THALASSEMİA DERNEĞİ BAŞKANI AHMET VAROĞLU BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

“THALASSAEMİA HASTALARI CİDDİ ANLAMDA KAN SIKINTISI YAŞIYOR… UNUTULMAMALIDIR Kİ KAN SADECE THALASSEMİALILARIN İHTİYACI DEĞİL, TÜM TOPLUMUN İHTİYACIDIR”

“TADİLATA İHTİYACI OLAN MERKEZ İÇİN HİÇBİR GİRİŞİM YAPILMADI”

“TEDAVİ AMACIYLA İHTİYAÇ DUYULAN TEMEL İLAÇLARIN TEMİNİNDE PROBLEMLER VAR”

Thalassemia Derneği Başkanı Ahmet Varoğlu, Covid-19 salgını nedeniyle kan  bağışçılarının Kan Bankası’na gelmekten korktuğunu, dolayısıyla Thalassaemia hastalarının ciddi anlamda kan sıkıntısı yaşadıklarını söyledi.

Varoğlu, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda artık gerçek adımlar atması ve kan bankası stoklarını doldurmak için çalışmalar yapması gerektiğine işaret ederek, “Unutulmamalıdır ki kan sadece thalassemialıların ihtiyacı değil, tüm toplumun ihtiyacıdır. Kan stoklarının kritik seviyeye gelmiş olması sadece thalassemilalıların değil; ameliyat sırası bekleyen, acil bir sebepten ötürü hastaneye kaldırılan veya herhangi kronik bir duruma bağlı tedavi kapsamında bulunan vatandaşlarımızın da problemidir. Dolayısı ile aslında buradaki kan sıkıntısı, tüm toplumun sağlığı için kritik önem arz ediyor” dedi.
 

Thalassemia Derneği Başkanı Ahmet Varoğlu bugün düzenlediği basın toplantısında sıkıntılarını dile getirerek, son günlerde artan Covid 19 vakaları nedeniyle endişeli olduklarını vurguladı.

“CEZAİ YAPTIRIM GETİRECEK TEDBİRLER UYGULAMAYA KONULMALI”

Varoğlu, yerel bulaşmanın başlamasıyla risk grubundaki talasemililer için yeniden risk oluşmaya başladığını söyleyerek şöyle devam etti:

“Son günlerde, ülke genelindeki tedbirlerin gevşemesi ve yerel vakaların artması sebebiyle bulaşma riskimizin arttığı net bir gerçektir. Talasemililerin riskini en aza indirme sebebiyle, yetkililerden izinli sayılma için gönderdiğimiz talep de maalesef yanıt bulmamıştır. Covid-19’dan korunma için Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kuralların hiçe sayıldığı bugünlerde, en azından yetkililer tarafından denetimler yapılması ve kurallara uymayanlara cezai yaptırım getirecek tedbirler uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyoruz.”

Hayır kurumu olarak, çalışmalarının eğitim, farkındalık, sosyal faaliyet, seminer ve gelir getirici faaliyetler olması gerekirken kendilerinin hep sorunlarla ve bir türlü çözülemeyen problemlerle ilgili mücadele verdiklerine işaret eden Varoğlu, tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgınında risk gurubunda olan Thalassaemialıların normalden iki, üç kat daha fazla korku içerisinde olduklarını vurguladı.

“KAN STOKLARI CİDDİ ANLAMDA DÜŞTÜ”

İçinden geçilen bu zor dönemde tüm dünyada yaşanan kan eksikliğinin ülkemizde de yaşandığına işaret eden Varoğlu, kan stoklarının ciddi anlamda düştüğüne dikkat çekti.

Derneklerinin kendi  içinde örgütlenerek birebir kan bağışçısı bulduğunu, kampanyalar düzenleyerek  kan ihtiyacını karşılamaya çalıştığını anlatan Varoğlu, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.

Geçtiğimiz ay Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Müdürlüğü ile ortak bir çalışma yaparak “gönüllü kan bağışçıları biriminin” kuruluşuna destek olduklarını, ancak bu birimin çalışması için gerekli personel haricinde oda, araç ve gereçlerin Sağlık Bakanlığı’nca sağlanmadığını, ilgili birimin sorumluluğu verilen kişiye Dernek ofisinin tüm imkanlarının sunulduğunu kaydetti.

“KAN BULMA ÇALIŞMALARINA KAN BANKAMIZIN DA KATILMASI GEREK”

“Amacımız yeni kurulan bu birimle Gönüllü kan bağışçılarını artırmak, kan bağışlarında farkındalık yaratmak, uzun zamandır kan bağışında bulunmayan kişileri bağış için davet etmek ve düzenli kampanyalar organize etmektir” diyen Varoğlu şöyle konuştu:    

“Kan Bankası’ndaki hijyenden şikayet edilen paylaşımları veya hastanemizde maske ve mesafe kuralının uygulanmadığını gören  bağışçılarımız kan bağışına neden gelsin, bu konuda da hijyen kurallarına uyma ve kan bulma çalışmalarına Kan bankamızın da katılması gerekmektedir.”

“Güney Kıbrıs’ta hiç kan eksikliği yaşanmamaktayken, ülkede 40 yıldır bu sorunun devam ettiğini” vurgulayan Dernek Başkanı Varoğlu, bu konuda acil önlemler alınmasını istedi.

“TALAMEMİLİLER  RİSK ALTINDA”

Öte yandan Uluslararası Thalassaemia Federasyonu ve Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın talasemilileri Covid-19 risk grubunda olarak belirlediğini, normalleşme sürecinin başlaması ile talasemililerin de 1 Haziran itibari ile görevlerinin başına döndüklerini anımsatan Varoğlu, son günlerde artan vaka sayısı ve yerel bulaşmanın başlamasıyla risk grubunda bulunan talasemililer için yeniden risk oluşmaya başladığını kaydetti.

Varoğlu şöyle devam etti:

“Bizler görevlerimizden kaçmadığımız halde, son günlerde, ülke genelindeki tedbirlerin gevşemesi ve yerel vakaların artması sebebiyle bulaşma riskimizin arttığı net bir gerçektir. Talasemililerin riskini en aza indirme sebebiyle, yetkililerden izinli sayılma için gönderdiğimiz talep de maalesef yanıt bulmamıştır. Covid-19’dan korunma için Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kuralların hiçe sayıldığı bugünlerde, en azından yetkililer tarafından denetimler yapılması ve kurallara uymayanlara cezai yaptırım getirecek tedbirler uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyoruz.” 

Varoğlu, Tabipler Birliği ve doktorların kurallara uyum konusuna dikkat çekip Sağlık Bakanlığı’nı uyardığını, ancak kendilerinin ne kadar büyük risk altında olduğunun yeteri kadar belirtilmediğini söyledi.  

“MERKEZİN TADİLATI İÇİN GİRİŞİM YAPILMADI”

Ahmet Varoğlu, Thalassaemia Merkezi konusunda yaşanan sıkıntılara da değinerek, “tadilata ihtiyacı olan merkez için hiçbir girişim yapılmadığını, aylarca DNA laboratuvarı yapılacağı gerekçesiyle yatak odalarının aylarca işgal edildiğini, eşyaların dışarıda atıl kaldığını” kaydetti.

Merkeze acil gerekli olan bazı ihtiyaçların ve malzemenin  Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanması gerekirken dernek tarafından karşılandığını ifade eden Varoğlu, “Ancak hastane idaresine bağlı olan koridorları dolduran  atıl malzemenin kaldırılması, çürümüş kokuşmuş rogar çukurlarının kapatılması, dezenfekte ihtiyacının karşılanması da lütfen derneğimizden beklenmesin” dedi.

Varoğlu şöyle devam etti:

“Tedavi amacıyla ihtiyaç duyulan temel ilaçların temininde problemler vardır.  İlaç ve Eczacılık Dairesi ile görüşüp bu konuların takibi de yine bizlere kalmıştır. Ancak ilgili daire maalesef sorunları zamanında çözememekte ve bu sebeple tedavilerde aksamalar yaşanmaktadır.”

Thalassaemia’nın doğum öncesi tespiti için oldukça kritik olan Thalassemia taşıyıcılık testlerinin yapıldığı laboratuvarın yenilenmesi ve modern cihazlar ile donatılmasını gerekliliğini de yetkililere defalarca iletmelerine rağmen, gerekli adımların atılmadığını ifade eden Varoğlu, toplumsal anlamda ciddi önem arz eden bu laboratuvarın da maalesef büyük eksiklikler içerisinde olduğunu kaydetti.  

Dünya ülkelerinin Covid-19 ile mücadele ederken diğer sağlık problemi yaşayan hastaların tedavisini ve ihtiyaçlarını unutmadığını ve ihmal etmediğini söyleyen Varoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Son günlerde bahse konu olan zaatüre aşısının özellikle risk guruplarına ve yaşlılara yapılması gündeme gelmiştir ancak ne yazık ki bu aşıyı aylar önce talep eden derneğimize depoda olmadığı söylenmiştir.

Sağlık Bakanı Ali Pilli, her gün halka günlük covid raporunu sunarken maske, hijyen ve sosyal mesafe kurallarını da denetlemelidir.”