Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Hayatımız boyunca birçok ekonomik kriz gördük.

Ama böylesini ilk kez görüyoruz desek kimsenin itirazı olmaz sanırım.

Hayatın bu kadar kısa sürede rekor bir hızla pahalılaştığı bir döneme hiç şahit olmamıştık.

Türkiye'deki ekonomik sistem değişimi faizlerin ısrarla düşürülmeye çalışması ve akabinde döviz kurlarındaki sert yükseliş hayatı allak bullak etti.

Türkiye nezle oldu biz zatürre...

KKTC'ye iğneden ipliğe her şey dolar ile geliyor ve hayat jet hızıyla pahalılaşıyor.

Bu çılgın döviz artışı sonrası Kıbrıs Türkünün ayakta kalması mümkün değil.

Bu süreçte ne maaşlar ne asgari ücret insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeyi mümkün kılamaz.

Türkiye'den para da gelmiyor üstelik. Gelse, günü kurtaracak belki ama o da yok...

Marketler ateş pahası, akaryakıt fiyatları tahammül edilir gibi değil...

Benzin bulamıyoruz bazı ürünler sınırlı sayıda satılıyor.

Sanki savaşa girdik..

Türkiye'de bazı ekonomistler gıda stoku yapma tavsiyesinde bulunuyor.

Hadi Türkiye için 'abartıyorlar' diyelim ama ya biz?

Bir aldığın ürün ertesi gün zamlanıyor. Fiyatlar daha da artmadan stok yapmak mantıklı değil mi?

Tabi paranız varsa...

Bir diğer soruda temel ihtiyaç maddelerine ya ulaşamaz hale gelirsek.

Biz bir ada ülkesiyiz ve başımızdaki hükümetin olası bir kaosa karşı ne kadar güçlü.

Bakın yerli un fabrikaları üretimi durdurdum diyor... Süre veriyor üretim için. Yarın öbür gün bu işler sarpa sararsa halimiz ne olacak?

Seçim heyecanıyla bizi yönetenleri aklı selime davet ediyoruz.,

Anavatanımız Türkiye'den de bu zor zamanlarda ilgisini biraz Kıbrıs Türküne çevirmesini bekliyoruz.

Bizim etimiz ne budumuz ne?

Sterlin olmuş 22 Lira...

***

İşsizlik ve geçim derdi Kıbrıs Türkünü Rum Yönetimi'ne yönlendirmeye başladı.

Anastasiadis avuçlarını ovuşturuyor...

Yarım asırlık Kıbrıs davası Rumların karşısında fakirlikle sınanıyor.

Bu adadaki Türkler ne fakirlikler ne zorluklar gördü hepsinin de üstesinden geldi ama o zaman elde avuçta yoktu...

Ya şimdi!

Şimdilik 8 Bin Türk Güney Kıbrıs'ta çalışmak için başvuruda bulundu.

Ortalama aylık Bin 500 Euro maaşlı bir işe girseler bugünkü kurdan yaklaşık 30 Bin TL yapar...

Yani kimse onları suçlayamaz...

Ya Güneye geçemeyenler ne olacak?

Taş mı yesinler?

Patatesin kilosu 15 TL olmuş, benzin 12 TL, Simit 10 TL ekmek 4.5 liradan başlıyor 20 Liraya kadar gidiyor.

Asgari ücret Türkiye ile eşitlendi...

Geleceğe yürüme sözü verenler, iki devlet sözü verenler hadi kolları sıvayın...

Ekonomik çöküş de bu ada bir beka sorunudur bunu bilmiyor musunuz yoksa?

***

Ekonomik kriz siyasi partilerin kasasını da etkiledi mutlaka.

Seçim öncesi paraya ihtiyaç var.

Seçimin olmazsa olmazı için kasası boş partiler parayı nereden buluyor peki?

Kim hangi partinin seçim masraflarını karşılıyor?

Ve neden siyasi partilere para döküyorlar...

İdeolojilerini, siyasi görüşlerini çok beğendiklerinden mi yoksa kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez olayımı mesele...

Hangi parti kime ne vaat ediyor?

Ne sözler veriyor...

İşte bu soruların cevabını veremeyenlerin parayı nerden bulduklarını da açıklaması gerekiyor.

Kafalarda soru işareti kalmasın.

Yoksa biri çıkar açıklar altından kalkamazsınız...

***

Her seçim öncesi olduğu gibi şimdi de boykotçular çıktı meydana.

Seçilmeyi de seçmeyi de boykot edenler var.

Bunlara sizin çözüm öneriniz ne diyoruz cevap boykot.

Projeniz var mı? Yok...

Her şeye karşılar, sistemden rahatsızlar değiştirmek istiyorlar ama nasıl?

Kendileri de bilmiyor...

Öneri yok, proje yok, çözüm yok sadece şikayet ve boykot var....

***

KKTC'de seçim deyince akla hekimler de gelir...

Hekimler bu ülkenin en saygın insanlarındandır.

Meclisimizin hatırı sayılır bir kısmı hekimlerden oluşur.

Hekim bir dostumuza neden siyaseti düşünmediğini sorduk...

Bizim koltuğumuz 'vatandaşın kalbinde' dedi.

Ayrıca hekimlerin yeri hastanedir Meclis değil diye de ekledi.

Ve şöyle dedi; Meclisimizin 3'de 1'i hekim de ne oldu?

Başımıza nur mu yağdı!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, Güney Kıbrıs istihdam konusunda kapı açınca binlerce genç insan kuyruklar oluşturmaya başladı. Ülkenin lideri olarak bu konuda bir yorumda bulunmak ister misiniz? Kötü gidişatı Ankaralı refiklerinizle ne zaman görüşmeyi düşünüyorsunuz?

Sayın Mustafa KALFAOĞLU, uyarılarımızdan hemen sonra G.Mağusa hastanesi randevu sistemi için ihaleye çıktığınızı memnuniyetli öğrendik. Zira bu durumdan en çok da onlarca kilometre uzaktan gelen yaşlı kesim şikayet ediyordu umarız en kısa zamanda yeni sistem uygulamaya geçer…

Sayın Halil ESENDAĞLI, Değirmenlik Belediyesi UBP adaylığınız hayırlı uğurlu olsun. Bu arada genel seçimlerde fazlasıyla çok çalışırsanız partinizin de belediye seçimlerinde aday göstereceği konuşulmaya başlandı, hadi bakalım hayırlara vesile olsun…

Sayın Nida GÜNGÖRDÜ, İtalya’daki yeni yıl süslemeleri burada sizin eseriniz diye gösterilmeye çalışıldığına göre yerel seçimlerde rakibiniz yok demektir. Kızmayıp aksine bundan hoşnut olmanız gerek belli ki diğer adaylar artık seviyeyi bu kadar düşürdüler ki başka çareleri de kalmamış…

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, parti içi huzursuzluklar konusunda ne kadar haklı olursanız olun, seçimlere çok az bir süre kala son hareketiniz çok da hoş karşılanmadı. Ha keşke seçimler bittikten sonra parti içi hesaplaşmayı gündeme getirip mücadele yolunu seçseydiniz…

Sayın Suat Durdu BORA, G.Mağusa seçim komitesi başkanlığına getirildiğiniz ve ilk etapta da 10 kişilik bir ekiple çalışmalara başladığınızı duyduk hayırlı olsun. Bölgenin güçlü ve otoriter bir ismi olarak daha iyi bir isim olamazdı, sorumluluğunuz göründüğünden hayli büyük, kolaylıklar dileriz…

Sayın Şerife ÜNVERDİ, geç de olsa adaylıktan çekilme kararınız partililer ve kamuoyu arasında memnuniyetle karşılandı. Zaten eğer yine seçilip de vekil olsaydınız başınız fazlasıyla ağrıyacaktı, böylelikle en azından sıkıntılı bir süreci de yaşamamış olacaksınız…

Sayın Talip ATALAY, Türkiye’de AKP olmayınca burada YDP olsun diyerek çıktığınız seçim sürecinde başarılar dileriz. Deniz aşırından da destek gelirse seçilme şansınız olabilir şeklinde yorumlar yapılmaya başlandı haberiniz olsun…

Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde size büyük destek veren sol kesim şimdi de genel seçimlerde sizden destek istediklerini belirten mesajlar göndermeye başladılar. Bakalım bir formül üretebilecek misiniz yoksa kabuğunuza çekilip sessiz mi kalmayı yeğleyeceksiniz?

Sayın Ali Şan OŞAN, başta Lefkoşa olmak üzere tüm ilçelerde karma listeleri hazırlanmaya başladı. Bazılarında olsanız da bazılarında yoksunuz ekibi bu konuya yönlendirmeniz gerekiyor, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Emre EFENDİ, Lapta Belediyesinde maddi sıkıntılar tavan yapınca yerel seçimlerde başarı şansınızın da hayli yüksek olduğunu konuşulmaya başladı. Genel seçimlerle birlikte yerel seçimleri de şimdiden gündeminizden sakın düşürmeyin…

Sayın Kemal Deniz DANA, aylar önce uyarılarımıza kulak verip vatandaşın parasını hortumlayan bir iki kişinin kellesini alsaydınız şimdi yoğun bir şekilde genel seçimlere hazırlanıyor olacaktınız. Artık gelmiş geçmiş olsun bir dahaki sefere inşallah…

Sayın Erek ÇAĞATAY, bu kez eski bir önceki seçimlerdeki gibi başarılı olamayabilirsiniz zira seçmen sizin bir daha aday olacağınızı hiç beklemiyordu. Yine de zaman var çalışma temponuzu bir hayli yükseltmeniz gerekiyor…

Sayın Mehmet HASGÜLER, DP’den milletvekili adaylığınız belli olunca nedence sağ kesim bundan bir hayli rahatsız oldu ve karalama kampanyasına başladı bile. Umarız bu açığı akademik kesimlerle kapatabilirsiniz, şansınız açık olsun…