Haravgi’nin haberine göre AKEL tarafından yapılan yazılı açıklamada, Guterres’in, Haziran 2017’den bu yana müzakere olmamasının, durumun değişmez kaldığı anlamına gelmediği, gerilimlerin de sürekli arttığı konusunda tehlike çanlarını çaldığına dikkat çekti. 
Açıklamada, Genel Sekreter’in sürdürülebilir bir çözüm bulunabileceğini düşünmekle birlikte, kinayeli bir şekilde, bu sefer durumun farklı olacağını çünkü müzakerelerin anlamlı ve sonuca odaklı olacağına işaret ettiği kaydedildi. 
Genel Sekreter’in elinde Berlin görüşmesinden beridir iki liderin, iki bölgeli iki toplumlu 716 sayılı Güvenlik Konseyi kararında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip çözüm taahhüdü bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, hem Guterres’in hem de Güvenlik Konseyi’nin iki liderden olumsuz söylemi terk etmeye ve toplumlarını çözüme hazırlamaya teşvik ettiği hatırlatıldı. 
AKEL, Genel Sekreter’in raporunda yaptığı,  Yeşil Hat Tüzüğü tam olarak uygulanmıyor ve bu Kıbrıslı Türklerin izolasyon hissine tekabül ediyor saptamasının kaygı verici olduğuna dikkat çektiği açıklamasında  “Guterres Tüzüğün tam olarak uygulanmasını isterken hükümetin uygulama kurallarıyla ilgili son kararı aksi yönde bir önlem olarak algılanabilir” vurgusunu yaptı. Açıklamada şu sonuç paylaşıldı:
“Genel Sekreter fiili durumun değişmez olmadığı uyarısında bulundu ki artan gerilim ışığı altında bu, Kıbrıs sorununun en kısa sürede uzlaşı çerçevesi içerisinde çözülmesini elzem kılar.  Çok değerli zaman kaybedilmişken ve artık Kıbrıs Türk toplumunun lider seçimini beklemeye mecburken iki lider, zararlı söyleme başvurmaktan vazgeçip toplumlarına, karşılıklı kabul edilebilir bir çözümün faydalarını izah etmek zorundadır.”