Halkın Partisi MYO Üyesi, Sine-i Millet Komitesi Başkanı Çağın Çağatay Karataş “Maalesef makam ve mevki peşinde koşanlar ülke yönetimini adeta parsellemiş durumda, bu siyasi anlayışa sahip yozlaşmış siyasilerden bir an önce kurtulmak zorundayız. Burada hem temiz siyaset düşüncesinde olan bizlere hemd e toplumun çeşitli kesimlerine ciddi bir görev düşüyor. Gailesi memleket olanlar birlikte hareket etmenin yolunu bulmak zorunda. Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünen siyasileri iktidara taşımalıyız” ifadelerini kullandı.
Halkın Partisi MYO Üyesi ve Sine-i Millet Komitesi Başkanı Çağın Çağatay Karataş, Mayıs TV’de Meltem Sakin’in hazırlayıp sunduğu Mayıs Manşet programının konuğu oldu.
Programda yaşanan ekonomik sıkıntılar ve devlet kurumlarındaki kaosa değinen Karataş Kıb-Tek’in devletin en büyük kurumlarından biriyken yönetilemediği ve yaşanan rant kavgasından dolayı gözümüzün önünde elimizden kayıp gittiğini belirterek “Bunun yanında ekonomi can yakıyor, hiçbir önlem alınmadığı gibi Halkın Partisi’nin verdiği öneriler de dikkate alınmıyor” dedi.
“VATANDAŞIMIZ ARTIK YAŞAYABİLİR DURUMDA DEĞİL”
Alım gücünün günden güne eridiğini ve vatandaşın artık tükendiğini söyleyen Karataş "Temel gıda ve tüketim maddelerinde gümrük, fon ve vergi oranlarının indirilebilirliğinden bahsetmiştik, FİF’in dengelenmesinden bahsetmiştik. Üreticilerin girdi maliyetlerinin de sabitlenebilirliğinden bahsetmiştik. Bunların hiçbiri dikkate alınmadığı gibi herhangi bir çözüm de ortaya koyulmuyor. Vatandaşımız artık yaşayabilir durumda değil” dedi.
“GENÇLER MUTSUZ, UMUTSUZ”
Gençlerin artık mutsuz ve umutsuz olduğunu, bir kısmının ülkeden göç ettiğini, bir kısmının da göç etme planı yaptığını belirten Karataş “Gençlerimizin hayalleri yok oluyor. Gençlerimizin hayallerinin yok olması demek ülkemizin geleceğinin yok olması demek. Gelecek seçimleri değil de gelecek nesilleri düşünen siyasileri iktidara taşımalıyız. Gençlerimizi burada tutmak için önlerini açmamız gerekiyor. İş imkanı yaratmamız gerekiyor. Lokomotif sektörler turizm ve eğitim diyoruz ama bilişimi de lokomotif sektör yapmamız gerekiyor. Çünkü bilişim hem eğitimi hem de turizmi beslediği gibi tüm sektörleri de destekliyor. Özellikle pandemi sonrası bu sektörün değeri daha da arttı. Ülkeyi bir bilişim üssüne dönüştürebiliriz. Bunu yaparsak uluslararası arenada da kendimizi gösterebiliriz. Doğru strateji ve yatırımlarla bu sektörü ilerletebilir.” şeklinde konuştu.
“GAİLESİ ÜLKE OLAN CESUR İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR”
Sine-i milletin, milletin bağrına dönmek olduğunu, toplum içinde, toplumla beraber siyaset yapmak anlamına geldiğini söyleyen Karataş “Biz bu kararı aldıktan sonra genel başkanımız vekillikten istifa etti ama siyaseti bırakmadı. Aksine şu anda biz, dava arkadaşlarıyla birlikte daha etkin ve daha proaktif bir şekilde siyaset yapıyor. Halk iradesinin, demokrasinin, bağımsızlığımızın ve devlet itibarının zarar görmesine sessiz kalmak istemedik. Buna ortak olmak da istemedik. Meclis içindeki muhalefetin bir işe yaramadığını, mücadelenin bir fayda etmeyeceğini gördük. Bunun en iyi örneğini Belediyeler Yasası’nda gördük. Muhalefetin her türlü uğraşına rağmen yasayı istedikleri gibi geçirdiler. Bu onur kırıcı duruma daha farklı, sıra dışı bir tepki vermek gerekiyordu, o yüzden sine-i millete dedik. Bizim yaptığımız bir ilk adımdı. Bunu halk hareketine dönüştürebilmemiz için bizim gibi ülkesini çok seven, tek gailesi ülkesi olan, cesur insanlara ihtiyaç var. Ama siyasiler halka liderlik edenlerdir, o yüzden ana muhalefet partisinin artık bu çağrımıza ses vermesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
“İNSANLARIN SANDIĞA GİTMEME ALGISINI DEĞİŞTİRMELİYİZ”
Yaşananların bir oyun olduğunu ve birlik olarak bunun üstesinden gelebileceğimizi söyleyen Çağın Çağatay Karataş “Ana muhalefet gayri meşru hükümet diyor ama meclise girip bunu meşrulaştırıyor. Bu büyük bir paradoks. Ülke zarar görmeye devam ediyor, bizim birlik olup bu oyunu bozmamız gerekiyor” dedi.
Bu onur kırıcı durumlardan dolayı vatandaşın iyice siyasetten soğuduğunu sandığa bile gitmek istemediğini söyleyen Karataş “İnsanları artık siyasetten soğuttular. Sandığa bile gitmek istemiyorlar, siyasete girmek isteyen yeni yüzler de bu yüzden seçimlere katılmıyor. İnsanlarımız kendi içine dönmüş, kendi ekonomik güçlükleriyle baş ederek gününü geçirmeye çalışıyor. Bu algıyı değiştirip insanları sandığa gitmeye, siyasete girmeye teşvik etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
“YEREL SEÇİMLERDE BÜYÜK KAOS YAŞANACAK”
Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili açıklamalarda bulunan Karataş “Belediyeler konusunda büyük bir kaos var. Daha sayı net değil, çok az bir zaman kaldı. Adaylar belli değil, adayların ne ile karşılaşacakları belli değil. Zaten uzlaşıyla yapılmış bir reform olmadığı için büyük sorunlarla karşı karşıya kalınacak” dedi.
“STATÜKOYU DEĞİŞTİRMEK İÇİN BIKMADAN USANMADAN ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR”
Ülkede şu anda yerel seçimlerden önce bir erken seçime gidilmesinin gerekliliğine değinen Karataş “Bu statükoyu değiştirmek için, çocuklarımızın geleceği için; en doğru en demokratik yöntem sandığa gitmektir. Bıkmadan usanmadan, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşıp bunu anlatmamız gerekiyor. Bizlere çok iş düşüyor” şeklinde konuştu.
Son dönemlerde yaşanan istihdamlarla ilgili konuya da değinen Karataş “Ülkede liyakat kalmadı. Ciddi şekilde kamu reformuna ihtiyacımız var. Hak eden yerine torpilliler işe alınıyor. Bu da geleceğimiz için büyük bir sorun” dedi.
Dünyada büyük bir ekonomik kriz olduğunu söyleyen Karataş “ülkeler birçok ekonomik paketler sunuyor, düzenlemeler yapıyor ama bizde bu yönde hiçbir çalışma yok. Dünyada güzel adımlar atılırken bizde vatandaş, emekçi köstekleniyor, yandaş destekleniyor” dedi.