Cumhurbaşkanlığındaki kabulde, Oramiral Özbal’a Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk eşlik etti. 
Oramiral Özbal, kabulde, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Cumhurbaşkanı Tatar’a iletilmek üzere gönderdiği mektubu Cumhurbaşkanı Tatar’a takdim etti. Cumhurbaşkanı Tatar da, Bakan Hulusi Akar’a iletmek üzere Özbal’a bir mektup verdi. 
Mektup teatisinin ardından karşılıklı olarak hediyeler takdim edildi. Ardından Cumhurbaşkanı Tatar ile Oramiral Özbal görüşme öncesine basına açıklama yaptı. 
Oramiral Özbal, konuşmasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 38’inci yıl dönümünü kutlamak üzere TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı vekaleten Cumhurbaşkanı Tatar’a ziyarette bulunduğunu belirterek, Akar’ın selam ve saygılarını iletti. 
Oramiral Özbal, Türk halkının; Kuzey Kıbrıs Türk halkının başlattığı mücadelede her zaman yanında olduğunu ve bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğini söyledi. 


“(DOĞU AKDENİZ’DE) HALEN BAZI GİRİŞİMLER VAR. BUNLARA KARŞI DA HER TÜRLÜ TEDBİRİMİZİ ALDIK. HER TÜRLÜ MÜCADELEYİ DE YAPMAYA HAZIRIZ”
Son dönemde özellikle Doğu Akdeniz’de meydana gelen “bir takım oldubittilere” ve “Rum tarafının girişimlerine hiçbir zaman müsaade etmediklerini ve etmeyeceklerini” vurgulayan Oramiral Özbal, şöyle konuştu:
“Hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bu denizlerde uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini her zaman, sonuna kadar koruyacağız. Bunun için mücadelemizi sürdürüyoruz. Burada muktediriz. Halen devam ediyor, bazı girişimler var... Bunlara karşı da her türlü tedbirimizi aldık. Her türlü mücadeleyi de yapmaya hazırız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Dediğim gibi, biz her zaman, Kuzey Kıbrıs Türk halkının her konuda, her zaman yanında olduk, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz.”
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı kararını verdi. Bundan sonra egemen, eşit, iki bağımsız devlet olarak yolunda yürümeye devam etmeye karar verdi” diyen Oramiral Özbal, “Bu kararının her zaman arkasındayız. Bunun da uluslararası ortamda gerçekleşmesi için, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayarak tüm devlet ekranı aynı düşüncede ve aynı doğrultuda faaliyetlerini ve girişimlerini sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.

TATAR: “KIBRIS’TA EGEMEN EŞİTLİĞE DAYALI, YAN YANA YAŞAYAN İKİ DEVLET TEMELİNDE ANLAŞMA OLMASI LAZIMDIR”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında, Kıbrıs Türk halkı adına, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a, Türk ordusuna ve Mehmetçiğe teşekkürlerini sundu.  
Kıbrıs Türk halkının, kendi bayrağı altında bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşacağı özlemi içerisinde 20 Temmuz’u azimle ve büyük bir özlem içerisinde beklediklerini ifade eden Tatar, şöyle konuştu:
“Hamdolsun 20 Temmuz’u gördük. Bizim kuşak, 20 Temmuz’un çocukları olarak bir yaşa geldik. Şimdi önemli olan; yeni nesilleri aynı heyecanla milli davamıza inandırabilmek, onların geleceği bakımından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliğinde ulusal varlığımızı sürdürmemizin, hem geçmişimize olan borcumuz hem de gelecek kuşaklara olan mükellefiyetimiz açısından ne kadar önemli olduğunu kamuoyu ile paylaşıp, bunları gerekçeleri ile anlatabilmek.” 


“EĞER EGEMENLİĞİNİZ YOKSA SİZİ YOK EDERLER, ALTINIZDAKİ TOPRAĞI DA ALIRLAR, HER TÜRLÜ VATAN SEVGİNİZİ VE VAROLUŞUNUZU DA SONA ERDİRİRLER”
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın “egemenlik esastır” sözünü anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti:
“Eğer egemenliğiniz yoksa, sizi yok ederler ve götürürler, altınızdaki toprağı da alırlar, her türlü vatan sevginizi ve varoluşunuzu da bir noktada sona erdirirler. Dolayısıyla, bizim şu anda yürütmekte olduğumuz siyaset; Kıbrıs’ta bir anlaşma olacak bu egemen eşitliğe, dayalı yan yana yaşayan iki devlet temelinde olması lazımdır. Aksi takdirde bizi, federasyon çatısı altında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ortadan kalkacak, şu anda Rum Cumhuriyeti haline dönüşmüş olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, bir anayasal değişiklikle, Kıbrıslı Türkler oraya bir yama olacak.”
Cumhurbaşkanı Tatar, dün, Rum basınında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bazı açıklamaları ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun verdiği cevaplara ilişkin bazı haberler yer aldığına işaret ederek, “Açık ve net diyorlar ki anlaşma imzalansaydı sıfır asker, sıfır garanti... O anlaşmayı bizim kabul etmemiz zaten mümkün değildi... O anlaşmanın imzalandığı gün, aynı anda Türkiye Cumhuriyeti de imza koyacaktı; ‘sıfır asker, sıfır garantörlük’. Yani garantörlük kalkacak ve askerini de çekecek, bunun taahhüdünü verecek… Böyle biri şeyi kabul etmemiz mümkün değildir” diye konuştu.