Ulusal Birlik Partisi (UBP) kurultayında oluşturulan divan başkanlığının, parti tüzüğüne ve hukuka aykırı bir karar verdiği iddia edildi.


   Çok sayıda hukukçu, divan başkanı Hüseyin Özgürgün’ün ‘siyasi’ bir karar verdiğini iddia ederken, parti tüzüğünün 28. maddesine dikkat çekerek tanımlamanın net olduğunu ve genel başkanın üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçilebileceğini belirtti.

 


   Tüzüğün ilgili maddesinde, şöyle deniliyor:


   “Parti Genel başkanı, kurultayca gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçilir. İlk turda salt çoğunluk sağlanmazsa, seçim en çok oy alan iki aday arasında bir hafta sonra yinelenir ve ikinci tur oylamaya gidilir. Bu takdirde en çok oy alan aday parti genel başkanı seçilir. Ancak parti genel başkanlığına adaylık koşulu kurultayda oy kullanma ve/veya oy verme hakkına haiz olanlara şamildir.”
   Bir başka hukukçu ise, bu itirazları reddederek başkanlık seçiminde ikiden fazla adayın olmadığını, en fazla oy alan bir aday bulunduğunu, bu yüzden ikinci tura gidilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını iddia etti.


Algun: Divan kararı 
mahkemede düşer

   Eski savcı ve yargıçlardan, avukat Erdem Algun, hukuken Başbakan İrsen Küçük’ün kurultayda seçimi kazanamadığını söyledi. Erdem Algun, divanın aldığı “İrsen Küçük kazandı” kararının mahkemede düşeceğini vurguladı. 
   Parti tüzüğünün, “Parti genel başkanının, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçildiğini” söylediğine dikkat çeken Algun, kurultaya katılan ve oy kullananlar üzerinden sonuç çıkarmanın tüzüğe aykırı olduğunu vurguladı.
   Algun, “Daha açık söylemek gerekirse, tüzük, üye sayısının yarısının bir fazlası oy alınması gerektiğine işaret ediyor. ‘Üye sayısı’ diyor, ‘katılan sayısı’ değil” dedi. 
   Söz konusu tüzük maddesinin başkanlık seçimi için özel hazırlandığını belirten Erdem Algun, ‘ilk turda salt çoğunluk sağlanmazsa, seçimin en çok oy alan iki aday arasında bir hafta sonra yineleneceğinin ve ikinci tur oylamaya gidileceğinin, buna göre en çok oy alan adayın parti genel başkanı seçileceğinin’ çok açık olduğunu ifade etti.     
   Bazı çevrelerde üçüncü bir aday olması gerektiğinin konuşulduğunu da anımsatan Algun, “Tüzük açık, üçüncü bir aday olması gerekliliği iddiası önem arz etmez” diye konuştu.
   Erdem Algun, “İrsen Küçük, bu kadar baskıyla ancak 14 oyla öne geçebiliyorsa, bir hafta sonra yapılacak olan seçimde korkarak oy kullananlar daha rahat olacak ve seçimi Ahmet Kaşif kazanacaktır” dedi.  

 


 
Kızılduman: Hukuk ihlali

   Avukat Levent Kızılduman, parti tüzüğünün açık olduğunu belirterek tüzükle ilgili dolaylı yorumlar yapıldığını öne sürdü.
   Kurultayda divan kurulunun “siyasi ve kişisel” bir karar aldığını savunan Kızılduman, verilen kararla hukuk ihlali yapıldığını ve meşrutiyetin ortadan kaldırıldığını ifade etti.
   Kızılduman, “Ülke için demokratik bir ayıp” olarak nitelediği divan kararının, yargıya taşınabileceğini belirtti.
   Divanın bugün kararını açıklamasının ardından dava açılabileceğini ifade eden Kızılduman, tarafların sağduyulu davranmasını temenni etti.

 


   
İnan: Karar durdurulmalı

   Avukat Mustafa İnan da, tüzüğe objektif olarak bakılması gerektiğini söyledi.
   Tüzüğün ilgili maddelerinde oy işleminden sonra salt çoğunluğa bakıldığının belirtildiğini anlatan İnan, divanın kararına itiraz edilmesi gerektiğini ifade etti.
   İnan, tüzükte itirazlara iki gün içerisinde yazılı cevap verilmesi gerektiğinin yer aldığını belirterek hukuk yoluna gidilerek divan başkanının kararının uygulanmasının durdurulması gerektiğini savundu.


Hasipoğlu: Aykırılık yok

   Avukat Hasan Hasipoğlu ise, tüzüğe aykırılık olmadığını iddia ederek tüzüğün başka maddelerinin de dikkate alınmasını istedi.
   “Tüzük bir bütündür” diyen Hasipoğlu, iki adaydan fazla aday olmadığını, en çok oy alan bir aday bulunduğunu söyledi.