UKÜ’lü Akademisyenler, Müzelerin “toplumsal hafıza mekânları” olduklarını kaydetti

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Ezgi Yavuz ile Yrd. Doç. Dr. Pervin Abohorlu Doğramacı, müzelerin çağımızda kullanıcıları için farklı deneyimler sunan “toplumsal hafıza mekânları” olduklarını kaydetti.  

Yrd. Doç. Dr. Doğramacı toplumların, bireylerin veya ulusların kültürel, tarihi, sosyo-politik gibi temsiliyetlerini içerdiğini belirterek,  bunları belgelere dayanarak sunduklarını da açıkladı. Müzelerin oluşturdukları bakış açılarıyla farklı katmanları algılamaya yardımcı olduğunu belirten Doğramacı, ayrıca farklı yerleri, zamanları veya bireyleri birbirine bağlayan bir yapı ortaya koyduğunu da aktardı.

Yrd. Doç. Dr. Doğramacı, Uluslararası Müzeler Konseyi’nin her yıl 18 Mayıs haftasını “Uluslararası Müze Günü” olarak kutladığını hatırlatarak, konseyin bu yılın temasını “Kültürel Merkezler Olarak Müzeler: Geleneğin Geleceği” olarak belirlediğini de bildirdi. Bu doğrultuda yerel veya evrensel pek çok değerin korunması, okunması, hatta yeniden inşa edilerek geleceğe iletilmesinin sağlandığını aktaran Doğramacı, çeşitli konulara, bireylere, olaylara yönelik oluşturduğu toplumsal bilinç ve farkındalık ile müze kavramının rastlantısal bir koleksiyondan öteye geçmesini sağladığını da vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Ezgi Yavuz ise müze kavramının coğrafyamızdaki gelişimine değinerek, Osmanlı Dönemi’nde ilk müzenin ortaya çıktığı tarihin 19. yüzyıl ile başladığını ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte çağdaş müzecilik anlayışının hız kazanarak geliştiğini açıkladı. Kıbrıs’ta ise müze kavramının ortaya çıkışının yine Osmanlı Dönemi’ndeki eski eserlerle ilgili kanunların çıkarılmasının ardından günümüze kadar olan süreci kapsadığını aktaran Yavuz, günümüzde yaşamın farklı alanlarını kapsayacak geniş ölçekteki çeşitliliğiyle birlikte müzelerin toplumdaki rolünü ve değerini bir kez daha gözler önüne serdiğini kaydetti.

Yrd. Doç. Dr. Yavuz açıklamasında, “tematik müzelerden, öne çıkan bireylerin özel yaşam alanlarına; belirli bir tarihi dönemi yansıtanlardan, gündelik tüketim eşyalarını veya sosyal olguları inceleyenlere; farklı sanat dallarını barındıranlardan, teknoloji ve bilim odaklı müzelere kadar geniş bir çeşitlilik söz konusudur” ifadesini kullandı.