Yrd. Doç. Dr. Ören, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) kararı ile ilan edilen bu özel günün bu yıl 9’uncusunun kutlandığını belirterek, günümüzde radyonun, geniş kitlelere ulaşabilen kitle iletişim aracı olma özelliğini hala koruduğunu hatırlattı.

Dünya Radyo Günü’nün her yıl farklı bir tema ile kutlandığını açıklayan Ören, bu yıl için belirlenen temanın “Medya ve Çeşitlilik” olduğunu bildirdi.

Yrd. Doç. Dr. Ören, bu tema ile medyanın, toplumsal katılımdaki rolünün yeniden gündeme getirildiğini aktararak, “Özellikle toplumda dezavantajlı konumda olan grupların katılımı açısından medyanın rolünü tekrar vurgulamayı amaçlıyoruz” dedi.

Radyonun dünyadaki değişimlere ayak uydurduğunu dile getiren Ören, yeni medya ile yaşadığı yakınsama sonucunda özelliklerinin arttığını ve boyut değiştirerek yeni bir kimlik kazandığını da ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Ören, tüm bu olumlu gelişmelere rağmen radyo yayıncılığının birçok sorunla karşı karşıya kaldığını da aktararak, bu sorunların temelde ekonomik ve teknolojik tabanlı sorunlar olduğunu kaydetti.

Radyo işletmelerindeki çalışma koşulları ile ilgili sorunların da göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Ören, stüdyoların modern ekipmanlar ile günümüz teknolojisine uygun hale getirilmesi gerektiğini ve radyocuların çalışma koşullarına ilişkin mevcut sorunların giderilmesi için gerekli adımların atılmasının önemli olduğunu açıkladı.

Yrd. Doç. Dr. Ören, İletişim Fakültesi mezunlarının sektörde daha fazla görev alması gerekliliğine de dikkat çekerek, “Yayıncılığın gerektirdiği sorumluluk ve kamu hizmeti bilinci ile yayınların yapılması hedefiyle, nitelikli ve eğitimli yayıncıların istihdam edilmesi önemlidir” dedi.