Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

20 Yıl önce kadar dönemin Turizm Bakanı içinde bizim de bulunduğumuz kalabalık bir gazeteci grubunu Güzelyurt sahiline götürmüştü…

Ballandıra ballandıra anlattı!

Güzelyurt’un kötü kaderinin artık değişeceğini söyledi…

Yurt dışında temaslarda bulunmuş, sahil kesiminin cennete dönüştürüleceğin, yakında projelerinin açıklayacağını ifade etti!

Gerçekten de heyecanlanmıştık…

Çünkü ütopik bir görüş olsa da eğer bölgeye yatırım yapılırsa bölgenin nasıl olacağını hayal ettik!

Dev siteler, yeni yerleşim birimleri ve Avrupa’yı aratmayacak kadar modern bir yapılar duygularımızı okşamıştı…

Ha keşke diye geçirdik hep içimizden!

Hatta biz şahsen bölgeden arazi alabileceğimizi bile içimizden geçirdik…

Tabi ki almadık!

Çünkü büyük bir kumar olacaktı böyle bir yatırım…

İyi de etmişiz!

Çünkü verilen sözler tutulmadı…

Dönemin bakanının sözleri hala kulaklarımızdadır!

Tabi ki bu yatırım gerçekleşmedi…

O bakan gitti başka bakan geldi koltuğa, o da çeşitli sözler verdi ama!

Sadece gülüp geçtik, hatta o bakan da aynı ziyareti gerçekleştirdi ve katılmadık…

Sevgili okurlar…

Bugünden itibaren yasal olarak genel seçimler için yasal süreç başladı, vatana millete hayırlı olsun!

Lütfen siyasi partilerin açıklamaları çok iyi okuyun…

Parti başkanları bir yana bölgeden milletvekili adayı olanlar, gözlerini kapatıp bölgeye neler yapacaklarını anlatacaklardır!

Hatta yazın bir kenara Güzelyut’un kalkınmada öncelikli bölge olacağını da söyleyeceklerdir…

Çünkü artık onların ruhlarını gayet iyi biliyoruz!

İnanırsınız ya da inanmazsınız ama biz bu sefer inanmayacağız…

Çünkü hepsi de birer laf salatası olarak kalacaktır!

Özellikle doğal olarak bölge insanının müthiş bir şekilde ruhu okşanacaktır ama seçimler gelip geçecek, yeni hükümetler kurulacak, yeni bakanlar görev gelecek ama bölge yine kalkınmada öncelikli bölge ilan edilecek ama kesinlikle bu konuda bir çivi bile çakılmayacaktır…

İddiaya giren varsa buyursun girelim!

Zaten gelmiş geçmiş hükümetler sözlerini tutsaydı şimdi ülkede şimdi kaos ortamı yaşanmazdı…

Başka bir detay da Kıbrıs görüşmelerinde Güzelyurt, Maraş ile birlikte çantada keklik olarak görülmüştür…

Şimdi Güzelyurt’a sahip çıkacakları söyleyenlere de sakın inanmayınız!

Zaten bölge halkı da artık inanmıyor…

Annan Planı referandumunda evet oyu bu bölgeden çıktı!

Vatandaş haklıydı çünkü…

Devlet yatırım yapmadı, haliyle bu bölgedeki insanlar da yatırım yapmaktan korktu!

Yatırımları Lefkoşa ve Gönyeli’ye yönlendirdiler…

Bölge geri verilecek diye cenazelerini bile orada gömmediler, birçoğu yakınlarını Lefkoşa’da defnetti!

Haklıydılar, bölge eğer Güney Kıbrıs’a verilseydi kim bilir belki de ölmüşlerine bir Fatiha bile okuyamayacaklardı…

Orada kazandıklarını başka bölgede kullanmayı tercih ettiler!

Bunda yerden göğe kadar da hakları vardı…

Oysa bölge cennetten bir bölge!

Verimli toprakları var…

Ama gelin görün ki Güzelyurt 74’den sonra Kuzey Kıbrıs’a geçinde 100 bin dönüme yakın narenciye bahçeleri şimdi 50 Bin dönüm civarında kaldı!

Ağaçlar sobalarda, şöminelerde kül oldu…

Çünkü işi gücü sadece atıp tutmak olan siyasiler ve tabi ki hükümetlere artık güven kalmamıştı!

Şu anda bile bölgede sadece tek bir kurumun yeni binası var…

Hepsi o kadar!

Aynı şey Lefke için de geçerli…

Eğer LAÜ’nün büyük başarısı olmasaydı, öğrenci gelmeseydi şimdi orada da yeller esecekti!

Allah için bir düşünün, bölgeden milletvekili olanlar bile artık orada ikamet etmiyor aksine Lefkoşa’yı tercih ediyor!

Sahi bundan böyle sözler verirken nasıl olacak da bölge insanının yüzüne bakacaklar?

Ama siyasetçi kimliğini iyi bildiğimiz için yeniden çok rahat bir şekilde insanların yüzüne baka baka yalanlarına devam edecekler…

Zira kasaba politikacılığı bunu gerektiriyor!

Bunda hala kasaba zihniyetinde olan bölge halkını da günahı yok değil…

YSK, nüfuz azlığı nedeniyle bölge milletvekili sayısını 3’e düşürdü…

Bölge halkı ve özellikle sivil toplum örgütleri tepkili ama aslında şimdi bölgeden aday olmayı düşünenler içlerini yiyorlar!

Hoş Güzelyurt Belediye Başkanı nüfusun azalmadığını aksine arttığını ama seçmen sayısının düşmesinden dolayı böyle bir karar üretildiğini söyledi ama artık bundan sonrası nafiledir…

İş işten çoktan geçmiştir…

Siyasiler bölgeyi hep seçim dönemlerinde ya da kurultayda düşündüğünden şimdi aynı senaryoyu hep birlikte yaşayacağız ve bölgeyi nasıl sözde şahlandıracakları dinleyeceğiz…

Siyasette şu anda kalite düşüklüğü yaşanıyorsa hiçbir şey düz gitmiyorsa bunun tek ve gerçek nedeni kendinden başkasını düşünmeyen makam meraklısı siyasilerdir!

Bunda bölge halkını da katkısı olunca sonuçta tablo ortadadır…

Sonuçta siyasiler ve hükümetler şimdiye kadar hep yalan söylemiştir, söylemeye de devam edeceklerdir!

Aksini bize kimse inandıramaz…