ve bayram ediyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin, “15 Temmuz 1974’teki Cunta darbesini bahane ederek Kıbrıs Cumhuriyeti egemen devletine ait toprakların yüzde 37’sini işgal ettiğini ve bu işgaline hâlâ devam ettiğini” öne süren Anastasiadis, 165 binin üstünde Rum’un yerinden edildiğini, binlercesinin öldürüldüğünü ve 1500’den fazlasının da kaybolduğunu belirtti.

Anastasiadis, Türkiye’nin bu suçlarının uluslararası toplum tarafından devamlı kınanmasına ve BM ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen, son dönemde daha da “tehditkar ve tahrikkar hale geldiğini” ve bu durumun, bölgedeki istikrara ciddi hasarı olduğunu öne sürdü.

Habere göre Anastasiadis, “1974’teki Türk işgalinden 46 yıl sonra, Münhasır Ekonomik Bölge içerisinde yeniden, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarının korunması bahanesiyle işgal yaşandığını” iddia etti.

Anastasiadis, açıklamasında Türk yetkililer ile Kıbrıs Türk toplumundaki bazı kişilerin Maraş’a dair “tehditlerine”, Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesine ve Yunanistan ile ilgili faaliyetlere de değindi.

MİÇOTAKİS, DENDİAS VE SAKELLAROPULU DA AÇIKLAMA YAPTI

Gazete, bir başka haberinde ise Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Barış Harekatı’nın yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesajı aktardı.

Gazeteye göre Miçotakis, “46 yıl geçse de, zamanın çözüme engel olmasına izin vermeyeceklerini” belirtirken, Avrupa topraklarının “yasadışı işgaline” şimdi de “ardışık saldırgan faaliyetler” eklendiğini ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” ile Yunanistan’ın egemenlik haklarına itiraz edildiğini iddia etti.

Miçotakis, Türkiye’nin ayrıca “tarih dışı kararlar” da alarak, Ayasofya Müzesi’ni camiye dönüştürdüğünü ifade etti.

Habere göre Miçotakis, yeniden birleşmiş ve Avrupalı bir Kıbrıs için mücadele edeceklerini de sözlerine ekledi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da, Yunanistan ile Güney Kıbrıs’ın gittikçe artan bir “Türk saldırganlığının” odağında bulunduğunu öne sürerek, bunun Doğu Akdeniz bölgesindeki güvenliği ve istikrarı büyük tehlike altına soktuğunu iddia etti.

Dendias, “Türk işgalinin” getirdiklerine hiçbir zaman rıza göstermeyeceklerini ve Yunan dış politikasının değişmez önceliğinin kapsamlı, karşılıklı kabul edilebilir ve adil bir çözüm çerçevesinde “işgalin sona ermesi, işgal askerinin çekilmesi” ve garantörlük sisteminin sonlandırılması olduğunu belirtti.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropulu ise 20 Temmuz 1974’ün bu seneki yıl dönümünde, “ilk defa bu denli bir Türk saldırganlığıyla” karşı karşıya olduklarını ve bunun, tüm Doğu Akdeniz’de gözlemlendiğini öne sürdü.

Sakellaropulu, Kıbrıs’taki “Türk işgalinin” üzerinden 46 yıl geçtiğini, ancak acının azalmadığını ve “Türk barbarlığının, işlenen suçların, bunların getirilerinin”, göçmenliğin, kayıp ailelerinin devam etmekte olan dramının, kültürel mirasın “yağmalanmasının”, Kıbrıslı Türklerle Rumların “zorla ayrılmasının” ve “Türk kolonizasyonunun” unutulmadığını söyledi.

GÜNEY KIBRIS’TA ANMA TÖRENLERİ, KKTC’DE KUTLAMALAR

Bu arada Rum gazeteleri, 20 Temmuz 1974’te ölenler için Güney Kıbrıs’ta anma törenleri ve ayinler düzenlendiğini kaydederken, KKTC’deki kutlamalara da yer verdi.

Haravgi gazetesi, Faneromeni Kilisesi’nde dün, Barış Harekatı’nda hayatını kaybedenler için Başpiskopos II. Hrisostomos’un yönettiği ayin yapıldığını ve ayinde, “Kıbrıs Üniversitesi” Rektörü Tasos Hristofidis’in konuşma yaptığını yazdı.

Haberde, ayine Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris ile Yunanistan Savunma Bakanı Nikolas Panayotopulos’un katıldığı kaydedildi.

Gazete, ayinin dışında Yunan Askeri Mezarlığı’nda da tören düzenlendiğini ve bu törene de Rum Başkanlığı İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu’nun katıldığını yazdı.

Habere göre, Güney Kıbrıs’ta dün sabah saat 05.30’da sirenler de çaldı.

Öte yandan Fileleftheros gazetesi “Kutlamalara Seçim Öncesi Hava da Yansıdı”, Alithia gazetesi de “Türk İşgalinin Yıl Dönümünde İşgal Bölgelerinde Aynı Kutlamalar” başlıklarıyla KKTC’de yapılan kutlamalara yer verdi.