TAŞÇIOĞLU: “ÜLKENİN NÜFUSUNU BİLMEDEN SAĞLIKTA PLAN, PROGRAM REORGANİZASYON GİBİ İŞLERİ NASIL YAPACAĞIZ?”

ÖZANT: “KAMUDA 20 CİVARINDA DİŞ HEKİMİ ÇALIŞIYOR. BU SAYIYLA YETERLİ DİŞ SAĞLIĞI HİZMETİ VERİLEMEZ…”

ÖZEN: “25 İŞ YERİ HEKİMİ SERTİFİKALANDIRILDI ANCAK YASAL ZEMİNE GEÇİLEMEDİ…YETKİLİLERDEN DESTEK BEKLİYORUZ”

ZEKİ: “TRAVMAYA UĞRAMIŞ BİRÇOK ÇOCUĞU BARINDIRACAK YERİMİZ YOK. BU ÇOCUKLARA ACİL MÜDAHALE KONUSUNDA CİDDİ EKSİKLİKLER VAR”

 Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu, ülkedeki nüfusu bilmeden sağlığın plan, program ve yeniden organizasyonunun yapılamayacağını kaydederken, Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Ahmet Özant kamuda 20 civarında diş hekimi çalıştığını, bu sayıyla yeterli diş sağlığı hizmeti verilemeyeceğini kaydetti.

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle bugün Kıbrıs Türk Tabipler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısında, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Kenan Arifoğlu’nun yanı sıra, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Dr. Mustafa Taşçıoğlu ile Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Ahmet Özant da konuşarak, sağlıktaki sorunlara dikkat çekti.

TAŞÇIOĞLU: “ÜLKENİN NÜFUSUNU BİLMEDEN SAĞLIKTA PLAN NASIL YAPACAĞIZ?”

Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı Taşçıoğlu, geçen yıl tıp töreninde yaptığı konuşmaya işaret ederek, “47/2010 sayılı yasaya tabi hekimlerin maaşlarındaki nispi iyileştirme haricinde saptanan aksaklıkların hiç biri giderilemedi. Sağlık sisteminin ülkenin halini yansıttığı su götürmez bir gerçektir. Plansızlık ve programsızlık devam ediyor” dedi.

 “Ülkenin nüfusunu bilmeden sağlıkta plan, program reorganizasyon gibi işleri nasıl yapacağız?” diye soran Mustafa Taşçıoğlu, şunları kaydetti:

“Acil servislerdeki yığılma ve sıkıntılar her zaman gündemi meşgul ederken, çözüm önerisi olarak üçüncü basamak sağlık hizmeti veren Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde öğleden sonra poliklinik yapılması çözüm olarak planlanmaktadır. Acil servislerdeki yığılmanın esas nedeni özel sektörde çalışan, çoğunluğu Türkiye kökenli olan işçilerin, kayıtsız, güvencesiz, sigortasız ve sendikasız olarak çalışmaları ve çalışırken kendileri veya yakınlarının yaşadıkları sağlık sorunları için mesai saatlerinde sağlık servislerine ulaşma şansı bulamamalarıdır. Bundan ötürü bu kişiler sağlık sorunlarının çözümü için mesailerinin bitiminde acil servislere başvurmaktadırlar.”

Geçtiğimiz yıl Sağlık Bakanlığı’ndan Kamu Sağlık Çalışanları Yasası uyarınca hekimlere kongre eğitim fonu ve veya ödeneği oluşturulmasını talep ettiklerini anımsatan Mustafa Taşçıoğlu, “Halen cevap alabilmiş değiliz. İnternet bazlı bilgi erişim sistemlerinin  hekimlerin kullanımına sunulması için yoğun çaba harcadık. Maalesef Sağlık Bakanlığı’ndan bu konuda da umulan yanıt alınamadı” dedi.

Yeni hükümetten ve Sağlık Bakanından da aynı taleplerde bulunduklarını ve bunların takipçisi olacaklarını söyleyen Mustafa Taşçıoğlu, 2013’ten beri Meclis komitesinde bekleyen Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) yasa önerisine değindi.

Taşçıoğlu, “Bu önerinin yasalaşabilmesi için gerekli girişimlerimize devam etmekteyiz.  Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin tam zamanlı eğitim araştırma hastanesi yapılmasının planlandığı bir ortamda ne alt yapıya, ne teknik teçhizat yatırımına, ne de insan kaynaklarına yatırım yapılamamış durumdadır” dedi.

Kendi uzmanlık alanının pediatri olduğunu da anımsatan ve bu alandan bilgi veren Mustafa Taşçıoğlu, “Pediatrik onkoloji ve pediatrik hematoloji  uzmanları birer tanedir. Oysa en az üç olması arzulanmaktadır. Kamu hizmetinde Pediatrik Nöroloji, Pediatrik Nefroloji, Pediatrik Enfeksiyon Hastalıkları, Pediatrik Yoğun bakım, Pediatrik Endokrin, Pediatrik Kardiyoloji uzmanlık alanlarında hiç bir uzman yoktur. Bu konuda ihtiyaç duyulan uzmanlık alanlarında uzman eğitimi için girişim de yapılmamıştır” şeklinde konuştu.

Taşçıoğlu, “Reçeteler tüzüğü, sınav tüzüğü, teşkilat yasalarının güncellenmesinde yaşanan gecikmeler  sağlık hizmeti sunumunu zorlaştırmakta, meslek örgütlerinin gerekli faaliyet ve denetimleri yaparken etkisiz kalmalarına neden olmaktadır” açıklamasında da bulundu.

ÖZANT: “BU KISA SÜREDE HÜKÜMETE VEYA SAĞLIK BAKANINA ELEŞTİRİ GETİRMEYECEĞİZ…”

Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası Başkanı Dr. Dt. Ahmet Özant, Sağlık Bakanı Filiz Besim’in meslek örgütlerinin her kademesinde görev yaptığını ve sorunları bildiğini belirterek, “Bazı olumlu adımların atıldığını görüyor, kendisine güveniyor, güzel şeyler yapacağını ümit ediyoruz” dedi.

Bu kısa sürede hükümete veya Sağlık Bakanına eleştiri getirmeyeceklerini de belirten Ahmet Özant,“Ancak her alanda var olan sorunlarımızın görmezden gelinmesine ya da geçici çözümlerle veya yüzeysel bir takım şeylerle günü kurtaracak veya popülist yaklaşımlarla veya sudan bahanelerle geciktirilmesine göz yumamayız. Zaten ülke olarak buna sabrımız kalmadı” dedi.

Hükümetten beklentilerin yüksek olduğunu belirten,  “Verilen sözlerin yerine getirilmesi ve devlete olan güvenin yeniden kazanılması sağlanmalıdır” diyen söyleyen Ahmet Özant, Sağlık Bakanı Besim’i de ziyaret ettiklerini, çözüm isteklerini dile getirdiklerini belirtti.

Özant, “Hükümetin sağlık politikaları içinde diş sağlığı ile ilgili politikası nedir, bunu ileriki günlerde net olarak görmek istiyoruz” diyerek, şunları ekledi:

“Ağız diş sağlığı problemlerinin açığa çıkmadan önce koruyucu önlemlerle engellenmeleri, hastalıklar açığa çıktığında ise hızlıca tedavi edilmeleri gerekir. Bu her hastalık için geçerlidir. Tedavideki gecikme genel sağlığı bozarken ayrıca sağlığa ayrılan bütçenin de katlanarak artmasına neden olmaktadır.

Tüm hekimlerin, katılımını sağlayarak, koruyucu diş hekimliği hizmetlerinin halka yaygın şekilde ulaşmasını sağlayacak sağlık politikalarıyla, toplum ağız diş sağlığı verilerimizi daha yüksek seviyelere ulaştırmalıyız.”

Özel sektörde çalışan hekimlerin sayısının devlette çalışanlardan kat kat fazla olduğunu da belirten Özant, “Yaklaşık 200 diş hekimimiz vardır. Bugün kamuda 20 civarında diş hekimi görev yapıyor. Bir kısmı kadrosuzdur. 20 küsur diş hekimi ile nasıl koruyucu diş hekimliği hizmeti verecekseniz? Nasıl yeterli diş sağlığı tedavisi uygulayabileceksiniz?” diye sordu

“Devlet ve özel sektör işbirliği ile kamudaki yükü hafifletmelidir” diyen Özant, büyük paralarla açılan özel sağlık merkezlerinin sisteme entegre edilmesi, devletin sağlığa yatırım yapma ihtiyacının azaltılması gerektiğini söyledi.

“Sağlık hizmetlerini bu şekilde ülke genelinde yayarak insanlarımızın kendi bölgelerinde bu hizmetleri en kolay bir şekilde almalarını sağlamayız” diyen Ahmet Özant, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Meslek Örgütleri olarak bizler var olan sorunların çözümü ve sağlık hizmetlerinin daha iyi seviyelere getirilmesi için elimizden geleni yapmaya hazırız. Umarım bu hükümet döneminde sorunların çözümü için yan yana omuz omuza çalışır, karşı karşıya gelmeyiz. Bu ülkede artık kanunsuzluklara yolsuzluklara son verilmeli hukuk devleti olma yolunda hızla çalışmalıyız, torpile kayırmacılığa son verip şeffaflığa ve hakkaniyete dönmeliyiz, her alanda yaşanan yozlaşmaya son verilmeli, hesap sorulabilmeli, hesap verilebilmelidir. Yeniden, devleti yönetenler ve bizler, çoğunlukla göz ardı ettiğimiz değerlerimize dönmeli, erdemli ve ahlakı tam bir toplum olmalıyız.”

YÖNETİM KURULU ÜYELERİ DE SÖZ ALDI

Öte yandan, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Sonuç Büyük de toplantıda söz aldı.

Yönetim kurulu üyelerinden Dr. Minel Özen, Doç. Dr. Düriye Deren Oygar ve Dr. Ayşe Zeki de kısa birer konuşma yaptı.

BÜYÜK: “MESLEKSEL VE ÇEVRESEL HASTALIKLAR PANELİ YARIN”

Sonuç Büyük, yarın saat 14. 00’te Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği konferans salonunda düzenlenecek “Mesleksel ve Çevresel Hastalıklar Paneline” işaret ederek, halkı panele davet etti.

ÖZEN

Minel Özen, ise iş yerlerinde hekimler olması gerektiğini söyledi. Özen bunun için hazırladıkları tüzüğü anlatarak,  25 iş yeri hekiminin Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği tarafından sertifikalandırıldığını ancak yasal zemine henüz geçilemediğini söyledi.

Özen, yetkililerden bu konuda destek beklediklerini kaydetti.

OYGAR

Düriye Deren Oygar ise, verimli bir dönem olmasını dileyerek, hekimlerin Tıp Haftası’nı kutladı.

ZEKİ

Ayşe Zeki ise, insan hakları ve çocuk hakları sözleşmesini imzalayan bir ülke olunmasına rağmen bu alanda ciddi eksiklikler olduğunu kaydetti. Zeki, çocuk istismarı ve ihmaliyle ilgili yapılandırılmış bir sistem olmadığını kaydetti.

Ayşe Zeki, “Travmaya uğramış birçok çocuğu barındıracak yerimiz yok. Bu çocuklara acil müdahale konusunda ciddi eksiklikler var. Polis, hekim, adli tabip ve hakim tarafından sorgulandığı sırada çocukların ikincil travmaları artıyor” dedi.

Çocuk psikiyatrisi alanında yatılı bir servis olmadığını da kaydeden Zeki, “Yapılandırmış bir ruh sağlığı politikamız yok. Ruh Sağlığı Yasası eski. Yenilenmesi gerek” açıklamalarında bulundu.

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin alt yapısı ile ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu da kaydeden Ayşe Zeki, “Özellikle erişkin psikiyatri hekim sayısı az. Bu da ruh sağlığı alanında ciddi eksiklik” dedi.