Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Çok değil 10 gün kadar önce eşi hamile olan bir okurumuz aramıştı telefonda…

Şikayet konusu Devlet Hastanesinde kadın doğumcuydu!

Eşini götürmüş, ne hekim ne hemşire yüzüne bile bakmamış…

Çok yoğunuz diye de sitem etmiş!

Ancak gerekirse kendi özel kliniğine gelip daha detaylı bir muayene olabileceğini ifade etmiş…

Adam da kaderine razı olmuş, tamam diye kabul etmiş!

Eşini alıp yine ayın hekimin bu kez kendi kliniğine gitmiş…

Girişte de peşin 500 TL’yi ödemiş!

Ne tesadüf, hastanedeki hemşire de aynı zamanda bu hekimin özel kliniğinde çalışıyormuş…

Adam aynen durumu şöyle özetledi;

Aman ne ilgi ne ilgi!

Neredeyse kırmızı halı serecek kadar kendisine saygı göstermişler…

Bayılmış bu ilgiye doğrusu zaten kim olsa bayılır keyfine diyecek olmaz!

Başka bir kardeşimiz de birkaç gün önce yanımıza geldi…

Şikayet aynı!

Devlet hastanesinde hamile eşini sağlıklı bir şekilde muayene ettirememek…

Talep aynı talep!

Gel bizim kliniğe sana adam gibi bakalım…

Bu kez sadece bir devlet hekimi!

Nedense yine bir devlet hemşiresini yanında istihdam etmemiş…

Ancak onun girişte özel sekreteri var!

Görevli kadın daha buyur etmeden söze girmiş;

450 TL’yi rica edeyim lütfen…

Anlayacağınız para peşin kırmızı meşin!

Önce muayene sonra para değil, önce para sonra muayene…

Parasızlıktan değil ama açgözlülükleri nedeniyle almış kadını koluna oradan ayrılmış!

Bu konuda devlette hizmet neredeyse sıfır ama özelde değil…

Önünde eğilenler var ancak parayı peşin almadan muayene etmeyenler de var!

Sağlıkta sistem, sistemsiz olmuş ya…

Aynen öyle bir şey!

Gelelim asıl meseleye…

Tıp-İş’in başlattığı eyleme!

Sağlık Bakanı Altuğra şimdi hastanede yeni bir düzenlemeye gidiyor ya…

Kadın doğumcular ve çocuk doktorları bundan böyle Acil Durum Hastanesinde görev yapacaklar!

Gerekçe bu hizmetlerin daha çağdaş şartlarda verilmesi…

Bize göre doğru ve yerinde bir karardır bu!

Çocuk hastalıkları ile kadın hastalıklarının aynı binada olması kadar daha akıllıca bir karar olamaz…

Bu binada tam teşekküllü ve birbiriyle ilişikli olduğu için aynı çatı altında hizmet verecek!

İşte bazı doktorlar sağlıkta artık iyi şeyler de olacağı için çok da mutlu değiller…

Burada zor, gel klinikte devri en aza inecek!

Devlet hastanelerine gelenleri kendi özel kliniklerine çekemeyecekler…

Yeteri kadar para kazanamayacaklar!

Yani neymiş, bir çok hekim eylem ve grev kararı alırken hastaları filan düşünmüyor…

Karar tamamen duygusal!

Toplumsal değil bireysel menfaatlerden başka bir şey değil…

Bakan Altuğra bu konuda kesinlikle boyun eğmemeli ve kararından dönmemelidir!

Artık bu ülkede iyi şeylerin de yapıldığını görmek istiyoruz…

Millet domates uzmanı kesildi!

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam eyle bir iddia ortaya attı ki ortalık toz duman oldu!

Son güllerde dillere destan olan domates konusu…

Uluçay, ithal edilen domatesin KKTC’ye maliyetinin 3.5 TL olduğunu söyleyerek bu konudaki bilgisizliğine de ortaya koymuş oldu!

Belli ki Türkiye fiyatlarını araştırma gereği de duymamış…

Tarım dairesi bu konuda dersini çalışmış ve anında fiyatları araştırmış!

Türkiye’de bir halde toptan satılan domatesin fiyatları aşağıdaki gibi aslında…

Burada 32 TL’ye satılan en kaliteli domatesin maliyet fiyatı 3.5 TL değil 17 TL…

32 TL’ye satılan domates yine pahalı ama niye!

Çünkü ithal edilen domatesler önce çarşıya verilmiyor…

Öncelik devamlı müşteriler olan tabi ki oteller!

Sonra da yine devamlı müşteri olan restoranlar…

Onlardan kalırsa ancak çarşı ve manavlara veriliyor o da az olduğu fiyat haliyle uçuyor!

Bunun gerekçesi de kesinlikle denetimsizlik!

Fiyat belirleme konusunda vicdan filan kimsede kalmamış…

Vurun abalıya, altta kalanın canı çıksın meselesi!

Bu arada bir bilgi daha;

Türkiye’den haftada 100 ton domates geliyor ama yeterli değil…

Önümüzdeki naftadan itibaren öğrencilerin de gelecek olmasıyla ihtiyaç rakamı 500 tona çıkacak, işte asıl sorun o zaman başlayacak!

Son bir konu;

Güney Kıbrıs’a hem de kaçak yollardan domates satarların da peşine düşün deriz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Erhan ARIKLI, hükümetten çekilme ihtimaliniz olduğunu belirten açıklamayı, Maraş’ta yapılan istihdamlardan partinize düşmediği için yaptığınız konuşulmaya başlandı. Demek ki biraz daha uyanık olacaksınız, diğer iki ortak fırsatları iyi değerlendirirken sizin eliniz armut mu topluyordu!

Sayın Aykut HOCANIN, diploması sahte çıkan eski YÖDAK üyesi konusunda bugünlerde bir karar alacağınız ve kamuoyuyla paylaşacağınızı duyduk. Artık bu konunun araştırma ve soruşturması çoktan geçmiştir, alınması gereken karar da zaten bellidir değil mi, çok fazla uzatmaya hiç gerek yok…

Sayın Erkut ULUÇAM, Ziraat Mühendisleri Odası olarak domates fiyatları konusunda talihsiz bir açıklama yaparak resmen karaya oturdunuz. Hem üreticiyi hem de ithalatçıları fena halde üzdünüz bugün yarın kapınıza kara çelenk koymaya geleceklerini duyduk, şimdiden hazırlıklı olun!

Sayın Zorlu TÖRE, geçtiğimiz hafta Merkezi Cezaevine yaptığınız ziyaretin sonuçları mahkumlar arasında hem merak konusu olmuş hem de bir umut kapısı olarak görülmeye başlamış. Af konusunda yapacağınız girişimler onlar için hayati önem taşıyor…

Sayın Dursun OĞUZ, TÜK’deki yönetici arkadaşları uyarmak gerek zira giriş çıkışlarda başlarını yukarıya da kaldırsınlar. Türk bayraklarının ikisi de resmen ağlıyorlar, hiç olmasın çok daha iyi olacak!

Sayın Doğuş DERYA, İran’daki kadınlara destek için yaptığınız parti açıklaması yetersiz görülmüş olsa gerek ki bu konuda sokağa ne zaman ineceğinizi soran mesajlarınız gelmeye başladı, hatırlatalım dedik!

Sayın Yusuf KISA, 4 yıl önce kupon vereceğinizi vaat ettiğiniz iki artı bir daire için uzun bir açıklama yapmanızı beklerdik ancak sessiz kalmayı tercih ettiğiniz görülüyor. Yakında konunun polise intikal edeceğini duyduk, haberiniz olsun istedik!

Sayın Kemal OKTAR, Lefkoşa Devlet Hastanesinde yaşanan esrarengiz kadın konusunda bu sıralar sizin de adınız anılmaya başlandı. Bu kadının bakanlık tarafından görevlendirilmesinin söz konusu olduğunu biliyor muydunuz?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, ameliyat sonrası istirahat dönemi sona erince artık eski mekanınız kliniğinize dönüp dost sohbetlerini burada yapacağınızı duyduk. Komşu da kebapçı olunca sohbetler şeker gibi olacak desenize…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Ticaret Dairesi sizin bakanlığın altında olduğu için sadece domates değil tüm ürünlerin denetlenmesi konusunda ciddi bir çalışma başlatmanız bekleniyor. Milletin gözünün içene baka baka kazıklayanları artık deşifre etme zamanı gelmedi mi?