SANER BM’YE ANASTASİADİS’İ İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM KONUSUNDA CESARETLENDİRMESİ ÇAĞRISINDA BULUNDU

SANER: “EGEMEN-EŞİT İKİ AYRI HALK, İKİ AYRI DEVLET OLGUSU KIBRIS’TA  DEVAM EDEN BİR GERÇEK“

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner,  Birleşmiş Milletler’e Rum lider Anastasiadis’i iki devletli çözüm konusunda cesaretlendirmesi çağrısında bulundu.

Başbakan Saner,  egemen-eşit iki ayrı halk, iki ayrı devlet olgusunun Kıbrıs’ta  devam eden bir gerçek olduğuna dikkat çekti ve “Birleşmiş Milletlerin yapması gereken bu gerçekten hareketle, çözüme katkı sağlamayan tutumundan vazgeçerek, egemen-eşit 2 devlet arasında bir anlaşma ve işbirliği sağlanmasına yeni yaklaşımlarla katkı koymaktır” dedi.

Ersan Saner, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un yarın başlayacak Kıbrıs’taki yeni temasları öncesinde açıklama yaptı.

Saner, açıklamasında şunları kaydetti:

“Kıbrıs konusunda 1968 yılından bu yana yüzlerce müzakere yapıldı, pek çok fikir veya belge ortaya konuldu ama Rum tarafının adayı Yunan hegemonyası altına sokma hayali yüzünden bir sonuca ulaşılamadı.

Rum tarafının ‘ ben federasyon isterim’ derken hedeflerinin Kıbrıs Türk Halkını belirli bir otonomi sağlanan azınlık durumuna indirgemek,  Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak ve Enosis yolunu açık tutmak olduğunu 2017 yılında Crans Montana’da bir kez daha net bir şekilde belli etmiş ve dönemin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı bu anlayıştaki Rumlarla federal çözüm anlaşması yapılmasının mümkün olamadığını açıklamak durumunda kalmıştı.

O günden bu yana gerek Sayın Akıncı döneminde gerekse sonrasında yapılan temaslar göstermiştir ki Rum zihniyetinde en küçük bir değişiklik yoktur.

Rum lider Nikos Anastasidis’in iki Devletli çözümden yana olduğunu, Türkiye Dışişleri Bakanı’ndan sonra Başpiskopos Hrisostomos’a da ifade etmesine karşı, barışçı geçinen Rum Komünist AKEL Partisi ile faşist ELAM Partisi’nin benzer tepkiler göstermeleri ve Anastasiadis’in bu görüşünden geri adım atmak durumunda  kalması Rum kesiminde olumlu bir zihniyet değişikliğinin çok zor ortaya çıkacağının kanıtıdır.

Birleşmiş Milletler örgütünün  bu noktada yapması gereken Anastasiadis’i iki Devletli çözüm konusunda cesaretlendirmek hakim   Rum zihniyetinin değişmesine ciddi katkı sağlamaktır.

Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun da son açıklamasında açıkça ifade ettiği gibi, yaşanan gelişmeleri ve bunca yıldır gösterilen çözüm çabalarını yok sayarak hala federasyon görüşmeleri yapmaya kalkışmak zaman kaybından başka bir şey olmayacaktır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın Birlemiş Milletler Genel Sekreteri’ne cevabi mektubunda da belirttiği üzere, Birleşmiş Milletler eğer adada hakikaten bir anlaşma istiyorsa egemen eşitlik ve iki Devlet’e dayalı iş birliği formülüne açık fikirlilikle yaklaşmalıdır.

Aksi takdirde hangi belge ortaya konulursa konulsun, hangi süreç izlenirse izlensin Birleşmiş Milletler Örgütü, 1964 yılından bu yana sürdürdüğü yanlışı devam ettirir, Rum tarafını Kıbrıs’ın tek yasal devleti olarak görmeye devam eder, hakim Rum zihniyetinin talep ettiği  gibi bizleri federal çözüm için masaya çağırırsa bir sonuca ulaşmak mümkün değildir.

Dileriz Birleşmiş Milletler bu yeni çabasında geçmişin deneyimi ile daha gerçekçi olur ve Kıbrıs meselesinin bir anlaşma ile sonuçlanmasına katkı sağlar.”