Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Bu ülkede iki tane lokomotif sektör var…

Önceleri turizm sektörüydü, hala da ülkeye ciddi katma değer kazandırıyor, salgın nedeniyle neye uğradıklarını şaşırdılar!

Bırakın ülkeye kazandıkları dövizi binlerce kişiye istihdam sağlayarak öncü sektör durumundan acınacak hale düştüler…

Allahtan birçoğu karantina oteli oldu da en azından belki de sadece maliyetleri karşılayarak ayakta kalmaya çalışıyorlar!

Bu arada yabancı sermayeye düşman olanlarla uğraştıkları da cabası…

Koca bir yılı boş geçirdiler, şimdi önümüzdeki yıl için tünelin ucunda ışık bekliyorlar!

Bu arada Güney Kıbrıs’ta yaz sezonu için rekor sayılar beklenirken belli ki bizde plan program yok, bu konuda ciddi karmaşalar yaşanıyor…

Elimizi çabuk tutmazsak, bu sezonu da kaybetmemiz olasıdır!

Bu kez ayakta kalmakta zorlanan işletmeler tamamen kapılara kilit vuracak ve treni de çoktan kaçırmış olacağız…

Son yıllarda büyük gelişme kaydeden, ülkeye büyük katma değer kazandıran üniversiteler de şu anda önlerini görememekten şikayetçiler…

Vakaların azalmasıyla birlikte, tünelin ucunda az olsun ışık görülse de şimdi toplum olarak gelsinler mi gelmesinler mi diye saçma sapan bir tartışmanın içinde debelenip duruyoruz!

Elbette geleceklerse de sağlıktaki güvenlik önlemleri en üst seviyede olacak…

Buna kimsenin itirazı olamaz!

Devletin artık nereden bulduysa onların karantinası için ayırdığı 50 Milyon TL’ye göz dikti bazı kesimler…

Öncelikle de memur sendikaları!

Sanki de özel sektör çalışanları çok umurundaymış gibi diyorlar ki;

Bu para öğrenci karantinasına değil de işsiz kesime ve özel sektör çalışanlarına dağıtılsın…

Böyle düşünen herkese Allah akıl ve izan versin!

Sendikalar ne oldu da ansızın özel sektörün savunucu oldular…

Hangi bir sendika pandemi döneminde bir fon altında özel sektöre maddi destek uygulaması başlattılar?

Hangisi insafa geldi de elini cebine atıp işçi ve emekçinin savunucusu oldu!

Devlet bir şekilde ayarlamış, öğrencilerin karantina ücretlerini ödeyecek, eğitim sektörü yine eskisi gibi canlanacak, öğrencilerin gelmesiyle birlikte çarşının da yüzü gülecek ama bizimkiler şiddetle isyan ediyor…

Aslında demeleri şudur, buraya öğrenci filan gelmesin, devlet sadece kendi çalışanını hayat pahalığı ile birlikte, 13. Maaşları da ekleyip ödesin ama üniversiteler kapılarına kilit vursun öyle mi?

Öğrenciler ev ve yurt sahibinden tutun da, marketine kasabına, eğence yerlerinden en küçük esnafına kadar bu ülkede para harcıyor…

Onlardan başka aileleri geliyor ülkede tatil yapıyor!

Buraya yerleşip ev arazi satın alanlar var…

Tüm bunların önünün tıkanmasını isteyenler nasıl olur da böyle bir ruh haline bürünebilirler!

Devlet nasıl sizi hiç aksatmadan her ay ödüyorsa, elbette onlar için de elini cebine atıp katkı koyacak ve sektör eski haline gelip bundan tüm ülke yararlanacak…

Yaşadığımız bu kritik süreçte en büyük eksikliğimiz ortak paydalarda buluşamamak için harcadığımız enerjidir…

Alınan her kararda birbirimizle didişmekten kendimizi alamıyoruz!

Sağlık ve ekonomi gibi çok önemli konularda bile iktidar muhalefet çatışmaları yaşıyoruz…

Hele de bazıları hala koltuk ve makam sevdasından ülkenin gerçek sorunlarıyla bile ilgilenmekten aciz durumdalar!

Kimse elini cebine atmayı düşünmüyor…

Devlet imkanlarıyla alınan yeterli olmasa da bir takım kararları eleştirmekten, darbelemekten başka bir şey yapmıyoruz!

Haliyle bu ortamda kimi ezim ezim ezilirken, kimi de hem keyif sürüyor hem de ülke insanıyla dalga geçiyor…

MESAJ KUTUSU

Sayın Emine DİZDARLI, yeniden gündeme gelen jet krizi raporu ne polis ne de Başsavcılık tarafından açıklanmadığına göre demek ki bu görev yine size düşüyor. Açıklayın sonuçları da meraktan çatlayan her kesim artık perde gerisinde neler yaşandıysa öğrensin!

Sayın Kudret ÖZERSAY, kritik kurumlara şaibeli kişiler atandığını üstü kapalı olarak açıkladınız da niye isimleri açıklamaya cesaret edemediniz bir hayli manidar değil mi? Devlet adamlığıyla çelişen açıklamalar size ne kazandıracak ki!

Sayın Resmiye CANALTAY, Lefkoşa Sanayi Bölgesi önündeki yol aydınlatma lambaları yaklaşık 20 gündür yanmadığı için özellikle bu yolu geçmek zorunda olan yayalar için hayli tehlikeli olmaya başladı. Bölge insanı Karayolları Dairesi’ne talimat vermenizi isteyen mesajlar gönderiyor…

Sayın Hasan TAÇOY, aday olmama kararından vaz geçip bir kez daha parti başkanlığına adaylığınızı koyma kararı aldığınız ve bunu da partili arkadaşlara duyurduğunuz söyleniyor. Yani bu konuda küçük bir açıklama yaparak dedikoducuların önünü kesmeyi niye düşünmezsiniz ki!

Sayın Cenk SOYDAN, fazlasıyla önemli olan bir devlet kadrosuna atanmanız an meselesi diyorlar. Hiç düşünmeye gerek yok zira burası çok da boş kalacak bir makam değil. Şimdiden hayırlısı diyelim artık…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Başbakan söz verdiği gibi Türkiye ile imzalanacak olan protokol konusunda size ve muhalefete bilgi verdi mi? Yoksa sizde sıradan bir vatandaş gibi alınan kararları basından mı öğreneceksiniz?

Sayın Onur OLGUNER, yerel seçim hazırlıkları hızla devam ederken Lefkoşa’daki binalarda balkon eksikliği gayet doğru bir tespit ama artık bundan böyle eskiye dönüş hayal olduğundan yeni projeler üretmek gerek değil mi?

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, kurumdaki ilk günlerinizde çalışanlar arasındaki ilk izleniminiz bir hayli olumlu gibi görülüyor. İlerleyen günlerde bunu devam ettirebilirseniz ekip olarak faydalı icraatlara imza atabilirsiniz, Allah kolaylıklar versin!

Sayın Mehmet HARMANCI, yaratıcı bir arkadaş çıkmış ortaya epey de büyük uçak maketi yapmış. Kaldırımı işgal ettiyse öncelikle diğer kaldırımlara bakmak gerek. Zira araç sahipleri bu yerleri babalarından miras kalmış gibi kullanıyorlar!