TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘milli davamız Kıbrıs konusunda sırf müzakere olsun diye masaya oturmayacağız’ açıklamasına, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis “Türkiye’nin tehditleri ve koştuğu şartlar altında  gerekli olumlu hava yaratılmaz,  Genel Sekreter’in çabasını da zehirler” cevabını verdi. 
Alihtia “Türkler Havayı Zehirliyor... Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Türk Niyeti İtirafı… Önce Siyasi Eşitlik Sonra Müzakere İstiyorlar…  Anastasiadis: Türkiye’nin Koştuğu Şartlar Ve Tehditler Genel Sekreter’in Çabasını Zehirliyor”  başlık ve spotlarıyla ikinci manşet yaptığı haberinde, Anastasiadis’in Çavuşoğlu’na, ziyaret etmekte olduğu Vatikan’dan yazılı cevap verdiğini yazdı.
Habere göre “Çavuşoğlu’nun açıklaması Türk tarafının  ortaya koyduğu talepler yerine getirilmezse müzakere masasına dönmeyeceği mesajı veriyor” diyen Anastasiadis, “Türkiye’nin tehditleri ve koştuğu şartlar altında  gerekli olumlu hava yaratılmaz,  Genel Sekreter’in çabasını da zehirler” ifadesini kullandı.
Berlin’de gerçekleşecek üçlü görüşmeye dair “kararlılığını” da dile getiren Anastasiadis “Kıbrıs Rum tarafının, BM kararları çerçevesinde, garantilerden, ¬yabancı asker varlığından ve bağımlılıklardan uzak, gerçekten işleyebilir ve sürdürülebilir  çözüme varabilmemiz için yaratıcı bir diyalog şartlarının oluşturulması maksadıyla referans şartlarında mutabakata dair siyasi iradesini tekrar ediyorum” dedi.
Anastasiadis “hedef, Kıbrıs’ın üyesi olduğu ve olmaya devam edeceği AB’nin  ilke ve değerleri temelinde Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs halkının insan haklarının mutlak tesis edileceği, tam bağımsız ve egemen bir devletti, öyle olmaya da devam ediyor” ifadesini kullandı. 
Fileleftheros da haberi “Önlemeye Çalışıyor… Ankara’nın İsteği, Üçlü Görüşmede Sonuç Olmaması ve Beşli Konferansın ‘Seçimden’ Sonra Olması… Çavuşoğlu’nun Açıklaması ve Anastasiadis’ten Cevap” başlığıyla aktardı.

ANDROS KİPRİANU 
Aynı gazete “‘Üçlü Görüşmede Sonuç Olmasında Israr Edelim… Andros Kiprianu: Hazır Olduğumuza İkna  Etmemiz Gerek” başlıklı haberinde ise,  AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun 25 Kasım’da Berlin’de yapılacak üçlü görüşmeye “net hedeflerle ve çok iyi hazırlanmış” gitmelerinin önemine vurgu yaptığını yazdı.
“İç cephede Türkiye’nin büyük sorumluluklarına dair kendi öykümüz olabilir ama uluslararası  alanda, özellikle de Crans Montana’da olanlar konusunda farklı bir algı var” uyarısında bulunan Kiprianu, AKEL’in Anastasiadis’i, bu görüşmeden çıkacak sonuçla değerlendireceği vurgusunu yaptığını yazdı.
Habere göre “Dolayısıyla, müzakerelerin  birçok BM kararlarında belirlenen iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemininde yeniden başlamasına hazır olduğumuza ikna etmemiz gerekiyor” diyen Kiprianu şunları ekledi:
“Bunun (iki bölgeli iki toplumlu federasyon), Kıbrıs sorununun çözümü için tek yol olduğunu açıkça ortaya koymamız gerekiyor. Farklı bir şeyin sallanmasına müsaade etmek, anlaşılacağı gibi  bizim hedefimize hizmet etmez.”
Kiprianu, üçlü görüşmeye bir hafta kaldığını ve görüşmenin başarı şansını artırmak için çok iyi hazırlık yapılması gerektiği görüşünü de ortaya koydu ve özetle  şunları söyledi:
“Çeşitli taraflardan gelen bilgiler, bu görüşmenin beklenenden çok daha büyük önemi olabileceğini söylüyor. Net hedeflerle ve beşli konferansa gidilebilmesi ve ardından da özlü müzakerelere başlanabilmesi için elimizden geldiğince olumlu sonuç almayı başarmamız gerektiği mantığıyla çok iyi hazırlıklı olmamız büyük önem taşıyor.”
Rum tarafının, Türkiye’nin ne üçlü konferansın başarılı olmasını ne de beşli konferansa geçilmesini istediğini söylediğini de hatırlatan Kiprianu “iç cephede Türkiye’nin büyük sorumluluklarına dair kendi öykümüz olabilir ama uluslararası  alanda, özellikle de Crans Montana’da olanlar konusunda farklı bir algı var.”
EDEK
EDEK de yazılı açıklama yaparak, referans şartlarının ve Berlin’e açık gündemle gidilecek olmasının tehlikelerine işaret etti.
Kıbrıs sorunundaki gelişmelere itirazı olduğunu kaydeden EDEK “Kıbrıs sorunundaki gelişmelere dair basına yansıyanlar temelinde, EDEK olarak referans şartlarının içeriğini kabul etmediğimizi yineliyoruz” dedi, şunları ekledi:
“Söz konusu referans şartlarını kabul etmek ve Başkan Anastasiadis’in Berlin’e açık gündemle gidecek olması, müzakereler cephesinde ilave tehlikeler yaratıyor.Her halükarda bir kez daha vurgulamak isteriz ki Kıbrıs sorunu toplumlararası mesele veya enerji konusunu halletme meselesi değildir. Kıbrıs sorunu bir istila ve süregelen işgal meselesi olarak rayına oturtulmalıdır.”