Şeytanın avukatlığını yapmaya gerek yok.

Ancak kritik Cumhurbaşkanlığı seçimi nasıl ki HP için bir gelecek seçimi ise ekim ayında gerçekleşecek seçimler YDP için de siyasi hayatının meşru devamından yana bir kader seçimi olduğunu söylemek çok yanlış olmaz.

Kıbrıs Türk toplumunu oluşturan seçmen yelpazesi içerisinde etnik temel üzerinden siyaset yapmak YDP’nin en büyük sorunsalı olarak ortada iken bir diğer açmazı ve hatta çıkmazı ise “herkesin partisi olma” yönünden toplum içerisinde henüz güven sağlayamaması.

YDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik nasıl bir performans göstereceği ve ilk turda YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın alacağı oy oranının ne olacağı ise kamuoyu ve diğer tüm partiler yanında tüm adaylar tarafından merak içerisinde beklenen ve yakından takip edilen bir nokta.

Tüm siyasi partiler ve adaylar, YDP’nin oy potansiyelini ortaya koyacak kritik Cumhurbaşkanlığı seçimini, YDP’nin seçim sonrası siyasi konumunun belirleyicisi olması bakımından ayrıca önemsiyor.

Ve böyle bir olgunun tek nedeni ise YDP oyları ile ilgili öngörüde bulunmanın zorluğundan başka bir şey değil.

YDP’nin siyasi yaşamına başladığı kısa sürede ortaya koyduğu sorumlu ve yapıcı muhalefet anlayışı ne kadar sempati toplasa da “etnik siyaset” üzerinden politika yapması da toplum tarafından YDP’ye mesafeli yaklaşılmasının en büyük nedeni.

Ancak bir gerçek var ki, 2018 yılında gerçekleşen seçimlerden yüzde 7 oy oranı ile çıkarak Meclis’e 2 milletvekili gönderme başarısı gösteren YDP’nin bugünkü varlığı ve başarısı, ister sağ ister sol olsun, mevcut diğer tüm partilerin ülke yönetiminde bıraktığı boşluk, politika üretmedeki kısırlık ve toplum nazarında diğer partilere olan güvensizliğin  bir sonucu.

Parti Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Erhan Arıklı’nın partinin çizgisini milliyetçi ve muhafazakar olarak tanımlasa da YDP’nin Kıbrıs sorununa dair iki devletli bir çözüme destek vermek olduğuna açıklamalarında yer vermesi YDP’nin “toplumsal eğilimden” uzak olmadığının ve ayaklarının yere bastığının bir göstergesi.

Ve fakat, 2020 kritik Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, YDP ve parti adayı Erhan Arıklı’nın partisi dışında oy almasını zorlaştıracak noktalar da toplumsal zihinlerde tazeliğini korumakta.

YDP’ye ülke kamuoyunun temkinli ve mesafeli yaklaşmasının nedeni olarak ortaya konana eleştiriler tek bir noktada birleşmekte.

Politikalarını, Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımı ve etnik köken üzerinden kurgulaması.

İlk kurulduğu günlerde Genel Başkan Erhan Arıklı ve parti yetkililerinin kullandığı politik dil ve mağdur siyasetinden vazgeçmiş olmaları ve ortaya koydukları yapıcı ve sorumlu muhalefet anlayışı,  YDP’nin bugün toplum vicdanında daha fazla kabul görmesinin nedenleri arasında.

YDP ve parti adayı Erhan Arıklı’nın ise politika ve söylemleri ile ülke toprakları üzerinde yaşayan “herkesin adayı” olduğu noktasında ortaya koyacağı samimi duruş, YDP’nin seçimlerde sergileyeceği başarı veya başarısızlığı doğrudan etkileyecek önemli bir nokta.

Yeniden Doğuş Partisi’nin “sadece Türkiye kökenlilerin ve Türkiyelilerin partisidir” algısını ve imajını toplumsal zihinden silecek bir duruşu ortaya koyma becerisini gösterebilme başarısınınseçimlerdeki başarısını doğrudan etkileyeceği de ortada.

Kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin YDP’nin kader seçimi olacağı ise şimdiden belli.