Savaşan, İnsan Hakları Günü nedeniyle şu açıklamayı yaptı:

“Güç ilişkileri, stratejiler, iş birlikleri, büyük planlar gibi faktörler; insan hakları konusunda coğrafya, din, ırk, etnisite gibi unsurlar üzerinden ayrımcılığı kolaylıkla devreye sokup kimi zaman büyük bir yıkıma ve zalimliğe yol açarken, kimi zaman da insan haklarının tüm dünyanın gözü önünde ayaklar altına alınmasının da görmezden gelinmesine yol açıyor” diyen Savaşan, “büyük güçlerin büyük emelleri, özellikle bazı coğrafyalardaki insanlığın kaderini küçük bir meseleye veya önemsenmeyebilecek bir detaya dönüştürüyor. İnsan hakları konusundaki bu ayrımcı zihniyet ve görme bozukluğu toplumları büyük bir yıkıma ve acılara sürüklüyor” ifadelerini kullandı. Birleşmiş Milletlerin, Kıbrıs Türk Halkı’nın temel kişi hak ve özgürlüklerden yararlanabilmesi noktasında yaptığı kısıtlamalar ile kendi değerleri ile çeliştiğine de dikkat çeken Ahmet Savaşan, Dünya’nın ve insanlığın yeni bir insan hakkı mefhumuna ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı. Yeni insan hakları mefhumunun kapsayıcı, ayrımcılık içermeyen, sadece söylem düzeyinde değil eylem düzeyinde de hak ihlallerine karşı net ve ortak bir tavır ve müdahaleyi işlevsel hale getiren bir çerçeveye sahip olması gerektiğine işaret eden Savaşan, mesajının sonunda, kardeşlik anlayışının yeniden ve güçlü bir şekilde tesis edildiği bir dünya adına Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyorum.”