“Gelir artırıcı tedbiler yanında harcama disiplini sağlanarak sürdürülebilir kamu finansman dengesinin sağlanmasında ödün vermeden çalışmalar sürdürülecektir” 

“Devamlı surette artan ve adeta ikinci bir iş olarak karşımızda duran ve 2022 yıl sonu harcama tahminine göre 570 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin Kamu Maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olup hükümetimizin ivedi tedbir alması zorunluluk arz eden bir sorundur"

"2023 Mali Yılı Bütçesi üzerinde olağanüstü ödenek ihtiyaçları hariç olmak üzere, öngörüsüz ve plansızlıktan kaynaklanan ödenek ihtiyaçlarına bütçe disiplininden taviz verilmeyip karşılık verilmeyeceğini buradan bildirmek istiyorum"

"Enflasyonun hüküm sürdüğü ülkemizde, enflasyon nedeniyle ortaya çıkan karların vergilendirilmesi, elde edilen gelirin enflasyon sonucu artarak yüksek oranlı vergi dilimlerine dahil olması nedeniyle ortaya çıkan kayıtsız ekonomi için yasal çalışmalar başlatılmıştır"

Lefkoşa, 30 Kasım 22 (TAK): Maliye Bakanı Alişan Şan, 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın; kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile hazırlandığını vurguladı.

Şan, “Sorunlarla yüzleşmemiz ve sürdürülebilirliği sağlamak açısından plan ve programlara bağlı kalarak mali disiplinden taviz vermeyecek çözümler üretmemiz gerekmektedir. Bu çözümler kesinlikle insanlarımızın gelir seviyesini düşürme politikaları olmayıp, gelecek nesillerin çıkarlarını da öngörerek çok daha iyiye ulaşmak olmalıdır” dedi.

Bakan Şan, yeni yılın bütçesinde olağanüstü ihtiyaçlar haricinde ek ödenek ihtiyaçlarına karşılık verilmeyeceğini açıkladı.

Ek mesai giderlerinin bu yıl 570 milyon TL'ye ulaşmasının beklendiğini bildiren Şan, bunun kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmadığını vurguladı; "verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olup hükümetimizin ivedi tedbir alması zorunluluk arz eden bir sorundur" dedi.

Maliye Bakanı Şan, kamu maliyesinin ana hedefinin; “mali disiplinin sağlanması, sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplini sağlanarak kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesi” olduğunu ifade ederek, “Gelir artırıcı tedbiler yanında harcama disiplini sağlanarak sürdürülebilir kamu finansman dengesinin sağlanmasında ödün vermeden çalışmalar sürdürülecektir” dedi.

Gerek bütçe açıklarının kapatılması, gerekse ekonomik sıkıntıların aşılmasında Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan protokollerle, hükümetin bu zorlukların üstesinden geldiğini ve gelmeye devam edeceğini ifade eden Şan, “Kamu yararını göz önünde bulundurarak, vergi kayıplarına sebebiyet vermeden, ödeme gücüne göre, daha adil ve güven veren bir vergilendirme düzeni kurarak, bu amaçla her türlü sorumluluğun farkında olarak imkânlar dâhilinde gerekli çalışmaları yürütmenin de görevleri olduğunu kaydetti.

-Komitede sunuş konuşması 

Maliye Bakanı Alişan Şan, Cumhuriyet Meclisi, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde görüşmelerine başlanan 2023 Mali Yılı Bütçesi üzerine sunuş konuşması yaptı.

Şan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2023 Mali Yılı Bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi, bütçe hazırlıklarında katkı koyan Maliye Bakanlığı ve diğer bakanlıklar ile bağımsız dairelerin çalışanlarına, Meclis çalışanları ile komite başkan ve üyelerine ayrıca basın ve yayın çalışanlarına teşekkür etti.

Sürdürülecek yoğun çalışmalar sırasında ortaya konulacak tüm değerlendirme, eleştiri ve katkılardan yararlanmak istediklerini söyleyen Şan, şöyle devam etti:

“Ekonomide istikrarın ve sürdürülebilirliğin temini, nitelikli büyümenin ve istihdamın desteklenmesi, toplumsal refahın artışı ve adil paylaşımı 2023 Mali Yılı Bütçesi’nde öncelikli amaçları olarak ortaya konulmuştur. Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik amaç ve hedefleri gerçekleştirmek üzere, mali kaynakların stratejik önceliklere göre etkin, etkili ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Bakanlığımızca 41/2019 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Yasası çerçevesinde 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştır. 

Büyük bir belirsizlik ve artan riskin olduğu dönemden geçiyoruz. Bilindiği üzere, 2020 yılının ilk çeyreğinden bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının 2021 yılı sonuna doğru etkisi azalmakla birlikte 2022 yılı itibarıyla küresel düzeyde yeni riskler ve belirsizlikler ortaya çıkmıştır. Salgınla birlikte halihazırda artmakta olan başta enerji ve gıda olmak üzere küresel emtia fiyatları, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve artan navlun maliyetleri Rusya-Ukrayna savaşı ile hız kazanmış, yüksek enflasyon küresel düzeyde en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Tüm dünyada yaşanan bu gelişmeler 2022 yılının ilk altı ayında ülkemizde mali yıl bütçe uygulamalarını da etkilemiş ve oluşan ihtiyaç doğrultusunda 13 Haziran 2022 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından 2022 Mali Yılı ek bütçesi kabul edilmiştir. Ek bütçe ile giderler 6,040 milyar TL bütçe gelirleri ise 2,200 Milyar TL arttığından bütçe açığı 3,840 Milyar TL artırılarak 5,370 milyar TL olmuştur.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulduğundan beri çok sayıda zorlukla karşılaştık, ancak ekonomimizin dikkatli yönetimi, Türkiye Cumhuriyetinin desteği ve her şeyden önemlisi Kıbrıs Türk halkının çalışması, özveri ve dayanışması sayesinde Hükümetimiz bu zorlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam edecektir.”

Maliye Bakanı Şan, bütçenin karşı karşıya oldukları acil tehditlerin üstesinden gelmesinde yeterli olmayıp, aynı zamanda toplum için elzem olan öncelikler konusunda ilerleme kaydetme çabalarını da desteklemesi gerektiğini ifade ederek, bunların hükümetin temel görevleri olup, ayrıca yeni bütçede sağlık, eğitim altyapısının geliştirilmesi ve yatırımı destekleyecek şekilde oluşturulduğunu kaydetti.

Dünya genelinde yaşanan Pandemik Koronavirüsün (Covid-19) Mart 2020 ayından itibaren adada da görülmesi sebebiyle, tüm dünyada olduğu gibi kapıların dış ülkelere kapatılması önlemleri çerçevesinde en önemli gelir kaynaklarından turizm gelirlerinin olumsuz etkilendiğini, üniversite adası olan ülkeye öğrencilerin gelememesinin, 2020 ve 2021 yılılarında ekonomide daralmaya ve özel sektörde işsizlik oranının artmasına neden olduğunu anımsatan Şan, “2021 yılının üçüncü çeyreğinden sonra hayatın normalleşmeye başlaması ile reel sektör üzerindeki etkileri azalmıştır. 2020 ve 2021 yıllarındaki Devlet gelirlerimizin azalma yerini yukarı yönlü bir ivmeye bırakmıştır” dedi.  

Şan, 2021 yılında üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlaması ile 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında üniversitelerde öğrenim gören üçüncü ülke vatandaşları ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin pandemi öncesinde olduğu gibi öğrenimlerini görmek üzere yeniden adaya geldiğini ifade eden Şan, dolayısıyla lokomotif sektörlerden olan eğitim alanında yaşanan bu olumlu gelişmelerin hem direkt hem de dolaylı olarak ada ekonomisine katkı sağladığını kaydetti.

-"TC ile protokollerle zorlukların üstesinden geleceğiz"

Rusya-Ukrayna savaşı nedeni ile tedarik zincirindeki yaşanan olumsuzluklar, akaryakıt fiyatlarındaki artışlar ve Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybının yaşanması dolayısı ile TÜFE artışının yukarı doğru olmasına sebebiyet verdiğini de ifade eden Şan, şöyle devam etti:

“2021 yılının üçüncü çeyreğinden günümüze kadar meydana gelen olumlu gelişmeler nedeniyle gelirlerimizde meydana gelen artış giderlerimizde meydana gelen artışı karşılamayarak bütçe açığımızın oluşmasına neden olmuştur.

Gerek bütçe açıklarının kapatılması, gerekse ekonomik sıkıntıların aşılmasında Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan protokollerle Hükümetimiz bu zorlukların üstesinden gelmiş ve gelmeye devam edecektir. Her zaman yanımızda olan, her başımız sıkıştığında tüm imkanlarını önümüze seren Türkiye Cumhuriyeti ile Nisan ayı içerisinde imzalanan 4 milyar 250 milyon Türk Liralık İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’na ilaveten, yaşanan olumsuzluklardan dolayı Kasım ayı içerisinde Ek Protokol ile kamu maliyesi için 2 milyar 52 milyon Türk Lirası, TC kaynaklı projeler için ise 448 milyon Türk Lirası, toplam 2 milyar 500 milyon Türk Lirası aktarılmasına karar verilmiştir.

-"Ana hedef mali disiplin"

Kamu maliyesinin ana hedefi mali disiplinin sağlanması olup, sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplini sağlanarak kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesi ile mümkün olabilecektir. Gelir artırıcı tedbiler yanında harcama disiplini sağlanarak sürdürülebilir kamu finansman dengesinin sağlanmasında ödün vermeden çalışmalar sürdürülecektir.”

Maliye Bakanı Şan, bütçenin; “henüz gerçekleştirilmemiş olan, tahmini rakamları gösteren gelecek zaman periyodu için yapılan belirli bir döneme ait yapılacak giderleri ve elde edilecek gelirleri gösteren mali plan ve mali yıl olarak adlandırılan dönem” olduğuna işaret ederek, “Bu dönem, mali, ekonomik, siyasi ve hukuki sonuçlar yaratır” dedi.

Bu nedenle bütçenin iyi planlanması ve dikkatli kullanılmasının önem arz ettiğini ifade eden Şan, şunları kaydetti:

“Elbette ki ihtiyaç ve talepler her zaman olduğu gibi yüksektir. Özellikle taleplerdeki yükseklik ülkemizin kaynak ve olanaklarının göz önüne alınmaması yanında daha başarılı olma, daha iyi hizmet yaratma, insanlarımıza daha iyi olanak sağlama yönündedir. Ancak bizlerin de görevi ülke kaynaklarının olanaklar nispetinde öncelikli ihtiyaçlar çerçevesinde etkin olarak dağılımını sağlamaktır.

21’inci yüzyılda ülkemizi modernize etmek için yeniden yapılanma projeleri ile bugünün dijital çağında, Hükümetimiz, yeni teknoloji ve süreçlerle daha verimli bir şekilde hizmet verebilmek için otomasyon alanında pek çok proje sürdürmektedir. (E-Devlet, E-Vize, Türksat Vb.)

Aynı şekilde, yüksek bütçe açığı pahasına, ülkemizin büyümesi için ihtiyaç duyulan ve kamusal alandaki cari harcamaları azaltacak yöndeki mahalli kaynaklı yatırım projelerine artış yapılarak hayat bulmasına önem verilmiştir.  

Bu hedefle, geçmiş veri ve bilgileri de kullanılarak gelecek tahmin ve programlarına uygun olarak ihtiyaçların karşılanması yönünde etkin dağılımının en iyi şekilde yapıldığı inancı ile hazırlanan 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı onayınıza sunulmuştur.”

Maliye Bakanı Şan, diğer ülkelerde olduğu gibi ülkede de, 2023 Bütçesi hazırlanırken ve hedefler konulurken, “öngörülen enflasyon rakamı” olarak adlandırdıkları Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) artışları ve döviz fiyatlarındaki gelişmelerin baz alındığını ve önemli dayanaklar olarak kabul edildiğini vurguladı.

Yıllara göre tablo şeklinde rakamları veren Şan, 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanırken ortaya konan hedefleri şöyle sıraladı:

“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması, üretime dayalı büyümenin artırılması ve istihdamın önünün açılması, mali disiplinin sağlanarak devam ettirilmesi, yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması, ekonominin istikrarlı bir hale getirilmesi, mevcut kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli kullanılması.”

2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın detaylarına geçmeden, “Kesin Hesap Yasa Tasarısı” görüşülecek olan 2021 yılı bütçesine ilişkin büyüklükler ile 2022 Mali Yılı Bütçesinin gerçekleşme tahminini de komite bilgisine sunan Şan, şöyle devam etti:

“2021 yılında; Bütçe Giderlerinin 10 milyar 386,2 milyon TL, Bütçe Gelirlerinin 9 milyar 431,4 milyon TL, Bütçe Açığı 954,8 milyon TL olarak gerçekleştiğini görüyoruz.

Bu noktada geçmişe bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Her ne kadar bütçe açıkları öngörülenin çok altında gerçekleşmiş olmasına rağmen, 2020 yılından itibaren salgının süregelen etkileri ve Rusya – Ukrayna Savaşından kaynaklanan tedarik zincirindeki kırılmalar artarak devam etmektedir. Bu da kamu maliyesi açısından özellikle nakitsel anlamda sıkıntıya yol açmaktadır.

Son on yıla bakacak olursak; 2010-2015 döneminde, 2012 yılında Ercan Havalimanı’nın özelleştirilmesinden elde edilen 236,7 milyon TL gelir sonrası 75,6 milyon TL Bütçe açığı, 2016-2018 döneminde 181 milyon TL bütçe fazlası ve 2019-2021 yılları için ise 1.783,2 milyon TL bütçe açığı söz konusudur.

2023 yılı bütçesinde öngörülen giderlerin yapılabilmesi için, taviz verilmeksizin bütçe açığını azaltacak yönde çalışma yapılması hususunda tümümüze önemli görevler düşmektedir.”

-Yerel bütçe

Yerel bütçe ile ilgili de bilgi veren Şan, şunları kaydetti:

“2022 Mali Yılı Bütçesinde 8.440,0 milyon TL olarak öngörülen ve ek bütçe ile 10.640.0 milyon TL olan yerel gelirler %47,44 artışla 15.687,8 milyon TL’ye, 11.120,0 milyon TL olarak öngörülen ve ek bütçe ile 6.040,0 Milyon TL artırılarak 17.160,0 milyon TL olan yerel giderler %3.72 artışla 17.798,2 milyon TL’ye ve 2.680,0 milyon TL olarak öngörülen ve ek bütçe ile 3,840,0 artırılarak 6.520,0 milyon TL olan yerel bütçe açığının ise yıl sonu itibarıyla %67,63 oranında bir azalışla 2.110.4 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.”

Maliye Bakanı Şan, Kıbrıs sorunundan kaynaklanan, ülkeye özgü sorunlar, yıllar itibarıyla oluşan yapısal sorunlar, kamu maliyesinin, kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel idarelerin ve birçok sektörün sürdürülebilirliği hususunda sıkıntı yarattığına işaret ederek, “Bundan korkmamamız, sorunlarla yüzleşmemiz ve sürdürülebilirliği sağlamak açısından plan ve programlara bağlı kalarak mali disiplinden taviz vermeyecek çözümler üretmemiz gerekmektedir. Bu çözümler kesinlikle insanlarımızın gelir seviyesini düşürme politikaları olmayıp, gelecek nesillerin çıkarlarını da öngörerek çok daha iyiye ulaşmak olmalıdır” dedi.

Şan, bu çerçevede de, hükümet programında da yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile 2022 Mali Yılı Bütçesine (Ek Bütçe Dahil) Yerel Gelirler %133,08, Yerel Giderler ise %76,86 artış öngörüsü çerçevesinde 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı'nın hazırlandığını kaydetti.

-2023 bütçesinin kalemleri

Şan, 2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısının Bakanlar Kurulu tarafından; 35 milyar 850 milyon Türk Lirası Gider, 32 milyar 800 milyon Türk Lirası Gelir, 3 Milyar 050  Milyon Türk Lirası Bütçe açığı olarak onaylandığını ifade ederek, buna göre bütçeyi; “Personel Giderleri 11.614.144.000, Sosyal Güvenlik Kurumuna Devlet Primi Giderleri 748.606.000, Mal Ve Hizmet Alım Giderleri 2.436.488.000, Faiz Giderleri 480.000.000, Cari Transferler 15.416.602.000, Sermaye Giderleri 904.060.000, Borç Verme 100.000, Yedek Ödenekler 4.250.000.000, Toplam 35.850.000.000 TL” olarak sıraladı.  

Şan, bütçenin finansmanında ise 2023 Mali Yılı Bütçe Gelirlerini; “Mahalli Gelirler 21.470.000.000,   Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri 2.350.000.000, Diğer Fon Gelirleri 395.000.000, Döner Sermaye Gelirleri 24.600.000, Özel Gelirler 560.400.000, Türkiye Cumhuriyeti Yardımları 5.500.000.000, Yatırımlar (Altyapı Ve Reel Sektör) 3.400.000.000, Savunma 2.100.000.000, Türkiye Cumhuriyeti Kredileri 2.500.000.000, Gelirler Toplamı 32.800.000.000, İç Kaynaklar 3.050.000.000, Toplam 35.850.000.000” olarak sıraladı.

-Ek mesai giderleri 

Bütçe giderleri içerisinde Personel Giderleri ile Cari Transferler, esnek olmayan büyük bir paya sahip olduğuna işaret eden Şan, şöyle devam etti:

“Devamlı surette artan ve adeta ikinci bir iş olarak karşımızda duran ve 2022 yıl sonu harcama tahminine göre 570 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olup hükümetimizin ivedi tedbir alması zorunluluk arz eden bir sorundur.

Buna rağmen özellikle TC Kaynaklı Yatırım Projelerine sağlanan bütçe ödeneklerinin gerçekleşmeleri düşük kalmaktadır. Ancak, Mahalli Kaynaklı Yatırım Projelerinde sağlıklı bir planlama yapılmadığından yıl içerisinde ortaya çıkan yatırım mükellefiyeti, Yedek Ödenekler üzerindeki yükü artırmakta ve gerçekleşmeyi de öngörülen ödeneğin üzerine çıkarmaktadır.

Bütçe açıkları ile ilgili olarak yukarıda da açıklandığı üzere 2023 Mali Yılı Bütçesi üzerinde olağanüstü ödenek ihtiyaçları hariç olmak üzere, öngörüsüz ve plansızlıktan kaynaklanan ödenek ihtiyaçlarına bütçe disiplininden taviz verilmeyip karşılık verilmeyeceğini buradan bildirmek istiyorum.

2023 Yılı Bütçe çalışmalarında Belediyelere Katkı Payı mahalli gelirlerin % 9,25 olarak öngörülmüştür. Bu durumda 2022 Mali yılında ek bütçe ile 825.100.000 TL olan katkı payı, % 140,70’lik bir artışla 1.985.975.000 Türk Lirasına yükseltilmiştir. 383 belediye emeklisi için ise 144,8 milyon TL ödenek ayrılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti yardımları içerisinde en büyük payı alan Belediye ve Köylerin Altyapı Yatırımlarına Katkı Projeleri bunların dışındadır.

Sağlanan bu olanaklar ışığında tüm belediyelerimizin kendi kendine yeten, ayakları üzerinde durabilen ve sorumluluk alanlarında en üstün hizmeti verebilen icraat sağlamaları ülkemizin geleceğine katkı sağlamak açısından bir zorunluluk olmalıdır.”

Maliye Bakanı Şan, gelir politikalarının temel hedeflerini de şöyle sıraladı:

Teknolojiden faydalanarak kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması, kayıt altına alınan ekonomik yapının teknolojik sistemin etkin ve verimli kullanılmasıyla adil vergi sisteminin oluşturulması, aynı zamanda zaman ve işgücü israfının minimize edilmesi hedeflenmektedir.

Pandemi süreci sonrası yaşanan küresel, ekonomik gelişim politikaları neticesi üretimin desteklenmesi, üretim alanları ile birlikte ihracat politikaları ile ihracat teşviklerinin oluşturularak desteklenmesi, yatırım ve teşvik  politikalrının yeniden gözden geçirilerek ekonomiye yeni bir ivme kazandırılması hedeflenmektedir.

Turizm ve eğitim gibi ülkemizi temel ekonomik sektörlerinin ülke ekonomisine katkılarının analizlerinin yapılarak lokomotif sektörler üzerinde de çalışmalar gerçekleştirilmesi teşvik ve yatırımların  yeniden gözden geçirilmesi temel hedeflerimiz içerisindedir.”

Şan, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinin; toplanacak vergilerle mümkün olduğuna vurgu yaparak, devletin yaptığı harcamaların temel kaynağının vergiler olduğunu ve verginin önemli bir maliye politikası aracı olduğuna değindi.

Hükümetleri döneminde kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye ve Kamu alacaklarının toplanmasına büyük önem verdiklerinibelirten Şan, şöyle devam etti:

“Bu kapsamda mevzuatın iyileştirilmesinin yanısıra vergi denetim kapasitesinin güçlendirilmesi ve yükümlülerin vergiye gönüllü uyumunun artırılması da önceliklerimiz arasında yer almıştır. Hükümetimizin amacı mevcut vergi sistemini daha çağdaş daha bilimsel ve daha adil bir yapıya kavuşturmak, yatırımları ve istihdamı destekleyerek sürdürülebilir, ekonomik büyümeye katkı sağlayan uygulanabilir bir vergi sistemini oluşturmaktır. İyi bir vergi sisteminin en önemli özelliği kuvvetli, etkin bir vergi idaresine sahip olmasıdır.

Gelir ve Vergi Dairesinin yeniden yapılandırılmasını ve güçlendirilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar devam etmekte olup teknolojik yeniliklerle yükümlülerini daha iyi tanıyan ve hizmet sunan ve aynı zamanda ödevlerini yerine getirmeyen yükümlüyü de daha yakından izleyen ve yaptırım uygulayan bir vergi politikası hedeflerimiz arasında yer almaktadır.

Hükümetimizin temel politikalarından birisi olan kayıt dışı ekonomiyi yüksek oranda kayıt altına almayı başarmaktır. Kayıtdışı ekonomi, en basit ifadesiyle gelir yaratan ve kamu otoritesinden gizlenen faaliyetler bütünüdür. Ekonomik göstergelerin gerçekleri doğru yansıtmamasına ve dolayısıyla hatalı ekonomik politikaların uygulanmasına neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Kayıtdışı ekonomi, günümüzde sadece gelişmekte olan ülkeler açısından değil aynı zamanda gelişmiş ülkeler açısından da karşı karşıya kalınan en önemli sorunlardan birisidir. Nitekim, ülkemizde ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmının kayıtdışı olarak gerçekleştirildiği genel olarak kabul edilmektedir. Bu doğrultuda hükümetimiz politikaları içerisinde yer alan ve çalışmaları 2022 yılında başlatılmış bir kısmı da tamamlanmış olan ciddi politikalar mevcuttur.  Kayıt dışı ekonominin gelişmesine sebep olan; mali ve ekonomik nedenler, hukuki ve idari nedenler, sosyal ve yapısal nedenler ayrı başlıklar altında irdelenerek her alanda çalışmalar başlatılmıştır.

Enflasyonun hüküm sürdüğü ülkemizde, enflasyon nedeniyle ortaya çıkan karların vergilendirilmesi, elde edilen gelirin enflasyon sonucu artarak yüksek oranlı vergi dilimlerine dahil olması nedeniyle ortaya çıkan kayıtsız ekonomi için yasal çalışmalar başlatılmıştır. Öte yandan, gelir dağılımındaki adaletsizlik, mali sistem,  vergi mevzuatı, vergi yapısı ve vergi oranları ve yasal mevzuat, vergilendirme ortamı hakkında çalışmalar hız kazanarak devam etmektedir.

Etkin ve güçlü vergi denetimi için personelin eğitimine hızla devam edilmektedir.  Teknolojik alt yapıyı süratle geliştirerek , otomasyon sistemi sayesinde denetime ihtiyaç duymadan vergi kontrol ve denetim sistemini kurmak hedeflerimiz arasındadır.

Kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması ve kayıt dışılığın en aza indirilmesi amacıyla e-Maliye Projesinin Yürütülmesine ilişkin yapılan sözleşme çerçevesinde Gelir ve Vergi Dairesi yönetimi verginin doğuşundan tahsil edilinceye kadar yapacağı takip sistemi ile vergi gelirlerinin artırılmasında önemli katkılar sağlayacaktır

Bakanlığımıza bağlı Gümrük ve Rüsumat Dairesi'nin otomasyona geçirilmesi ve vergi otomasyonu ile birleştirilmesi sonucunda ülkede mevcut kayıt dışılığın önemli ölçüde önüne gecilmesi sağlanacaktır.

Kamu yararını göz önünde bulundurarak vergi kayıplarına sebebiyet vermeden ödeme gücüne göre, daha adil ve güven veren bir vergilendirme düzeni kurarak bu amaçla her türlü sorumluluğun farkında olarak imkânlar dâhilinde gerekli çalışmaları yürütmek görevimizdir.

Yasal vergilendirme süreleri içerisinde beyannamelerini sunanlar ve tahakkuk eden vergileri düzenli olarak yasal sürelerinde ödeyenler ödemekle yükümlü oldukları vergi miktarlarına yüzde beş oranında indirim verilmektedir. Bu anlamda vergi adaleti pekiştirilerek ve zamanında ve usulüne uygun vergi yükümlülüğünü yerine getiren her vatandaşa vergi indirimi usulü ile teşvik verilmekte ve yasal mevzuata uyulmaya teşvik edilmektedir.

Gelir ve Vergi Dairesi'nde tahsilatların tahsilinde aldığımız kararlar ve kayıt dışılığın kayıt altına alınmasının sonucu olarak vergi gelirlerinde önemli ölçüde artışlar sağlanmıştır.

Bakanlığımız sadece kamu alacaklarının tahsili yönünde adım atmamış yukarıda da değinildiği üzere Koperatif Merkez Bankası ile imzaladığımız protokol ile ilk kez devlet iç borç ödemelerine başlamıştır.

Dünya genelinde yaşanan Pandemik Koronavirüs (Covid-19) dolayısıyla ülkemizde ve ülke ekonomisinde yaşanılan ve 2020 yılı içerisinde ekonominin daralmasına bütçede öngörülen gelirlere ulaşılamamasına yol açan pandeminin etkilerinin ortadan kaldırılması için kaynak yaratılarak reel sektörün desteklenmesine devam edilecektir.”

Maliye Bakanı Alişan Şan, Ocak - Ekim 2022 ile Ocak - Ekim 2021 döneminde bazı gelir kalemlerindeki artış ve azalışlar ile de bilgi vererek, toplam vergi gelirlerinde bir önceki yıla oranla yüzde 124 bir artış mevcut olduğunu, enflasyon oranı dikkate alınsa da gelir artışının gözle görülür şekilde olduğunu kaydetti.

Şan, sorunların çözümüne ve geleceğe yönelik somut ve uygulanabilir önerilerin tartışılacağı, ilgili tüm bakanlık ve kurumlara yol gösterici olacak verimli bir komite aşaması dileğinde de bulunarak, “Bütçe görüşmeleri sürecinde yapacağınız çalışmalar ile katkılarınız için Hükümetim ve şahsım adına sizlere teşekkür ederim. 2023 Mali Yılı Bütçesinin, ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olması dileklerimle saygılarımı sunarım” ifadelerini kullandı.