Rum Yönetimi’nin “Yatırım Karşılığı Vatandaşlık” programının, Avrupa Birliği’ne girişiyle birlikte “Kıbrıs vatandaşlığının” kazandığı katma değeri kullanan bir “av” programı olduğunun ortaya çıktığı bildirildi. 
Politis haberi manşetten “Kıbrıs Fırsat Pasaportlarının Fiyatları Tenzilattan Tenzilata… 2007’de 25,7 Milyon Euro Olan Fiyatı 2020’de 2 Milyon Euro’ya Düştü” başlığıyla aktardı. 
Habere göre, uygulamanın ilk yürürlüğe girdiği 2007’de vatandaşlık için 26 milyar Euro’luk yatırım yapılması istenirken 2020’de,  ortalama bir kişinin Avrupa vatandaşlığı yanında serbest dolaşım, ikamet ve siyasi olgulara katılım için kolayca bulabileceği bir meblağ olan 2 milyon Euro’ya düştü.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Dimitris Hristofyas hükümeti döneminden bu yana vatandaşlık için talep edilen meblağda yapılan indirimlere teferruatıyla yer verildiği kaydedilen haberde, çok önemli bir yönün; avukatlık büroları, denetim ofisleri ve diğer aracılar ve bunların siyasi liderlikle ilişkilerinin eksik bırakıldığı vurgulandı. 
Anastasiadis’in partilere gönderdiği ve basına verdiği bilgi notunu kaynak göstererek, uygulamanın Tasos Papadopulos’un başkanlık döneminde 2007’de başladığını hatırlatan gazeteye göre, o dönemde adaylardan en az 25,7 milyon Euro yatırım veya 17 milyon Euro mevduat veya işlem hacmi en az 85,5 milyon Euro olan yatırım faaliyeti talep ediliyordu. Bunun haricinde temiz sicil kaydı,  değeri ne olursa olsun 30 yaşından küçük konut tapusu gösterilmesinin yeterli görüldüğünü kaydeden gazete şu ifadelere yer verdi:
“Uygulama ilk başladığında ekonomik fayda gözetiliyordu, geriye kalan kritlerler oldukça gevşekti. Unutmayalım ki o dönemde AB’ye yeni üye olmuştuk, Annan planının reddedilmesi, binlerce tabela şirketle kara para aklama ve Miloseviç’in gönderdiği nakitler ile BM’nin Yugoslavya’ya uyguladığı ambargonun ihlali nedeniyle girdabın göbeğinde bulunuyorduk. Ekonomik kriz ile şartlar daralmaya başladığında Hristofyas hükümeti 2011’de talep edilen yatırım miktarını 15 milyon Euro’ya düşürdü ancak yerli istihdamı ile birlikte en az 500 bin Euro değerinde konut şartını getirdi”
Gazete ekonomik kriz nedeniyle 2013’te mevduatların tıraşlanmasının ardından Anastasiadis hükümetinin çıtayı daha da aşağıya çekerek 5 milyon Euro yatırım, 3 milyon Euro’nun üzerinde bir tıraşlamaya maruz kalanlara da vatandaşlık hakkı verildiğini belirtti, şunları yazdı:
“2016’da ise  ‘satış’ dönemine girdik ve meblağ 2 milyon Euro’ya düştü, taşınmaz mal alımına ağırlık verildi ve bu sayede Limasol gökdelenlerle ‘uçup ve ‘specracular’ oldu. Pasaport satışı poartisi Avrupa Birliği’nde sert tepkilere neden oldu.”
Habere göre AKEL, Rum yönetiminin vatandaşlık programının yönetilmesi konusunu gündemde tutmak amacıyla Rum Başkanlık sarayı ile çatışmaya yüksek perdeden devam ediyor. Önceki gün Anastasiadis’in, önceki iki görüşmelerinde kendisini tehdit ettiğini ve şantaj yaptığını söyleyen AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu dün de “hükümetin kararlarıyla ilgili faaliyetlerinden şahsı veya aile üyelerinden birinin gelir elde ettiği bir başka Avrupa ülkesi var mı? Böyle bir şey olsa siyasi deprem yaşanmaz mıydı” sözleriyle yüklendi.
Bunun üzerine Rum Sözcü Kiriakos Kusios “hükümet AKEL’in, yatırım karşılığı vatandaşlık programını yurt içinde ve dışında tahrip etmeyi, dolayısıyla da ülkenin itibarını zedelemeyi sürdürmesine katkıda bulunmayacak” dedi.