Lefkoşa, 4 Aralık 19 : Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi belediyelerinin  adaletli, şeffaf ve tarafsız bir imar planının ortaya çıkmamasını gerekçe göstererek Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı taslağını reddettikleri bildirildi

Konuyla ilgili bugün saat 14.00’te Merit Otel’de düzenlenen basın toplantısına İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar, İskele Belediyesi İmar Plan Teknik Komite Üyesi Doç Dr. Bertuğ Akıntuğ ile Şehir Plancısı ve İskele Belediyesi İmar Plan Teknik Komitesi Koordinatörü Dr. Can Kara ile çevre örgütlerinden temsilciler katıldı.

SADIKOĞLU

İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu bugüne dek yapılan tüm çalışmalar sonucunda adaletli, şeffaf ve tarafsız bir imar planı taslağının çıkmasının beklendiğini fakat bunun olmadığını kaydetti.

9 Ağustos’ta halka açık danışma toplantısında sunulan plan tasarısında ülkenin motor sektörleri turizm ve yükseköğrenim açısından mekânsal kararlar ve öngörülerin olmadığını, gayrimenkul sektörü açısından da büyük adaletsizlikler barındırdığını anlatan Sadıkoğlu, halkın katılımıyla da arzu edilen noktaya taşınamayan taslak metnin 14 Ekim’de Birleşik Kurul ilk toplantısı sonrası belediyelere dağıtılan dokümanlarda planda derin dokunuşlar yapıldığının görüldüğünü anlattı.

İskele Belediyesine son sunulan imar planı taslağında yeni fakülte veya üniversitelerin İskele’de kurulmasının mekânsal olarak desteklenmesi konusunda eksiklik, imara açılacak bölgele ve önerilecek yoğunluk değerleri konusunda yapılan stratejik yanlışlar bulunduğunu açıklayan Sadıkoğlu, kamuya ait parsellerin ve hali arazilerin şahıslara kiralanmasının önünün açıldığını da ifade etti.

Kıyının doğal alanını gösteren kıyı koruma çizgisinin haritadan çıkarıldığını kaydeden Sadıkoğlu, kıyı rekreasyon alanı içerisindeki özel mülklerde yapılaşmanın önünün açıldığını, Birleşik Kurula sunulan imar raporunda “imar affı” anlamı taşıyan “Bir defaya mahsus kazanılmış haklar” diye düzenlemeye gidildiğini söyledi.

Taşkın riski alanlarındaki düzenlemeler ve bu bölgelerde yüksek yoğunluk önerilmesinin çeşitli riskler doğuracağının altını çizen Sadıkoğlu, İskele’deki Hizmet Merkezi sayısının artırılmasının sıkıntı doğuracağını, planda ağırlık olarak Long Beach bölgesinin çalışılması ve sadece bu bölgeye tanınan imar haklarının rahatsızlık yarattığını vurguladı.

Sadıkoğlu şöyle devam etti:

“Toplumumuzun tüm kesimlerinden 100’e yakın katılımcının ortaya çıkardığı Vizyon ve Stratejiler Raporu İlkeleri, Hedefleri ve Politika Önerileri dışında oluşan hiçbir plan tasarısına onay vermemiz mümkün değildir.

Bizlerin önceliği kamu yararını merkeze koyan ‘kalbinde koruma aklında ekonomik kalkınma’ olan toplumun belli kesiminin değil tüm kesimlerin sesini eşit ve etkin bir şekilde duyulabileceği bir plandır. İskele ve bölge halkını mutsuz edecek ve geleceklerini karartacak bir plana evet dememiz, kabul etmemiz ve onaylamamız asla beklenmemelidir.

İlçe olarak en büyük eksikliklerden biri üniversite iken, üniversite yerleşkesinin dahi gösterilmediği, altyapısı dahi olmadan hektarlarca arazinin kullanıma açıldığı, kamuya ait arazilerin şahıslara peşkeş çekilmek istendiği, kıyı koruma çizgilerinin son dakikada haritadan çıkarıldığı ve de imar adaletinin olmadığı bir plana hayır diyoruz.

Bizler ancak ‘kalbinde koruma aklında ekonomik kalkınma’ olan toplumun belli bir kesiminin değil, tüm kesimlerinin sesinin eşit ve etkin bir şekilde duyulabileceği bir plana evet diyebiliriz”

Sadıkoğlu 3 belediye başkanının reddettiği, 2 kaymakamınsa olumlu baktığı plan taslağı adına ret gerekçelerini, öneri ve kaygılarını sunduklarını, Şehir Planlama Dairesinin gerekli incelemeleri 2 gün içinde yapacağını ve plan taslağına Birleşik Kurul’da son şeklinin verilerek 26 Aralık’ta geçirileceğini ifade etti.

ZURNACILAR

Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Mustafa Zurnacılar da, 3 belediyede değil 28 belediyede imar planı yapılması gerektiği görüşünü dile getirdiği konuşmasında, her bölgenin kendine has özellikleri bulunduğunun unutulmaması gerektiğini, üç belediyenin aynı anda plana tabi tutulmasının doğru olmadığını yineledi.

Yeniboğaziçi’ne bağlı 7 köy bulunduğunu bunların 5’ine Güney göçmeni ailelerin yerleştiğini, arazilerinin eşdeğer olduğunu, topraklarında tarım yapılamadığını ve bölgede SİT alanlarının mevcut olduğunu anlatan Zurnacılar, Yeniboğaziçililerin Güney’de bıraktığı toprakların yarısını dahi alamadığına işaret etti.

Zurnacılar kırsal kesim arsaları konusunda da halkta mağduriyetler bulunduğunu söyleyerek, daha önce sınırsız ve plansız verilen imar izinleri dolayısıyla üç kez mağdur edilmiş bir halkın arazilerinin bir kez daha ellerinden alınıp mağdur edilmesinin yanlış olacağını vurguladı.

Plan taslağına bakıldığı zaman eşitsizliklerin görüldüğünü kaydeden Zurnacılar “Biz birileri zenginleşirken diğerlerinin zenginleşmesine karşıyız” diyerek, planın bu şekline hayır dediklerini ve gerekçelerini açıklayıp önerilerini yaptıklarını, planda iyileştirmeler yapılırsa kendi fikirlerinin de değişebileceğini ekledi.

KARA

Şehir Plancısı ve İskele Belediyesi İmar Plan Teknik Komitesi Koordinatörü Dr. Can Kara da İskele Belediye Meclisi’nin olumsuz oy verdiği plan tasarısıyla ilgili sorunları dile getirirken, “Vizyon ve Stratejiler” çalıştayında ortaya konan strateji ve hedeflerin plana tam olarak yansımadığını anlattı.

Kara, Ülkesel Fiziki Plan hedeflerinin plana doğru yansıtılmadığını, fakülte veya üniversitelerin İskele’de kurulmasının mekânsal olarak desteklenmediğini, kamuya ait parsellerin ve hali arazilerin şahıslara devredilmesinin önünün açıldığını, İskele – Long Beach bölgesindeki atık su arıtma tesislerinin yetersiz olduğunu ve sağlıklı çalışmadığını aktardı.

Kara, ayrıca, verimli tarım arazilerinin bütünlüğünün korunması ve verimliliğinin korunması ile ilgili hedeflerin imar planında yer almamasının düşündürücü olduğunu, 10 bin konuta ihtiyaç varken 43 bin konutla ihtiyacın çok üstünde bir konut gelişiminin önünün açıldığını belirtti.

Kazanılmış hakların (imar afları) 29 Kasım 2019 tarihindeki değişiklikle “bir defaya mahsus olacak şekilde” düzenlenerek artırıldığını belirten Kara, bu durumda vizeye sunulan ve veya vizelenmiş birçok projenin hak kazanacağını, bunun da planlama açısından meslek etiğine uymayan bir koşul olduğunu söyledi.

Gazimağusa Yük Limanı ve Serbest Bölge’nin taşınması konusunda değişiklik yapılarak belirsizlik yaratıldığını ifade eden Kara, kıyı rekreasyon alanı içerisindeki özel mülklerde yapılaşmanın önünün açıldığını, Kıyı Koruma Alanı’nın da gelişme planı haritasından kaldırıldığını belirtti.

Kara ayrıca taşkın riski olan bölgelerde yüksek yoğunluk önerilmesinin riskler doğuracağını söyleyerek, ülkede su taşkınlarının ölümlere yol açtığına dikkat çekti ve yapılaşma koşullarının ivedi şekilde belirlenerek yoğun alanların farklı bölgelerle çözümlenmesi gerektiğini ifade etti.

AKINTUĞ

İskele Belediyesi İmar Plan Teknik Komite Üyesi Doç Dr. Bertuğ Akıntuğ da Ciklos’ta meydana gelen su taşkınında 4 gencin yaşama veda ettiği günün yıl dönümü olduğunu belirtti ve tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de sel ve su taşkını risklerinin bulunduğunu hatırlattı.

Sınırüstü Barajı’nın yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Akıntuğ, burada yoğunluklu şekilde imara açılmanın çok riskli olacağını kaydetti.

Topçuköy bölgesinde denize ulaşamayan 2 dereyi çalışma yapıp denize ulaştırmanın gerekli olduğunu anlatan Akıntuğ, aksi bir durumda buradaki imara açma durumlarının risk yaratacağını, “Taşkın Risk Yönetim Planı” için yapılacak çalışma ve ortaya çıkacak altyapı çalışmalarını kimin finanse edeceğinin de ayrıca belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Akıntuğ, Tuzla bölgesindeki yağmur suyu drenaj sorunundan da bahsederek, parsellenip şehre dönüştürülecek bölgelerde 15-20 yıl içinde büyük sorunlar yaşanacağını, yakın bir gelecekte Mağusa’da yaşanan atık su sorununun Tuzla’da da yaşanacağını ifade etti.

 

(RU/YIL)      FOTOĞRAFLI

Haber: Raif Uzkan        Foto: Erol Uysal