Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Kafaların allak bullak olduğu bir süreç yaşıyoruz…

Dedikodusu bol bir süreç bu!

Konuya medya da fena halde dahil oldu…

Güneş Gazetesi diyor ki;

Sucuoğlu’na çığ gibi destek var…

Bazı örgüt başkanlarının Faiz Sucuoğlu’nu desteklediği doğrudur!

Çünkü Faiz bey son günlerde tüm parti örgütlerini tarayıp destek istiyor…

Kendine yakın olanlar da biraz da mecburiyetten desteklerini beyan ediyor!

Zira UBP’nin rant partisi olduğu malumunuzdur…

Yılların partisi bu nedenle iktidar olmuş hatta seçimlerde ‘iktidar bizim işimizdir’ sloganını kullanmıştır!

Çünkü popülizm bu ülkede iktidarda kalma meselesidir…

Ne kadar çok devletin kaynaklarını dağıtırsanız o kadar çok oy alırsınız!

Ama salgınla başlayan son dönem de göstermiştir ki artık cevizcinin çuvalında hiçbir şey kalmamıştır…

Yine medyadan öğreniyoruz…

UBP içinde 16 vekil Faiz beyi istemiyormuş!

Bunlar da parti içinde başka bir grup…

Bu ne demektir biliyor musunuz?

UBP şu an tam da bir iç savaşın göbeğindedir…

Partiyi karıştırdıkça karıştırmak istiyorlar!

Bölünme tehlikesi olduğunu iddia ediyorlar…

UBP bölünse de bir şey olmaz!

Geçmişte defalarca bölündü…

Partiden kaçanlar yeni parti kurdu, siyasetten silindiler!

Sadece Demokrat Parti ilk başlarda başarılı oldu…

Onun da arkasında Kurucu Cumhurbaşkanı var diye!

DP’nin şu anda geldiği nokta ortada…

Çünkü o da düzen partisi olunca eridikçe eridi!

Gelelim asıl meseleye…

Başbakan Sucuoğlu’nun inadı nihayet kırılmak üzere!

Bu kimine göre iyi kimine göre kötü haberdir…

Muhalefet bir ağızdan diyor ya;

Sucuoğlu’na görev verilmezse demokrasi ayaklar altına alınmış olur…

Aslında demokrasiyi filan da düşündükleri yok!

Maksat iktidarın karışıklığından siyasi rant elde etmek…

Adı üstünde muhalefet oldukları için çok da kızamıyoruz!

Cumhurbaşkanı Tatar son iki gündür yine siyasi parti başkanlarıyla görüştü…

En önemlisi de Başbakan Sucuoğlu ile yapmış olduğu görüşme oldu!

Sonuçta Sucuoğlu’nun inadı da kırıldı…

Doğrusunu yaptı!

Başbakanlıktan çekilmeyi kabul etti…

Çekildi ama şartını da koydu!

Yeni Başbakanı kendisi belirleyecek…

Peki nasıl olacak?

Parti meclisi toplanıp Sucuoğlu’nun adayını ayakta alkışlayacak ve bu iş bitecek…

Seçim filan yok!

Kafasından geçen ismi de tahmin edebiliyoruz ama bu artık bizim değil kendi meselesidir…

Sevgili okurlar…

Bizim işimiz gücümüz kim iktidarda olacak kim başbakan ya da bakan atanacak filan değil, bu ülkenin acil olarak hükümet kurularak göreve başlamasıdır!

Aslında mantığımız elbette halkın iradesinin belirlenmesi için bir erken genel seçimdir ama, ülkenin içinde bulunduğu zor şartlar bunu neredeyse imkansız hale getirmektedir…

Çünkü şu anda bir erken genel seçim kararı alınca 2 ay seçim yasakları yaşanacak sonra da en az bir aylık bir sürede yeni iktidar kurulması telaşı yaşanacak ve sonuçta kaybeden ülke insanı olacaktır!

Onun içindir…

Faiz bey eğer kararından vazgeçmezse doğru bir karar üretmiş ve hem partisinde daha fazla kargaşa yaşanmasının önüne geçmiştir hem de hükümet krizinin en azından şimdilik sona ermesine olanak sağlamıştır!

Üzerine basa basa bir kez daha vurguluyoruz…

Doğru kararından caymazsa tabi ki!

Gelinen noktada bu ülke insanının iradesine müdahale edildiği de kesinleşmiştir…

Bunu kabul etmemek bakarkörlükten öteye gitmez!

Zaten tetikte bekleyen bazı kesimlere Türkiye’nin işgalci olduğu konusunda ki görüşlere de malzeme verilmiştir…

İşgal söylentileri de yoğunlaşarak devam edecektir!

İşte onun içindir, yeni hükümet kimlerden oluşursa oluşsun, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı olması için hem bizim hem de onların yöneticilerine büyük sorumluluk düşmektedir…

Ana-yavru diye adlandırılan ilişki modeline biz de karşıyız ama artık gerçekten iki devlet modeli hem onlar hem de bizler için olmazsa olmazdır!

Şu da bir gerçektir ki biz üretmeyip hazır yiyici konumunda olduğumuz sürece ilişkiler daha kötü bir yol alacaktır…

Bu ülkede artık her alanda bir reform gerekli midir kesinlikle öyle!

Ama bu model de Kıbrıs Türkünün bedenine göre olmalıdır…

Bunun için de cesaretli ve dirayetli yöneticilere ihtiyacımız vardır!

Korkmadan, çekinmeden ama hazıra da konma iç güdüsünü bir yere bırakıp, partisi için değil de ülke insanı için icraat yapılırsa umudumuz yoktur…

Bunu kafalara yazmayı başarabilirsen ne ala!

Aksini aklımızdan bile geçirmek istemiyoruz…

Aynı tas aynı hamamla geldiğimiz nokta ortadadır!