Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, uluslararası hukuk zemininde ve Kıbrıs Türk halkının güçlü beklentisi doğrultusunda 46 yıl önce 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Barış Harekâtı’nın faşist Yunan cuntasının adayı ilhak planlarını akamete uğratırken, Kıbrıs Türk halkını da güvenlik ve esenliğe taşıdığını kaydetti.
Uluçay yayımladığı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı mesajında, böylesi tarihi yıl dönümlerinin geçmişi hatırlamanın, gereken dersleri çıkarmanın ve geçmiş tecrübeler ışığında geleceğe umutla bakmasını bilmenin vesilesi olduğunu ifade etti.
Mesajında, “Üzülerek gözlemlemekteyim ki hem Ada’mız hem de bölgemiz giderek dozunu artıran ve iş birliği çağrılarımızın yanıtsız kaldığı bir kısır döngüye sürüklenmektedir.” ifadelerini kullanan Uluçay, Doğu Akdeniz bölgesinde tespit edilen hidrokarbonların tüm bölge halklarının hak ve çıkarları gözetilmesi halinde büyük bir refah, barış ve istikrar unsuruna dönüşeceğini belirtti.
Kıbrıs Türk tarafının bu yöndeki çağrıları, önerileri ve duruşunun baki olduğunu, Kıbrıs Türk tarafını görmezden gelen tüm aktörlerin mevcut siyasetlerini gözden geçirmeleri gerektiğini kaydeden Uluçay, “Ada’mızı ve bölgeyi daha fazla tehlikeye atacak projelerden vazgeçmeleridir. İçinde bulunduğumuz düğümü tarafların iş birliği çözecektir.” dedi.
“MEVZİLER GÜVENİ ZEDELEMEKTEN BAŞKA BİR AMACA HİZMET ETMEZ”
Rum tarafının yine yeni silahlar temin etmeye yöneldiğine, sınır hattında birtakım portatif mevziler yerleştirdiğine işaret eden Uluçay, bu yaklaşımın Rum tarafına askeri üstünlük sağlamayacağı gibi, iki taraf arasındaki güveni zedelemekten başka bir amaca hizmet etmeyeceğini kaydetti.
Uluçay, Kıbrıs Türkü’nün en yakın ilişki içerisinde olduğu Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkileri sağlıklı bir zemine taşıması ve diyalog kanallarını her daim açık tutarak, karşılıklı güven ve saygı temelinde iş birliğini muhakkak surette temin etmesi gerektiğini belirterek, uluslararası aktörlere karşı pasif siyaset, kırgınlık, küskünlük ve iletişimsizliğin kabul edilebilecek bir durum olmadığının altını çizdi.
Böylesi bir kopukluğun iç siyasette istismara mahal verirken, uluslararası düzeyde de çözüm çabalarına darbe vurduğunu ifade eden Uluçay, “Umudum ve temennin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte bu diyalogların arzu edilen düzleme gelmesi ve Kıbrıs Türk halkının sesinin her platformda daha gür çıkmasıdır.” dedi.
“HAKLARIMIZI YOK SAYAN TÜM SİYASETLER BAŞARISIZLIĞA MAHKÛMDUR”
Uluçay mesajında şunlara değindi:
“Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası çözüm çabalarının yeniden başlatılması ve bu kez sonuç odaklı, takvimlendirilmiş bir şekilde başarıyla tamamlanması en büyük temennimdir. Kıbrıs sorunu çerçevesinde bilinmesi gereken, Kıbrıs Türk halkının haklarını yok sayan tüm siyasetlerin başarısızlığa mahkûm olduğu gerçeğidir.
Kıbrıs Türk halkının eşitliği, hak ve menfaatlerini gözetecek bir çözüm için ortaya koymuş olduğumuz siyasi irade ve kararlılık halen devam etmektedir. Beklentimiz, buna karşılık verilmesi, Ada’mızın çözümsüzlüğe mahkûm edilmemesidir. BM parametreleriyle tanımlanmış siyasi eşitlik temelinde, iki kesimli ve iki toplumlu federal çözüm yönündeki çabalarımızın kapsamlı çözümle taçlandırılmasının artık zamanı gelmiştir. Çözümsüz geçen zaman bölge ülkeleri tüm ada ve iki halk için kaybedilmiş zamandır.
Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyanın yaşadığı gibi ülkemiz de ekonomik bakımdan zorlu bir dönemden geçmektedir. Binlerce emekçi insanımız işini kaybetmiş ve halkımız yakın gelecekte daha da zor günlerin kendilerini beklemekte olduğundan endişe duymaktadırlar.
Biz yöneticiler ve siyasilerin bu zor günlerde liderlik göstermesi, halkımıza umut ve güven aşılaması gerekmektedir. Küçük hesaplar bir kenara bırakılmalı ve hepimize büyük bedeller ödetebilecek zorlu günlerin üstesinden gelebilmek için güç birliği yapmalıyız.
Ülke için önemli olan konularda daha hızlı hareket edip, kararsızlık değil aksine gereken iradenin ortaya konarak kararlılık göstererek adım atılması kaçınılmazdır.
Bu vesileyle hayatlarını kaybeden sayısız Mücahide, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diler gazilerimize de minnetlerimi sunarım. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlu olsun.”
