Tapu harçları % 1

Yeniden yapılanma faaliyetlerini Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği ve Kıbrıs Türk Otelciler Birliği’nin katılımı ile sürdüren Ekonomik Örgütler Platformu, döviz kurlarının yükselişinin yarattığı ekonomik zorluklarla ilgili görüş ve önerilerini hükümetle paylaştı.

  • Piyasa hareketliliğini sağlamak bakımından vergi ve harçlarda indirime gidilmelidir. Tapu harçları hemen   % 1 olarak yeniden düzenlenmelidir.
  • Halkın moralini yükseltmek ve harcanabilir gelirine katkıda bulunmak amacıyla KDV oranlarında da indirime gidilmelidir.
  • Elektrik ve akaryakıt üzerindeki KDV dahil vergi yüklerini azaltmak üzerinde özellikle durulmalıdır.
  • Belirli bir geçiş dönemi uygulamasına gidilerek, bu dönemde stopaj vergisi üst limiti % 2 olarak belirlenmeli ve devamında tamamen kaldırılmalıdır.
  • Barınma ihtiyacını gidermek amacıyla konut almak isteyen yurttaşlara ilk konut için faiz desteği verilmelidir.
  • Devlet, tüm vergi, resim ve harçlarını, hemen TL olarak yeniden düzenlemeli ve ilan etmelidir.
  • İşletmelerin devletten olan kesinleşmiş alacaklarının diğer kamu alacaklarına mahsup edilebilmesi sağlanmalıdır.
  • Özellikle esnaf ve zanaatkarların BASİT VERGİ yöntemi ile vergilendirilmesi yaygınlaştırılmalıdır.
  • Üniversitelerimizde eğitim gören KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının harçları TL olarak belirlenmelidir.

Döviz kurlarının yükselişine karşı alınabilecek önemlerle ilgili çalışmalar yapan ve uzman desteğine de başvuran Ekonomik Örgütler Platformu tarafından hazırlanan görüşler, Başbakan Tufan Erhürman ve çalışma arkadaşları ile paylaşıldı.

Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında değer kaybının sürekli hale gelmesi ve buna karşılık tüketicilerin alım gücünü koruyacak önlemlerin yetersiz kalması, KKTC piyasasında DURGUNLUK tehlikesini gündeme getirmiştir.

Hükümetimiz, döviz kurlarını kontrol edemeyeceğine göre, KKTC piyasasının bu krizden en az düzeyde etkilenmesi için ellindeki tüm olanaklar ile mücadele etmelidir. Esasen, alım gücünün korunması da piyasa faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması ile mümkün olacaktır. Bu faaliyetler, kamu gelirlerinin devamlılığının sağlanması için de esastır.

Devletin kendi gelirlerinin bir miktarından bir süre için feragat etmesi, bu gelirlerin piyasa faaliyetlerinin sürdürülmesi için ek kaynak oluşturmasına, bazı hallerde ise birikimlerin yeni faaliyetler için piyasaya çıkmasına neden olabilecektir.

Devletin, durgunluk tehlikesine karşı alabileceği bir diğer önlem ise, kamusal yatırımları artırmak ve dış kaynaklı ekonomik faaliyetleri alabildiğine kolaylaştırmaktır.

Kamusal yatırımlar için gerekli olan kaynak özellikle Türkiye’den sağlanabileceğine göre, hükümetimiz Türkiye ile ilişkilerine hassasiyet göstermelidir. Türkiye ile imzalanan 2018 yılına ait protokolün en erken zamanda kaynak akışına imkan verecek şekilde uygulanması için gerekli girişimler yapılmalıdır.

Döviz kurlarının yarattığı olumsuz etkileri gidermek için gerekli ek kaynakların da Türkiye’den sağlanabileceği dikkate alındığı zaman, kriz ile mücadele ederken Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye önem vermenin ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkmaktadır.  

Krize karşı alınabilecek önlemler konusundaki somut önerilerimiz ise şöyledir:

Devlet, tüm vergi, resim ve harçlarını, hemen TL olarak yeniden düzenlemeli ve ilan etmelidir. Devlet, hiçbir alacağını döviz kurlarına bağlı olarak düzenlemeli; gerekli düzenlemeler zaman içinde devlet gelirlerinin ve piyasanın ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.

Liman girişlerinde vergi düzenlemelerine tabi olacak mal bedellerinin hesaplanmasında kullanılan döviz kurları bir süre için sabitlenmelidir.

Piyasa hareketliliğini sağlamak bakımından vergi ve harçlarda indirime gidilmelidir. Tapu harçları hemen   % 1 olarak yeniden düzenlenmelidir. Halkın moralini yükseltmek ve harcanabilir gelirine katkıda bulunmak amacıyla KDV oranlarında da indirime gidilmelidir. Elektrik ve akaryakıt üzerindeki KDV dahil vergi yüklerini azaltmak üzerinde özellikle durulmalıdır. Belirli bir geçiş dönemi uygulamasına gidilerek, bu dönemde stopaj vergisi üst limiti % 2 olarak belirlenmeli ve devamında tamamen kaldırılmalıdır.

Barınma ihtiyacını gidermek amacıyla konut almak isteyen yurttaşlara ilk konut için faiz desteği verilmelidir.

Devlete olan borçların tahsilini kolaylaştırmak amacıyla yapılmış olan iş yapabilirliği olumsuz etkileyen kısıtlamalar (sigorta borcu olana çalışma izni verilmemesi gibi) en azından bir yıl süreyle askıya alınmalıdır.

İşletmelerin devletten olan kesinleşmiş alacaklarının diğer kamu alacaklarına mahsup edilebilmesi sağlanmalıdır.

Özellikle esnaf ve zanaatkarların BASİT VERGİ yöntemi ile vergilendirilmesi yaygınlaştırılmalıdır.

Yurtdışından taze kaynak girişini sağlamak bakımından, yabancıların konut alım süreçleri kolaylaştırılmalıdır. Bu bağlamda KKTC yurttaşlığı yasal bir düzenleme çerçevesinde bir araç olarak kullanılmalıdır.

Üniversitelerimizde eğitim gören KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının harçları TL olarak belirlenmelidir.

Yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin yurda dönüşlerini veya Kuzey Kıbrıs’ta yatırım yapmalarını kolaylaştıracak önlemler alınmalı; bu bağlamda bu kişileri askerlik ile ilişkileri tamamen kesilmelidir.

Kamu çalışanlarının alım güçlerini korumak için eşel-mobil sistemi talep edildiği şekilde iki aylık süreler için uygulanmalıdır.

Kalkınma Bankası kaynaklarının proje bazlı krediler olarak kullanılmasına hız verilmelidir.