“DOĞAYI SORUMSUZCA TAHRİP EDERKEN TURİZMİ DE, EKONOMİYİ DE, GELECEĞİMİZİ DE BALTALIYORUZ”

Lefkoşa, 22 Mayıs 17 : Yeşil Barış Hareketi, Dünyanın daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir hızla değiştiğini, doğal varlıkların tükendiğini belirterek, artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun yarattığı baskının, doğal varlıkların kendi türümüzün ve gezegenin geleceğini tehlikeye atacak oranda sürdürülemez bir şekilde tüketilmesine neden olduğunu söyledi.

Yeşil Barış Hareketi yayımladığı mesajda, Birleşmiş Milletler 22 Mayıs 2010 tarihi, uluslararası kamuoyunun dikkatini “dünya üzerindeki yaşam dengesini oluşturan ekosistemlerin korunmasına çekmek” amacıyla; “Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Yılı” olarak ilan ettiğini hatırlatarak, imzalanan uluslararası sözleşmenin ardından bu yıldan itibaren 22 Mayıs’ın “Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü” olarak büyük bir önem kazandığını söyledi.

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Sekretaryası tarafından yapılan açıklamada “insanın biyolojik çeşitliliği koruma, ya da yok etme gücüne sahip olduğu, ancak ‘Doğaya bir şey olmaz!’ yaklaşımının dünya genelinde doğal varlıkların tahribatını arttırdığının ve birçok canlı türünün yok oluşunu başlattığının” altının çizildiğini aktaran Yeşil Barış Hareketi, insanın kontrolsüz hırsları nedeni ile yaptığı tahribatların, dünyayı hiç bu kadar ciddi boyutlarda tehdit eder duruma gelmediğini vurguladı.

“Doğal Varlıklar yok edilirken insan türünün de yok olma riski ile hiç bu kadar karşı karşıya bırakmamıştı. İnsan kaynaklı olduğu bilim adamlarınca kanıtlanan küresel ısınma ve beraberinde yaşanmakta olan iklim değişikliği çeşitli felaketleri tetiklemektedir” diyen Yeşil Barış Hareketi,  kuraklık, seller, toprak kaymaları, çölleşme, erozyon, gibi doğal felaketlerin yanı sıra; ormansızlaşma, tarım alanlarının tahribi, kullanılan zirai ilaç ve kimyasallar, kıyıların yağmalanması ile artan nüfus ve kontrol edilemeyen tüketim arzusunun doğal varlıklar üzerinde yarattığı baskı sonucu biyolojik çeşitlilik kayıplarının arttığını belirtti.

Dünya üzerindeki türlerin, insanlığın yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasının ana unsuru olduğunu, ama bu türlerin insan olmadan da yaşamlarını devam ettirebildiğini ifade eden Yeşil Barış Hareketi,  yaşamı mümkün kılan şeyin biyoçeşitlilik olduğunun göz ardı edildiğini söyledi.

Yeşil Barış Hareketi, ormanlar, sulak alanlar, makilikler, kıyılar vb ekosistemlerin insan tarafından tahrip edilmesinin çok büyük ekolojik ve ekonomik kayıplara neden olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde biz bu yanlışları, küçük bir ada boyutlarını çok aşacak oranda, duyarsızca, giderek artan dozda yapmaya devam ediyoruz” dedi.

Yeşil Barış Hareketi , “Ormanlarımızı, tarım alanlarımızı, kıyılarımızı betonlara teslim ettik. En güzel kıyılarımızın, sözde turizm yatırımları için yağmalanmasına çanak tuttuk. KKTC'deki orman varlığımız, dünya ortalaması olan yüzde 30'un çok altında, kıyılarımız aşırı insan faaliyetleri yüzünden hızla kirlenmekte, sürdürülemez bu tüketim, başta turizm olmak üzere, tüm sektörlerin önünü keserken, Biyolojik Çeşitliliğin ilişkisinin yaşamsal öneminin farkında olmayan yöneticilerin; ülkemizin ekonomik çöküntüsünü tetiklediklerinin farkında olmadıklarını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.

Bu nedenlerle insanların başta gıda olmak üzere, temel ihtiyaçlarını karşılamasında vazgeçilmez bir yeri olan “gen kaynaklarının temeli biyolojik çeşitliliğin korunmasının öneminin”, daha fazla bilinmesi ve önemsenmesi gerektiğine işaret eden Yeşil Barış Hareketi, “Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü, bize bu hazineyi koruyup gelecek nesillere aktarmayı başaramazsak kendi sonumuzu hazırlamaya devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyor” dedi.

Yeşil Barış Hareketi, artık yanlışlara dur demek gerektiğini, her gün yeni bir çevre kıyımının meydana geldiği ülkede, dünyalı olabilmek için evinden, yurdundan başlamak üzere, daha yaşanılabilir bir dünya yaratmak için tüm halkı daha duyarlı olmaya, yaşama sahip çıkmaya ve ilgili makamları da daha bilinçli olarak, çevre sorunlarını ciddiye alarak çalışmaya davet etti.

Yeşil Barış Hareketi , 22 Mayıs’ın, çevremiz için yeni beyaz bir sayfa olmasını diledi.

(AK/ŞEB)