“EV KARANTİNASINI GÜNDEME ALDIK, DEĞERLENDİRİYORUZ”

UBP Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmek istediğini kaydederek, “Gerçekçi olmak, Kıbrıs'ın gerçeklerine göre hareket etmek lazım. yan yana yaşayan iki devlet olarak devam etmek zorundayız” dedi.

Tatar, dün gece Türkiye’de yayın yapan HALK TV’de katıldığı programda Kıbrıs konusu ve Doğu Akdeniz konularında değerlendirmelerde bulundu.

COVİD-19 ile ilgili de konuşan, yurt dışından ülkeye gelenlerin 7 gün karantinada kaldığını anımsatan Tatar, “Hükümetimiz bu konudaki sıkıntılar nedeniyle ev karantinasını gündeme aldı. Konuyu değerlendiriyoruz” dedi.

“DURUM KONTROL ALTINDA”

UBP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre,  Tatar, KKTC'nin koronavirüsle mücadelesi hakkında şunları söyledi:

"Mart ayında sınırları kapattık, uçuşları durdurduk. Mayıs ayına neredeyse sıfır vakayla girdik. Bunun ekonomik bedelleri oldu. 1 Temmuz itibariyle birlikte açılmaya başlayınca vakalar oldu. Lakin durum kontrol altında. Yeni önlemler aldık bu yüzden. Dışarıdan gelenlere 7 günlük karantina uyguluyoruz. Hükümetimiz bu konudaki sıkıntılar nedeniyle ev karantinasını gündeme aldı. Konuyu değerlendiriyoruz. Turizm ve üniversiteler ekonomimiz için çok çok önemli, başka önemli gelir kaynağımız yok. Turizm ve üniversiteler için ekonomideki tahribatı önlemek için 1 Temmuz’dan itibaren yurt dışına açıldık ama vakalar tüm dünya ile birlikte biz de de arttı. Öğrencileri üniversitelerimize getirmek durumundayız."

DOĞU AKDENİZ

Başbakan Tatar, Doğu Akdeniz meselesini şöyle değerlendirdi:

"KKTC, bu meselenin içindedir ama Rum tarafı bizi yok sayarak, tek taraflı anlaşmalar yaptı. Halbuki bizim de kurucu ortak olduğumuz ve Rumlar tarafından silah zoru ile atıldığımız Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre biz de eşit haklara sahibiz. Ama Türkiye'nin kararlılığı, beraber hareket ediyor olmamız bizleri şimdilerde ön plana çıkardı. Aslında Doğu Akdeniz'de KKTC'nin güçlenmesi hem bir gereksinim hem de bizler için ulusal bir onurdur. Yunanistan ve Güney Kıbrıs, büyük Yunanistan hayaline sahip. Rumlar adanın tamamını bizden almak istiyor.  Bu denizleri tamamen kendilerinin sanıyorlar. Türkiye'nin Libya anlaşmasıyla, KKTC'nin hamleleriyle bu hayalleri bozulmuştur."

KIBRIS KONUSU

Tatar, Kıbrıs konusunda da şu açıklamalarda bulundu:

"Biz her müzakereye Türk tarafı olarak katıldık. Rumlar hep kendi başlarına hareket ettiler, bizimle anlaşmaya yanaşmadılar, hala yanaşmıyorlar. Görüşmelere karşı değiliz ama artık zaman kaybetmek istemiyoruz. Mademki gerçekler temelinde bir federasyon istemiyorlar, dünya bizlere bundan sonra yan yana yaşayan iki egemen devlet olma olanağını vermelidir. Sadece federasyon çözümdür de diğer modeller çözüm olamaz diye bir anlayış yanlıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı'nın planları, girişimleri, politikaları iflas etmiştir. Beş yıl önce 3 ay içinde Kıbrıs meselesini federal bir anlaşma ile çözebileceğini söylüyordu. Verdiği tüm tavizlere rağmen Rumlarla anlaşma imzalayamadı. Gerçekçi olmak, Kıbrıs'ın gerçeklerine göre hareket etmek lazım. Kıbrıs Türk halkı kendi kendini yönetmek istiyor. Dolayısıyla yan yana yaşayan iki devlet olarak devam etmek zorundayız. Bu konfederasyon olabilir. Ayrıca, Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlük haklarından da taviz vermeyiz." diye konuştu.

MARAŞ

Kıbrıs sorununun önemli başlıklarından biri olan Maraş’ın açılması gerektiğini söylenen Tatar, şöyle devam etti:

"Maraş, 1571'den sonra vakıflara ait. İngiliz yönetiminde peşkeş çekilmiş. 46 yıldır görüşme süreçlerinden bir sonuç çıkmadı. Kapalı Maraş bölgesi Gazimağusa'nın içinde bir bölge. Buranın açılması ekonomik açıdan önemli. Doğu Akdeniz'de de elimizi güçlendirecek. Türkiye ile de bu konuda görüş birliğimiz var. Biz oradaki eski mal sahiplerine de mallarını iade edeceğiz. Bu konuda da bize 300'ün üzerinde talep var.” 

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Başbakan Tatar, “anketler önde görüldüğünün belirtilmesi” ve değerlendirmesinin sorulması üzerine  seçimle ilgili anketleri de değerlendirdi.

Tatar, “Halkımız destek verecek ve inşallah kazanacağım. Konjonktür bunu gösteriyor. Halkım için, yeni ve parlak bir geleceğe sahip olmamız için çok çalışacağım. Herkes beni biliyor, tanıyor “ dedi.