Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Devlette 'hizmet alımı' yöntemi ile çalışan işçiler var.

Devlet kurumlarında çalışıyorlar ama taşeron bir firma aracılığıyla.

Kadrolu olarak çalışan kamu personeli gibi hatta daha fazla çalışıyorlar ama asgari ücret alıyorlar.

Şimdi o asgari ücreti de alamıyorlar...

Aylardır sosyal sigorta yatırımları da yapılmıyor.

Aç susuz çalışıyorlar.

Devlet patronlarını ödemiyor ve patronlar da bunu işçinin sırtına yüklemek zorunda kalıyor.

Devlet görevini yapamayınca çark dönmüyor.

Hem patron zarar ediyor hem de işçi parasız kalıyor.

Bu işçiler alın teriyle çalışan insanlar...

Onların kira borçları var, faturaları var, benzin masrafları var, okuyan çocukları var...

Karı koca taşeron firmada çalışanlar var...

Var da var...

Sessiz sedasız bir dram yaşanıyor ve kimsenin umurunda değil.

Şimdi dört gözle devlet ile bu firmalar arasındaki alacak verecek meselesinin çözülmesini bekliyorlar.

Maaş almak ve evlerine ekmek götürmek istiyorlar.

Başbakan Faiz Sucuoğlu'nun bu konuya el atmasını ve derhal bir açıklama yapmasını bekliyorlar.

Bakanlık kavgaları devam ediyor...

Asgari ücretli taşeron işçiler maaşını alamazken diğer bir yanda da yeni kurulacak hükümet için 'bakan olma kavgası' tüm hızıyla devam ediyor.

UBP'de yeni vekiller vatandaşın yeni yüz görmek istediklerini söyleyip bakanlık istiyor.

Eskiler de tecrübe deyip bakanlık istiyor

İki taraftan da söz aldıklarını iddia eden bakan adayları var.

Ülkenin en gözde işi siyasete girip bakan olmak.

Teknoloji devi Apple'a CEO olmaktan daha kıymetli ne var bu ülkede deseniz, bakan olmak var diyebiliriz.

O derece büyük bir nimet...

Her vekil bakan olmayı kendine farz görüyor.

Asıl amaç memlekete hizmetse eğer bunun yolu sadece bakanlıktan mı geçiyor.

İnanın asgari ücretli ve maaşını alamayan bir işçinin bu ülkeye verdiği hizmet 'sözümüz meclisten dışarı' bir çok bakandan gözümüzde daha makbuldür, daha değerlidir.

Ülkeye hizmetin yolunun sadece bakan olmaktan geçtiğini düşünüyorsanız sizlerin hakkınızda ne düşünüldüğünü de tahmin edersiniz...

İş o hale gelmiş ki bakanlık kavgaları yüzünden hükümet kurulamıyor.

Bizim partiden bir vekil mi iki vekil mi olacak!

Kimler bakan olacak...

Onu bakan yaparsak diğerini kızdıracağız.

27 sayısıyla kurulacak hükümet tehlikeli...

Niye?

E bakan olamayan vekil küserse nisap bile sağlayamayız da ondan...

Yahu bu ülkede bakanlar ne zaman liyakat ile seçilecek.

Bu isim ekonomi uzmanı o yüzden maliye bakanı oldu veya iki turizmci vekil var hangisi daha başarılı olur gibi bir tartışma yapacağız biz...

Doktor vekiller arasında sağlık bakanlığı için en iyisini en başarılısını ne zaman bakanlık konusunda yarıştıracağız.

Varsa yoksa ince hesaplar...

Ziraatçı sağlık bakanı olabilir, esnaf ekonomi bakanı, öğretmen içişleri...

Tek kriter siyasi dengeler gerisi hikaye...

DP ve HP ikiden aşağı düşmeyiz...

Şimdi Demokrat Parti ve Halkın Partisi iki bakanlık istiyor.

Sıkı pazarlık yapıyorlar ve Sucuoğlu'nu sıkıştırmaya çalışıyorlar.

İki bakanlık koltuğu isteyen HP daha dün UBP'yi yerden yere vuran hatta bu yüzden zamanında hükümet bozan partiydi.

Şuan vahiy geldi Özersay'a ve UBP ile çok başarılı olacağını düşünüyor ki tek bakanlık yetmiyor kendilerine.

YDP ile ortaklık şimdi masada olabilir...

Niye seçime gittik, ne değişti anlayan varsa biri bize de anlatsın lütfen...

Elektrik en az yüzde 50 zamlanacak

Hayat o kadar pahalılaştı ki..

Para o kadar değerini kaybetti ki..

Market gittiğimizde gözlerimize inanamıyoruz.

Birkaç parçalık alışveriş bile 500 Liraları aşıyor...

Akaryakıt fiyatları cep yakıyor.

Otomobil fiyatları bile tarihi zirvede...

En kötü en az 20 yaşında arabalar bile çok pahalı artık.

Konut almak ise orta gelirli için bile hayal gibi görünüyor.

Ve şimdi elektrik fiyatlarına yapılacak zam korkulu rüyamız oldu.

En az yüzde 50 zam bekleniyor.

Bu ülkenin insanı bu zamları kaldıramaz.

Evet maaşlar arttı ama olacak gibi değil.

Zamlar maaşları çoktan yuttu.

Elektrik zammı öncesi özelleştirme ve kabloyla elektrik konusunda somut adımlar atılması gerekiyor.

Neyi bekliyoruz?

Kimsenin sabrı kalmadı battık batıyoruz....

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Haziran ayında yapılacak olan yerel seçimlerde Lefkoşa adaylığı için iş dünyasından ünlü bir isim ile anlaşıp el sıkıştığınızı duyduk. Hayırlı uğurlu olsun, söz verdiğimiz için şimdilik ismi deşifre etmiyoruz. Bakalım ne kadar sözümüzde duracağız onu da bilmiyoruz…

Sayın Ersin TATAR, Başbakan CTP ile koalisyon kurmak için büyük çaba sarf ederken sizin CTP’siz bir hükümet isteminiz gözlerden kaçmıyor. Ankara’dan öyle bir mesaj mı aldınız yoksa gönlünüzden geçenleri mi söylüyorsunuz çok da anlayamadık!

Sayın İsmail ARTER, yakın çevreniz her hangi bir partiden değil de tam bağımsız olarak belediye başkanı adayı olmanızı içeren mesajlar göndermeye başladı. Bu arada 2 küçük parti de size destek vermeye hazırlanıyormuş artık son karar sizin olacak demektir…

Sayın Ali PİLLİ, yeni hükümet döneminde çok büyük ihtimalle Sağlık Bakanı yine siz olacaksınız. En azından bu dönem sağlıkta otorite boşluklarını gidermek için daha radikal kararlar alın ki sizin iyi niyetinizi kötüye kullanan olmasın…

Sayın Resmiye CANALTAY, Sadrazam köye hiç gittiniz mi bilemeyiz ama yollar köstebek yuvasından çok daha beter durumda. Bu arada aynı bakanlıkta kalırsanız özellikle Alsancak bölgesinde yollarda bulunan hiçbir tabela okunmuyor bundan da en fazla turistler olumsuz etkileniyor…

Sayın Filiz BESİM, siz her ne kadar halk CTP’ye görev verdi diye açıklama yapsanız da aksine belki de haklı olarak iktidarda bulunmak istemiyor. Kim bilir belki de bir taşla birkaç kuş vurma niyetleri vardır biraz sabretmek gerekiyor değil mi?

Sayın Kutlay ERK, son dönem yine televizyon kanallarında fazlasıyla boy göstermeniz dikkatlerden kaçmıyor. Bunun yerel seçimler ile bağlantılı olabileceği yorumları yapılmaya başlandı, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Maşallah CİHANGİR, seçimlerde kaybetmenize rağmen İskele’den kalkıp ada genelinde DP’nin tüm örgütlerine ziyaretlerde bulunmanız parti camiasında memnuiyetle karşılanıyor. Gelecek için umut vadeden bir siyasetçisiniz sonuna kadar bırakmayın deriz…

Sayın Reyhane SALEH, dün doğum gününüzü Lefkoşa’da beş yıldızlı otelde siyasiler ile birlikte kutlamanız dikkatlerden kaçmamış. Bu arada ülkeye işçi getirmekte sizden daha hızlısı olmadığı söyleniyor, umarız onların sosyal haklarıyla da ilgileniyorsunuzdur…

Sayın Erçin TEKAKPINAR, yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte sizin müsteşarlık işine de sekin gözüyle bakılıyor. Ancak bu kez eski bakanlık değil çok daha yüksek makamda olacağınız tahmin ediliyor. Yakışır doğrusu hayırlara vesile olsun…