Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ı, vefatının 10. yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; “Şu an benim savunduğum iki devletli politikayı Rauf Raif Denktaş, 1983 yılında öngördü. Biz sürdürdüğümüz bu siyasette; ölüm yatağında bağımsızlık, özgürlük ve hürriyetten bahseden Rauf Raif Denktaş'ın vasiyetini yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.


“RUM-YUNAN İKİLİSİ, AB İÇERİSİNDE ‘DOLAYLI ENOSİS’İ’ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYOR”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının eşitlik temelinde bir antlaşmayı istemediklerini, AB içerisinde Rum-Yunan ikilisinin “dolaylı Enosis’i” gerçekleştirmek için Türkiye’nin adadan çıkmasını isteyen bir zihniyette olduklarını kaydederek; “Biz buna karşı direniyoruz ve şu anda bir bakıma mevcut siyasette Rauf Raif Denktaş’ın vasiyetini yerine getiriyoruz” dedi. 
2004 yılında AB’nin Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri yerine getirmediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ile yaptığı toplantıda Kıbrıs meselesinde bu gerçeklere işaret etmesini memnuniyetle karşıladığını ve AB içerisinde yer alan Rum-Yunan ikilisinin veto ve engellemeleri nedeniyle Kıbrıs Türk halkına verilen sözlerin yerine getirilmediğini söyledi.


“EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ KABUL EDİLMEDEN RESMİ MÜZAKERE SÜRECİNE BAŞLAMAYACAĞIZ”
Rum tarafı ile diyalogdan kaçmadıklarını; suç ve suça ilişkin, çevre ve enerji gibi pek çok konunun tartışılacağı gayriresmî toplantılarda bir araya gelmeye her zaman hazır olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar; “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden resmi müzakere sürecine başlamayacağız” ifadelerini kullandı. 


“NE MUTLU BİZE Kİ ANAVATAN TÜRKİYE, DOĞU AKDENİZ’DEKİ GELİŞMELERE BAĞLI OLARAK İKİ DEVLETLİ SİYASETİN ARKASINDADIR”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkının geçmişten gelen ve 1960 antlaşmalarında kazandığı bir hak olduğunu kaydederek Kıbrıs meselesini, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte sürdürdüklerini belirtti ve “Ne mutlu bize ki Anavatan Türkiye, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bağlı olarak iki devletli siyasetin arkasındadır” şeklinde konuştu.
Rum tarafında ve Yunan adalarında silahlanmanın artmasına yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar şunları kaydetti:
“Kimse savaş istemez. Savaşta herkes kaybeder. Kıbrıs’ta çok savaşlar ve acılar gördük. 1974’ten önce hep Kıbrıslı Türkler ezildi. Her türlü zulüm ve işkenceye maruz kaldık. Ama 1974’te Rumlar da çok acı çekti. Ekonomileri zarar gördü. Onlar da göç etti. Dolayısıyla herkes Kıbrıs’ta barış içinde yaşamanın önemini bilmeli ve emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda yapılanlardan dolayı dolduruşa gelmemeli.”
Kıbrıs Türk halkının yüzde 99’unun, Türkiye’nin adadaki fiili ve etkin garantörlüğünü desteklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti: 
“Adadaki barış ve huzurumuzun teminatı, Türk askerinin buradaki caydırıcı gücüdür. Güçlü ve kabul görmüş bir KKTC; hem Kıbrıs Türk halkının barış ve huzuru için, hem de bugün 85 milyon nüfuslu Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği için de önemlidir”