11 Ekim 1975 yılında kuruldu, Ulusal Birlik Partisi.

Kurucusu ve ilk başkanı Kıbrıs Türk milli mücadele yıllarının “Toros”u Rauf Raif Denktaş.

Genel Başkanları Rauf Denktaş, Dr. Derviş Eroğlu ve son seçimler ile birlikte Ersin Tatar’ı Cumhurbaşkanlığına gönderme başarısı gösteren Ulusal Birlik Partisi, KKTC’nin çimentosu.

Kıbrıslı Türklerin 1878 yılından 1974 yılına kadar 96 yıl sürdürdükleri var olma mücadelesinin ruhunu ve karakterinin yaşadığı örgütlü en büyük siyasi parti.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Rumlar tarafından işgal edilmesinin ardından başlayan toplumlararası çatışmalarda mücadelesi ile Kıbrıs Türk’ünün bugünleri var eden “mücahit halkın” siyaseten mücadelesinin başladığı tek merkez yine Ulusal Birlik Partisi oldu.

Kıbrıs Türk Federe Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasının temel taşı olan milli kadroların çatısı olan Ulusal Birlik Partisi kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de milli irade temelinde ortaya koyduğu duruş ile hem seçimi kazanma başarısını ortaya koydu hem de dünyaya Kıbrıslı Türklerin artık anavatan Türkiye ile birlikte yürüyeceğinin mesajının verilmesinde önemli bir rol oynadı.

Ancak seçim başarısının ardından Kıbrıs Türk’ünün milli iradesinin merkezi Ulusal Birlik Partisi’nin yakın geleceği üzerinde kara bulutlar dolaşacağına dair şüpheler artmakta.

Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından UBP deyim yerindeyse cadı kazanı olmuş durumda.

UBP’li kabine üyeleri arasında genel başkan adaylığına soyunmayan neredeyse yok.

Sanki babalarından miras kalmış gibi bakıyor birçoğu, UBP genel başkanlık makamına ve Başbakanlık makamına oturma hırsları da akıl ve vicdanlarının önüne geçmiş durumda.

Ve UBP içerisinde genel başkanlık için ortaya çıkan aday bolluğu aslında UBP’nin geleceği için de tehlike çalarını şimdiden çalmakta.

Ancak ne duyan var ne de duymak isteyen var.

Sağır sultanı oynayan da çok, UBP’nin yara almadan varlığını sürdürmesi gerektiğini umursayan da yok.

Ve duymamakta ısrar edenleri elinde “yedi kocalı Hürmüz”e dönmekte TMT ruhunun kalesi olan UBP.

Yeni hükümet de kabine de bir koltuk kapma uğruna eldeki bir oyuncak haline de getirilmemeli UBP genel başkanlığı.

Ve UBP her ne kadar da birlik ve beraberlik mesajı verse de her kurultay ve de her hükümet kurulma sürecinde oynanan “çirkin oyunlar” ile birlik ve beraberliğinden kan kaybetmeye devam edecek.

TMT ruhunun ve Kıbrıs Türk’ünün özgürlük, milli irade ve bağımsızlığının yıkılmaz son kalesi olan UBP yara almaya devam edecek.

Olası genel seçimlerde böylesi bir dönemde UBP’nin sandıktan başarısız çıkma olasılığının sonuçlarını bir kez daha düşünmeli UBP Genel Başkanlığına aday olanlar.

Ve sadece siyasi rant ve hırs güdüsü ile aday olmakta ısrar edenlere de UBP kadrolarının gerekli dersi vermesi gerekli.

Farkında mısın ey her şeye rağmen aday olanlar?

UBP yıkılırsa ne olur?

UBP yıkılırsa bir toplum yok olur.

UBP yıkılırsa bir toplumun 142 yıldır bin bir bedel ödenerek sürdürdüğü var olma mücadelesi tarihe gömülür.

UBP yıkılırsa TMT ruhu ölür.

Ve TMT ruhu ölürse Anadolu da kaybeder anavatan da kaybeder.

Tarih sizi ya davaya zarar veren olarak yazacak ya da böylesi bir dönemde fedakarlık yaparak en az aday ile Kıbrıs Türk’ünün ve Kıbrıs’taki Türklüğün son kalesi UBP’yi kurultaya götürenler olarak bilecek.

Doğu Akdeniz ve anavatan Türkiye’nin etrafındaki ateş çemberini düşünmeden hareket etme lüksünüz yok.

Böylesi bir dönemde fedakarlık ve seferberlik esas olmalı.