Alithia gazetesi: “En Son Konuşacağım – Hikaye ve Efsane Değil Gerçek Olayları Ortaya Koyuyor” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Crans Montana zirvesindeki görüşmelerin tutanaklarına ilişkin dün bir açıklamada bulunduğunu yazdı.
“Fileleftheros” gazetesinde yayımlanan tutanakların “BM’nin bir yetkilisinin yaydığı hikaye ve efsanelerden değil gerçek olaylardan bahsettiğini” iddia eden Anastasiadis, “daha başka tutanakların da yayınlanacağını düşündüğü için hepsi bittikten sonra konuşacağını” ifade etti.
Anastasiadis, “tutanaklarda da yer alan gerçeklerin kendisi tarafından birçok kez dile getirildiğini ancak bazı çevrelerin bunları kabul etmeyi reddederek sorumluluğu, uzlaşmaz tezleriyle çıkmazdan sorumlu olan Türkiye yerine, Kıbrıs Rum tarafının üzerine yıkmaya çalıştıklarını” da iddia ederek BM Genel Sekreterinin tezinin “çağ dışı kalmış sistemin kaldırılması ve yerine her iki tarafın da kabul edeceği bir şeyin getirilmesi” şeklinde gayet net bir tez olduğunu savundu.
“Garantilerde, adada askerlerin kalmasında ve askeri üslerin oluşturulmasında ısrar edenlerin, Genel Sekreterin nezaketi veya diyalog yolunu açık tutmak amacıyla diplomatik davranması sebebiyle garantör ülkelerin tutumunu yapıcı olarak değerlendirmesi yüzünden temize çıktıklarını” öne süren Anastasiadis üç garantör ülkenin ikisinin tezlerinin okunmasıyla bile, Türkiye’nin garantilerin devamını, Yunanistan’ın ise garantilerin kaldırılmasını istediğinin görülebileceğini ifade etti.
Genel Sekreterin raporunun bir yerinde “iki numaralı masadaki iç konuların neredeyse tamamında uzlaşı sağlandığını” belirttiğini de iddia eden Anastasiadis, aralarında gazetecilerin de bulunduğu bir kesimin ise dört yıldan beridir gerçekleri çarpıtarak hem kendisinin hem de makamının altını oymaya çalıştıklarını savundu.


PARTİLERİN YORUMLARI
Gazete bir diğer haberinde ise, Crans Montana tutanaklarına ilişkin Rum siyasi partilerin dün yaptıkları açıklamalara kısaca yer verdi.
Habere göre, DİSİ Başkanı Averof Neofitu konuya ilişkin açıklamada, Kıbrıs sorununun doğru boyuta ilk kez Crans Montana zirvesinde girdiği iddiasında bulunarak zirve sonrasında gerek Türkiye gerekse Kıbrıs Türk liderlerinin, adada Türk askerlerinin kalmasını ve garantörlüğü devamını istediklerini birçok kez yinelediklerini söyledi.
AKEL Sözcüsü Yorgos Kukumas ise, BM Genel Sekreteri’nin raporu ile Anastasiadis’in zirvede olanlara ilişkin açıklamaları arasında büyük farklılıklar olduğunu belirtirken Anastasidis ve hükümetin, raporun doğruluğunu bunca yıldır sorgulamamalarının nedeninin önemli olduğunu vurguladı.
DİKO ve EDEK’ten yapılan açıklamalarda ise özetle, söz konusu tutanakların Türkiye’nin bilindik tezlerinden vaz geçmediğinin görüldüğü ifade edildi.
Haravgi gazetesi ise konuya ilişkin haberlerini: “Anastasiadis’ten BM Genel Sekreterine, BM Yetkilisine ve Gazetecilere Saldırı” başlığı altında verirken, Anastasiadis’in dünkü açıklamasında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM yetkilileri ve gazetecilere “saldırdığını” yazdı.
Raporunda “garantör ülkelerin yapıcı tutumundan” bahseden BM Genel Sekreteri Antoio Guterres’in bu ifadelere yer verme sebebinin “nezaket veya diyalog kapısını açık tutmak olduğu” iddiasında bulunan Anastasiadis’in Genel Sekreter aleyhine “ilk kez görülen bir saldırı gerçekleştirdiği” yorumunu yaptı.   
Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:
Fileleftheros: “Eide’den Talimat Alıyorlardı – Anastasiadis’ten Açık Suçlama”.
Politis: “Bazıları Propaganda Yapmaya Devam Ediyor”.