DİJİTAL BAĞIMLILIK, YEME BAĞIMLILIĞI VE KİŞİ BAĞIMLILIĞININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLMESİ İÇİN PROJELER GELİŞTİRİLİYOR

Dijital bağımlılık, yeme bağımlılığı ve kişiye bağımlılığın önüne geçebilmek için Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu ile Yakın Doğu Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi 3 proje başlatıyor.

YDÜ’de düzenlenen basın toplantısında üç proje ile ilgili bilgi aktarıldı. Dijital bağımlılık konusunda yapılan araştırmalar sonucu elde edilen veriler ışığında farkındalık programı geliştirilecek.

Ergenler ve anne-babaları kapsayacak yeme bağımlılığı konusundaki çalışma kapsamında da ilk etapta ergenlerde yeme bağımlılığı sorununun ne kadar yaygın olduğunun belirlenmesi için araştırma yapılacak, daha sonra ise yeme bağımlılığı ile ilgili ergenler ve anne babalara eğitimler sunulacak.

Kişi bağımlılığı alanında ise okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve lise kademelerinde öğrenim gören öğrencilerin anne ve babalarına kişi bağımlılığı ile ilgili bilgilendirici eğitimler verilecek. Tüm bölgeleri kapsayacak olan seminerlerde insan bağımlılığı, riskler, insan bağımlılığını önlemek için alınması gereken önlemler açıklanacak.

KARAOKÇU

Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu konuşmasında, pandemi döneminde çocuk ve ailelerin teknolojiye teslim olduğunu, toplumsal değer kayıpları, psikolojik ve de fizyolojik kayıplar yaşandığını belirtti.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile yapılan araştırmada çocukların yüzde 60’ında sanal bağımlılık tespit edildiğini belirten Karaokçu, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bilgisayar veya akıllı telefonla 3 saatin üzerinde zaman harcayan çocukların dijital bağımlılığı olduğu kaydetti.

Dijital bağımlılığın yanında düzensiz beslenme gibi sorunları da beraberinde getirdiğini kaydeden Karaokçu, sanal bağımlılık şikâyeti alınan bireylerde pek çok kez yeme bağımlılığı da yaşandığını gözlemlediklerini vurguladı.

Kişiye bağımlılık konusunda da Karaokçu, bu durumun psikolojik ve fizyolojik olumsuzluklara neden olduğunu, kişi bağımlılarında ayrılma nedeniyle yaşanan travmanın madde bağımlılığından dolayı yaşanan travmayla neredeyse eşdeğer olduğunu belirtti. Karaokçu, madde bağımlığından kurtulup, kişi bağımlılığı yaşayanların intihara kadar sürüklendiğini gördüklerini ifade etti. 

Hasan Karaokçu, bu çalışmanın KKTC’de alanında bir ilk olduğunu belirtti.

TÜZÜNKAN

Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Murat Tüzünkan ise üniversite olarak gençlerin gelişimini olumsuz etkileyecek her tür bağımlıkların engellenmesi için Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile büyük bir çaba sarf ettiklerini ifade etti.

Tüzünkan, yapılan çalışmaların basınla paylaşıp kalmadıklarını, bağımlılıkların önüne geçebilmek için devlerin kurumlarıyla ek çabalar harcadıklarını ifade etti.

Tüzünkan, bu çerçevede üç proje daha geliştirdiklerini kaydetti.

Dijital bağımlılık için çocuklara yönelik farklı faaliyetler içeren programlar geliştirildiğini kaydeden Tüzünkan, ikinci proje hakkında da, ciddi bir yeme bozukluğu olan bir nesil yetişmekte olduğunu, projenin yeme alışkanlıkları ile ilgili olduğunu söyledi. 

Kişi bağımlığı hakkında ise Tüzünkan, özgüveni yüksek, kendi sorunlarını çözebilen bireyler yetiştirmek istediklerini, bunun en ciddi sorumlulukların başında geldiğini ifade etti.

Tüzünkan, bu özelliklerin son derece önemli olduğunu, aksi halde çocukta birilerine bağımlılık gelişeceğini ve bu durumun geleceğini etkileyebileceğini ifade etti.

HÜNSEN

Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Çiğdem Hünsen, dijital bağımlılığı önlemekle ilgili çalışmalarında, her bölgeden en az okulun ziyaret edilmesi ve tiyatro, yaratıcı drama doğa yürüyüşleri, resim gibi alanlarda atölyeler ve kulüpler kurarak çocukların yeteneklerini keşfetmelerine yardımcı olmanın bulunduğunu ifade etti.

Dijital bağımlılığa karşı ailelere destek programlarının da geliştirileceğini ifade eden Hünsen, destek programında ailelerin çocuklara nasıl yaklaşması gerektiği, ne tedbirler alınabileceği ve sanal tehlikeleri de içereceğini kaydetti.

Yeme bağımlılığının stres ile de ilişkisinin bulunduğunu kaydeden Hünsen, bu sorunun ergenlik döneminde ortaya çıktığını, ifade etti.

Kişi bağımlığının ise uyuşturucu kadar tehlikeli bir durum olduğunu ifade eden Hünsen, özellikle anne ve babanın çok korumacı yaklaşımının çocuklarının kendilerine bağımlı gelişmesine neden olduğunu, bu kişilerin hayatlarında daha sonra farklı kişilere bağımlılık geliştirdiğini, bunun kişiyi hayatı boyunca olumsuz etkilediğini, kişi bağımlılığının engellenmesi için rehber program geliştirileceğini ifade etti.

Hünsen projelere Kasım’da başlamayı ve bir yıl içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.