Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

İnsanların her akşam beklentisi artık günlük vaka sayılarının açıklanması oldu…

Vakalar yükseldikçe yürekler hopluyor!

Biraz azalınca da yüreklere su serpiliyor…

Ardında da açılma beklentisi geliyor!

Açılanlar pür neşe, açılamayanlarda ise büyük bir endişe…

Biz eğer sosyal bir devlet olsaydık gerekirse vakalar sıfıra ininceye kadar gerekirse aylarca tam kapanmadan yana olurduk!

Ama bir türlü sosyal devlet mekanizmasını oluşturamadık çünkü maddi sıkıntılar haddinden fazla büyük…

Onun içindir hükümet hem sağlığı hem de ekonomiyi birlikte düşünmek zorunda olduğu için aç-kapa sistemini uyguluyor!

Belli ki bu bir süre daha devam edecek…

Birileri çalışacak ki birilerinin maaşları ödensin!

Tam bir adaletsizlik hakim anlayacağınız!

Ama sosyal devlet olsaydık, herkes aynı anda eve kapanır, aynı anda açılır ve en azından eşitlik ilkeleri ayaklar altına alınmazdı…

Dikkat ederseniz son alınan kararlarda bazı ünlü restoranlar iflas ilan edip iş yerlerinin satılığa çıkarıldığını açıklıyorlar…

Bu şartlarda artık kime satacaklarsa o da çok ayrı bir konu!

Marka işletmeler konu olunca da sosyal medyada anında cümbüş oluyor…

Aslında durum gerçekten de göründüğünden çok daha vahim durumda!

Özel sektör saten bunalıma çoktan girdi, kapanmalar çoktan başladı, bunu kentlerde bir iki tur atarsanız kendi gözlerinizle göreceksiniz…

Eskiden işlek caddelerde dükkan bulmak olanaksızdı ya da çok pahalı kiralar ödenmek zorunda kalınıyordu!

Şimdi ise camlarda ya kiralık ya da satılık levhalarını görüyoruz…

Restoranlar artık listenin başındalar!

Büyük umutlarla açılıyorlar…

Alınan kararların etkisiyle de yapılan yatırımların banka borçlarını ödemek bu şartlarda imkansız!

Aslında kırılma daha yeni başladı…

Önümüzdeki aylarda iflas edenlerin listesi beklenenden daha çok kabaracak!

Onun içindir inşallah, bugünler iyi günlerimizdi demek nasip olmasın bizlere…

Yaşanan bu süreç böyle devam ettiği müddetçe ya da bir sihirli değnek de her şeyi değiştiremeyeceğine göre bundan sonrası tufan durumu hakim…

En korktuğumuz da ardı ardına gelecek olan sosyal patlamalar!

Çevremizde o kadar çok kötü durumda olanlar var ki…

Birçoğu küçük esnaf!

Hemen hepsinin bankalara dağ gibi borcu var…

Son bir yılda neredeyse kuruş kazanmadılar!

Onlar için artık kapanma da açılma da çare değil…

Gün gelecek kapıya haciz memurları dayanacak!

Sonuçları düşünmek bile istemiyoruz…

Onun içindir, umarız ki, bu günler iyi günlerimizdi diyeceğimiz günlerle yüzleşmeyiz!

Yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle belli ki artık can ve mal güvenliğimiz de eskisine göre daha tehlikeli boyutlarda olacaktır…

Zira istatistiklere bakılırsa adli olaylarda yabancı uyruklular başı çekmektedir!

Sahi bir onlar için pandemi döneminde neler yapmıştık?

Koskocaman bir hiç!

KKTC’ye gerek öğrenci gerekse iş için gelen ama işini doğru dürüst yapanları bir yana koyuyoruz…

Ama aralarında ciddi suç potansiyeli olanlar da var!

Bunlar tamamen denetimsiz haldedirler…

Ceplerinde ekmek bile alamayacak olanlar var!

Peki bunlar aç kalırsa ne yapacaklar?

İsteseler de istemeseler de bir şekilde karınlarını doyurmak için her türlü kanunsuzluğa başvuracaklar…

Bu da dikkate alınması gereken bir konudur!

Onların suç işledikten sonra polis tarafından tutuklanması yeterli değildir…

Bir şekilde toplum içinde uyumlu bir şekilde yaşayabilmeleri sağlanmalıdır!

Aksi hallerde bunun öncelikli sorumlusu yöneticiler olacaktır…

Başbakan Ersan Saner ve Maliye Bakanı Dursun Oğuz bugün Ankara’ya giderek protokol imzalayacaklar, tabi ki bunlar önemli konulardır…

Her ikisinin de iyi niyetinden kuşkumuz yoktur ama Ankara ziyareti belki de bu ülke ve insanı için son bir şans olabilir!

Özellikle Başbakan, kendisini ve tabi ki içinde bulunduğu durumumuzu korkmadan, çekinmeden anlatabilirse işte o zaman tünelin ucunda ışık görülebilecektir…

Çünkü artık bütün kesimler de kabul etmiştir ki yaşanan bu süreçte tek çaremiz orasıdır!

Kaynak aktarımı kaçınılmazdır…

Bu ziyareti çok iyi değerlendirmek ve dertlere deva bulabilmenin yolu da oradan geçmektedir!

Umarız bu fırsatı kaçırmazlar…

MESAJ KUTUSU

Sayın Dursun OĞUZ, öğrencilerin gelmesiyle birlikte otellerde uygulanacak olan karantina ücretlerinin 265 TL’den 220 TL’ye düşürmek için yaptığınız mücadeleyi kazanmanız memnuniyetle karşılandı. Bu arada bu rakamı kabul etmeyen otel işletmesi varsa onları da bize havale edin!

Sayın Ersan SANER, banka borçlarının yeniden yapılandırması konusunda aldığınız yeni kararlar özellikle de bankalara tamamen teslim olmuş esnaf kesimi tarafından olumlu karşılandı. Bir de Ankara ziyaretinden eliniz hayli dolu gelirseniz toplumun geneli için umut ışığı olacaktır, şansınız açık olsun…

Sayın Kemal Deniz DANA, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği görevi çok büyük ihtimalle yine sizde kalacak gibi görülüyor. Fikri beyin kafası bir hayli karışık görülüyor ama parti içinde destekçileriniz de bir hayli fazla görülüyor…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, üyesi de olduğunuz Fener’i bir Yunan futbolcunun ipten almasından sonra karışık duygular içinde olduğunuzu duyduk. Maç sonrası evlerinde sabaha kadar sirtaki oynayıp tabak kıranlar bile olmuş. Gelmiş geçmiş olsun artık!

Sayın Ersin TATAR, Cenevre buluşması öncesi Saray’da mesai saatlerini fazlasıyla artırdığınız gece yarılarına kadar ekibinizle birlikte çalıştığınız gözleniyormuş. Ekip sizin enerjinize yetişebiliyor mu acaba? Allah hepsinin yardımcı olsun artık!

Sayın Mehmet HARMANCI, vaka sayıları hızlı bir şekilde Lefkoşa’da yoğunlaşmaya başladığına göre denetimleri daha fazla artırmakta yarar var. Özellikle marketlerdeki durum içler acısı zabıtaları bu mekanlara yönlendirmeniz isteniyor!

Sayın Erhan ARIKLI, Türkiye ile imzalanacak olan işbirliği protokolünde bu seferlik Kıb-Tek’in kademeli olarak özelleştirilmesi yok. Bunun için büyük ihtimalle pandemi döneminin geçmesi bekleniyor, onun için kurumda tasarruf tedbirlerinin artırılmasıyla işe başlayabilirsiniz…

Sayın Berber MAHMUT, berberlerin açılması kararından dolayı evde kutlama partileri düzenlemeye başlamışsınız diye duyduk. Yine de çok heveslenmeyin vakalar biraz artarsa ilk kapayacak olan sektör yine siz olacaksınız. Anlayacağınız Allah’a havale bir durumun içindesiniz…

Sayın Bertan ZAROĞLU, Genel başkanınıza hemen her kesimden eleştiri okları yöneltilirken bari siz olsun kurultaya kadar ateş kes ilan edin. Zira iç savaş dış savaşlardan her zaman daha olumsuz sonuçlar yaratabilir…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, son günlerde artık siyasi kulislere de düşen kabine değişikliği söylentilerinden dolayı derecesiz rahatsız olduğunuz konuşulmaya başlandı. Umarız hele de böyle bir dönemde bu büyük hatayı yapmazlar!