Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Doç.Dr. Aysin Sinal, uyuşturucu bağımlılığının kişiler üzerindeki etkileri ve nasıl önlenebileceği hakkında açıklamalarda bulundu.

Sinal; Ülkemizde madde ve alkol bağımlılık yaşının çok küçük yaşlara indiğini ve bir çocuğun uyuşturucuya, alkole başladığı araştırılırken ilk önce aile yapısına bakılması gerektiğini ifade etti.

Sinal; “Aileler çocuklarına iyi bakabilmek için, çocukları gelecekte iyi yerlerde olabilsin diye sabahtan akşama kadar çalışıyorlar ama bunu yaparkende bazen aile ile vakit geçirmeye zaman bulamıyorlar. Bu durum aile içindeki bağı zedeliyor. Çocuğun aslında istediği sıcak ortam, sevgi ve şefkat sağlanmadığı için çocuk kendi kafası içinde karmaşa yaşıyor. Mutlu olabilmek için kendine bazen kötü arkadaşlar edinebiliyor. Başkasının tavsiyesi ve kulaktan doğma yöntemlere başvurabiliyor. Aileler çocuklarının çevresinde ki arkadaş grubuna çok dikkat etmelidir. Eğer ki aileler çocukta olduğundan farklı davranışlar, daha önce yapmadığı şeyler, daha önce gitmeyip gittiği yerler olduğunda, boğmadan, üstüne çok varmadan nerelerde gezdiğini, eğlendiğini aile mutlaka gözlemlemelidir” dedi.
 
Bağımlılık arttıkça çocukların o madde adına para bulmak için hırsızlığa ve kötü yollara düşebileceğinden bahseden Doç. Dr. Aysın Sınal; “Aile ortamından uzak büyüyen bir çocuk mutsuzluğunu, dışarda bulduğu, arkadaş dediği kişilere anlattığında ona; “gel bu maddeye başla, unutursun, rahatlarsın” gibi sözlerle çocuğun aklını çelebilirler. En başta dedikleri gibi rahatlatabilir ama ileri zamanlarda çok büyük fiziksel, ruhsal sıkıntılar ortaya çıkar. Maddeye alışan çocuk, onu bulamadığında yoksunluk başlar. Çocuk o maddenin parasını verebilmek için aileden, evden eşya ve para çalmaya başlar. Çok dikkatli olunması gerekmektedir.  Çocuğun alkole veya madde bağımlılığı durumuna gittiğini gören aile, arkadaş ters ve sert biçimde tepki göstermek yerine mutlaka ona yaptığının yanlış olduğunu ve terapi almasına ikna etmesi lazım” dedi.