Fileleftheros “sessiz tepkiler, illa sistem üreticisi ülke ile alakalı değil,  keza üretici hangi ülke olsa bu geçerli olacaktı, personeli yerli olacak olmasına rağmen kontrolünün Kıbrıslılarda olmayacağı ile alakalı. En azından yüz yüze tartışmalarda dile getirilen tutum, bunun FRONTEX aracılığıyla Avrupa Birliği şemsiyesi altında olmasının tercih edildiğidir” ifadesine yer verdi.
Rum Savunma Bakanlığı’nın en azından 2015’ten beridir ihaleye çıkmak istediğini hatırlatan gazete ilk başta ihaleye tek bir şirketin katılması yönünde bir niyet olmasına rağmen nihayetinde İsrail’in ilgili devlet birimine başvurularak sistemin üretim, montaj ve izleme prosedürünü yerine getirebilecek şirketler önermesinin istenmesi üzerine ihaleye 4 şirketin katıldığını yazdı.
Gazete “Rum Milli Muhafız Ordusu” (Savunma Bakanlığı?) Basın Sözcüsü Hristos Pieris’in sistemle ilgili “günde 24 saat aktif olacak ve gerek Milli Muhafız Ordusu’na gerek polise gerek itfaiye ve diğer devlet birimlerine suç, kaçakçılık vb konularda görüntü sağlayacak” dediğini hatırlattı, şunları yazdı:
“Bu, Milli Muhafız Ordusu’nun özellikle kriz dönemlerinde gafil avlanma konusunda daha az risk altında olacağı anlamına geliyor çünkü (sistemin) asker, silah sistemi vb her türlü hareketi kaydedeceğine kesin gözüyle bakılıyor.”


“ÖTEKİ TARAFTAN TEPKİ GELMEDİ”
Pieris’in, Rum Savunma Bakanlığı’nın tamamen, “ateşkes hattının gözlenmesiyle ilgilendiğini” söylediğini belirten gazete “oysa işleyecek sistemin gerek mülteci, gerek yasadışı alış veriş, gerek kaçakçılık, gerek başka yasadışı faaliyet saptadığında otomatikman diğer ilgili birimlere bildireceği düşünülüyor. Sistemin, 27 ay içerisinde tamamen operasyonel hale getirilmesi bekleniyor. (Pieris) Fileleftheros’un İsrail ile anlaşma imzalanması ile ilgili başka bir sorusuna karşılık öteki taraftan tepki gelmediğini söyledi” ifadelerini kullandı.


YUNANİSTAN DA KULLANIYOR
Habere göre Yunanistan da sınır bölgelerinde yaklaşık 190 kilometrelik alanı kontrol edeceği izleme sistemi uyguluyor. Sınır ötesindeki hareketleri de gece/gündüz izleme olanağı bulunan sistem yalnız merkezî değil sınır yakınındaki devriyelere de görüntü gönderiyor. Meriç başta olmak üzere diğer bölgelerde mülteci akışı izleniyor. 
Rum Savunma Bakanı Kostas Petridis dün Korno’da yaptığı açıklamada bakanlığının politikasının ana bacağının, RMMO’nun bütün düzeylerde teknolojik açıdan geliştirilmesi olduğunu, bu nedenle askere alımların, itaatsiz seferilerin takibinin teknoloji ile yapıldığını söyledi, Güney Kıbrıs ile İsrail arasında önceki gün imzalanan anlaşmanın da bu kapsamda olduğunu ekledi.
Gazete bazı AB ülkelerinin uydular ve İHA’lar aracılığıyla sürekli elektronik gözlem ve üye ülkeler arası bilgi teatisi ağı olan EUROSOUR’un da kapsamı altında olacağını yazdı.
Alihtia “Yeşil Hat İle İlgili Sistem Milli Muhafız Ordusu’nu Teknolojik Açıdan Yükseltiyor”  başlıklı haberinde Pieris’in İsrail ile önceki gün alım anlaşması imzalanan sistemin ilk parçalarının teslim alınmasına önümüzdeki günlerde başlanacağını açıkladığını yazdı.


“KARŞIMIZDA TAM TEŞEKKÜLLÜ BİR ORDU VAR, HER AN OLANLARIN GÖRÜNTÜSÜNE SAHİP OLMALIYIZ”
Habere göre sistemin RMMO’nun kurulacak özel birimi tarafından kullanılacağını, kurulumunun tamamlanmasından sonra İsrail’in sisteme ve  personel eğitimine hiçbir katılımı olmayacağını savunan Pieris “Bu, Savvas Angelidis’in Savunma Bakanlığı döneminde başlatılan bir prosedür. Bu sistemin öncelikli rolü Milli Muhafız Ordusu’nun operasyonel açıdan hazır durumda olmasıdır çünkü karşımızda tam teşekküllü bir ordu var ve herhangi istenmeyen bir durumu göğüsleyebilmemiz için her an olanların görüntüsüne sahip olmalıyız” dedi.
RMMO’dan emekli korgeneral Andreas Pendaras Rum yönetiminin “drone’lar (İHA) ve termal kameralar ¬gibi elektronik imkânlardan oluşan” bu sistemi tercih etmekle çok doğru yaptığını söyledi.
Haberde İsrail ile bu konuda anlaşma imzalanmasına sadece “ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren ciddi soru işaretleri yarattığı” gerekçesiyle AKEL’in tepki gösterdiği ve Rum yönetiminin anlaşma konusunda ortaya çıkan bütün ciddi sorulara cevap vermesi için meseleyi Rum meclisinin ilgili komitesinin gündemine yazdırdığı belirtildi. 
Habere göre AKEL tarafından yapılan açıklamada “Yeşil Hat’tın gözlenmesi gibi yetkiler devlet güvenliğinin çekirdeğidir ve herhangi üçüncü bir devlete devredilemez. İsrail devleti ile ilintili güvenlik ve bilişim alanında faaliyet gösteren şirketlerin casusluk konularına da karıştıklarının dikkatlerden kaçmıyor” denildi. Açıklamada ayrıca Rum Kişisel Verilerin Korunması Komiseri’nin de önceki gün Mecliste “anlaşmanın içeriği hakkında ne bilgilendirildim ne de tutumum soruldu ki yapılması gerekirdi” dediğine dikkat çekildi. 
Gazete AKEL’e cevabın DİSİ’den geldiğini, parti tarafından yapılan açıklamada AKELi “ülkenin güvenliği, perspektifi ve ilerlemesi ile ilgili her adımda kısır muhalefet yapmakla” suçlandı.